17 Ağustos Depreminin 18. Yılı

İSTANBUL (AA) - İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, "2002'de hazırlanan Deprem Master Planı o gün uygulanmaya başlansaydı şu anda 15 yılı tamamlamış ve İstanbul büyük oranda deprem güvenlikli kent haline gelmiş olacaktı." dedi.

İMO İstanbul Şubesi'nce, 17 Ağustos 1999 depreminin 18. yılı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Suna, meslek odaları olarak 18 yıldır hiçbir olumlu adım atılmadığını iddia etmediklerini vurgulayarak, "Ancak çözülmesi mümkün olumsuzlukların varlığını hala devam ettirdiğini de görmezden gelemeyiz. Temennimiz, yapı üretiminden başlayarak bütün bir hayatın deprem gerçeğine uygun düzenlenmesidir." ifadelerini kullandı.

Türkiye genelinde güvenli olmaktan uzak 7 milyon yapının 2 milyonunun İstanbul'da bulunduğunu ifade eden Suna, şöyle devam etti:

"İstanbul’daki köprü, viyadük ve ana yollarla ilgili güçlendirme çalışmalarının tamamlandığını, su, elektrik ve doğalgaz altyapılarının gözden geçirildiğini belirtmek gerekiyor. Bu çalışmaların tamamını olumlu buluyoruz. Ancak İstanbul'da okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite sayısı 5 binden fazladır. Hastane sayısı 250'ye, yurt sayısı 300'e yakındır. Dolayısıyla güçlendirildiği ya da yeniden yapıldığı belirtilen yapıların sayısı ile toplam yapı sayısı arasında hala uçurum bulunmaktadır. Asıl sorun ise 2 milyon civarında olduğu bilinen konutlardan kaynaklanmaktadır. 2002'de hazırlanan Deprem Master Planı o gün uygulanmaya başlansaydı, şu anda 15 yılı tamamlamış ve İstanbul büyük oranda deprem güvenlikli kent haline gelmiş olacaktı."

Suna, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu raporuna göre İstanbul’da belirlenen deprem toplanma alanı sayısının 77 olduğuna işaret ederek, "Bu alanların toplam genişliği ise 20 hektar kadardır. Olası bir İstanbul depreminde 18 milyonluk bir kent 20 hektarlık alana sığdırılmaya çalışılacak." dedi.

Kentsel dönüşüm için öncelikle İstanbul'daki mevcut binaların envanterinin çıkarılması gerektiğini aktaran Suna, depreme karşı yapı stokunu güvenli hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm uygulamalarının yeni sorun alanları yarattığını savundu.

Suna, kent politikalarının bilime, tekniğe ve akla uygun bir perspektifle toplum yararı için ele alınması gerektiğini, bunun için de mühendislik hizmetlerinin kalitesinin artırılmasının esas olduğunu vurguladı.