19 Eylül Gaziler Günü

19 Eylül Gaziler Günü
Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesinde Gaziler Günü'ne özel tören düzenlendi- Milli Savunma Bakanı Canikli:- "(IKBY'nin referandum kararıyla bağlantılı gelişmeler) Bütün güvenlik güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz görevin

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) referandum tartışmalarıyla bağlantılı gelişmelerle ilgili, "Bütün güvenlik güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz görevinin başındadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Eğer bir karar alınması, adım atılması gerekiyorsa o da kararlılıkla yerine getirilecektir." dedi.

Bakan Canikli, Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen törendeki konuşmasında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlere Allah'tan rahmet diledi, gazilere şükranlarını sundu.

Bu topraklarda özgürce yaşamanın bedelinin her zaman ağır olduğunu ancak Türk milletinin özgürlüğünden hiçbir zaman taviz vermediğini belirten Canikli, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu çok önemli bir tespittir. Bazıları bunu anlamak istemiyor. Bedeli ne olursa olsun o bedeli ödemiştir ama hiçbir zaman bu toprakların çiğnenmesine müsaade etmemiştir, bundan sonra da etmeyecektir. Bunu herkesin görmesi gerekir. Özellikle son yıllarda bu coğrafyada yeniden operasyon yapma tezgahlarını hayata geçirmeye çalışanlar için söylüyoruz, onlara söylüyoruz. Bunu iyi anlayın. Bunun ne kadar imkansız olduğunu yüzyıllardan beri halen görmediniz mi? Çok uzağa gitmeye gerek yok, 15 Temmuz'da bütün dünyaya bu millet bir kez daha özgürlüğünden, bağımsızlığından taviz vermeyeceğini en net şekilde göstermedi mi? Bunu anlamak için daha ne bekliyorsunuz? Anlamadıklarını da görüyoruz, ibretle izliyoruz. Sadece izlemiyoruz, elbette gereğini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."

Canikli, ,son yıllarda Türkiye'nin güvenlik tehdit riskleri ve faktörlerinin arttığına dikkati çekerek, bu durumun yalnızca uzun yıllardan beri küresel ölçekte destek gören terör örgütlerinin fazlalaşmasından kaynaklanmadığını, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan terör örgütlerinin sayısında yükseliş olduğunu ve saldırıların boyutunda çok ciddi artışların yaşandığını vurguladı.

Türkiye'nin dünyanın en kanlı üç terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyen Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Daha vahim olanı şu, bu terör örgütleri maalesef uzun yıllardan beri kader birliği yaptığımız, aynı ittifak içinde güvenliğimizi birlikte sağlamaya çalıştığımız müttefiklerimiz, dostlarımız, dost bildiklerimiz tarafından yoğun şekilde desteklenmektedir. Bugün bu müttefiklerimiz, Türkiye'ye vermekten imtina ettikleri, parasıyla satın almak istediğimiz, ihtiyacımız olan birçok silah sistemlerini, savunma ürünlerini Türkiye'ye vermiyorlar, satmıyorlar ama terör örgütlerine destek noktasında çok cömert davranıyorlar. Eğer son 15 yılda bu toprakların savunulması için geliştirdiğimiz yerli silah sistemleri olmamış olsaydı, inanın işimiz çok zordu. En ihtiyacımız olduğu anda müttefiklerimiz, Türkiye'nin bu savunmayı, bu mücadeleyi yürütebilmesi için ihtiyaç duyduğu bu silah sistemlerini vermemeye başladı. Bugün birçok Amerikan ve Alman firması, savunma ürünlerinde kullandığımız yedek parçaları, örtülü şekilde ambargo uygulayarak Türkiye'ye vermiyorlar, geciktiriyorlar. Şu anda içinde yaşadığımız bu, tablo bu. Hibe falan değil parasını gönderiyoruz, parasını peşin veriyoruz ama ifade etmeye çalıştığımız gibi terör örgütlerine karşı son derece bonkör ve eli açık davranıyorlar."

- "Onların merhametine ihtiyacımız yok"

Bakan Canikli, Türkiye'nin, özellikle son yıllarda terörle mücadeleyi kendi kaynaklarıyla, yerli savunma ürünleriyle yerine getirdiğini ve getirmeye devam edeceğini bildirerek, "Bu toprakları savunmak için onların bu anlamdaki merhametine ihtiyacımız yok. Geldiğimiz nokta bu." dedi.

Özellikle terörle mücadelede çok etkin kullanılan, tamamen yerli silahlı insansız hava araçlarıyla yapılan mücadelenin itibarsızlaştırılma çabalarına işaret eden Canikli, şöyle konuştu:

"TBMM'de milletvekilliği unvanına sahip kişi ya da kişiler tarafından teröre destek vermek amacıyla bu mücadelemiz itibarsızlaştırılmaya, uluslararası arenada zayıflatılmaya çalışılıyor. Maalesef bu kişilere de yine bazı çevreler hatta siyasi partiler tarafından destek verilebiliyor. Çıkıp bir tanesi şunu söyleyebiliyor, 'Sen elinde silah olmayan teröristi öldüremezsin.' Şu hale bakın, terörist. Terörist olduğunu biliyoruz, herkes biliyor. Daha önce güvenlik güçlerimize hatta sivil vatandaşlarımıza silah doğrultmuş, katliam yapmış bir terör örgütü mensubunu, o anda elinde silah yok diye 'Sen vuramazsın.' diyor. Kimin yanındasın, kime hizmet ediyorsun? Böyle bir yaklaşım kesinlikle sadece ve sadece teröre, terörizme hizmet eder, ona destek anlamına gelir. Daha açık söyleyecekler de utanıyorlar, utanmasalar başka şeyler söyleyecekler. Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar."

Terör örgütünün son 15 yılda binlerce sivili katlettiği gerçeğinin bazı kesimlerce görmezden gelindiğini kaydeden Canikli, güvenlik güçlerinin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivillerin zarar görmemesine yönelik çok titiz yürüttüğü çalışmanın haksızlık yapılarak, iftira atılarak itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına dikkati çekti.

- "Yapmadığımız halde yapmış gibi göstermeye çalışıyorlar"

Canikli, terörle mücadelenin, özellikle sivillerin zarar görmemesi için hiçbir ülkeye nasip olmayan titizlikle yürütüldüğünü vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Zaten aksi olsa, bu konuda en ufak olumsuz durum ortaya çıksa başta içimizdeki hainler olmak üzere inanın hepsi ayağa kalkar. Yapmadığımız halde yapmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Sivil zayiatı olmadığı halde onu sivillere zarar verme olarak bütün dünyaya yansıtmaya çalışıyorlar. Bu mücadele gerçekten zor bir mücadele. Sadece teröre, teröriste karşı verilmiyor. Onlara destek veren içerdeki, dışarıdaki bütün kesimlere karşı da bu mücadele yürütülüyor."

- "Yangına benzin dökmek anlamına gelir"

Türkiye'nin güvenlik tehdit risklerinin artışının kaynağının bunlarla sınırlı olmadığına değinen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yine son günlerde özellikle ülkemizin güneyinde etnik yapı üzerine kurulu terör örgütlerinin kontrolünde siyasi bir oluşum oluşturmaya çalışıyorlar. Bu, bizim için ülkemizin güvenliği açısından en üst seviyede bir tehdit unsurudur. Böyle bir siyasi oluşumun gerçekleştirilmesine kesinlikle müsaade edemeyiz. Bunu çok açık söylüyorum. Aynı şekilde Irak'ın toprak bütünlüğünün ortadan kaldırılması anlamına gelecek herhangi bir değişim de Türkiye açısından çok ciddi yeni risk faktörlerini ortaya çıkaracaktır. Böyle bir gelişme yangına benzin dökmek anlamına gelir. Bu çatışmanın, bu savaşın daha küresel ölçeğe taşınması anlamına gelir. Irak'ın ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ortadan kaldırılması, ne zaman biteceği bilinemeyen ve ölçeğini bütün küresel boyuta taşıyacak daha büyük bir savaşın fitilinin ateşlenmesi anlamına gelir. Bunu herkesin görmesi gerekir."

Canikli, Türkiye'nin, sınırındaki güvenlik risklerine kayıtsız kalamayacağının altını çizerek, şöyle dedi:

"Bu nedenlerle ortaya çıkabilecek risk faktörlerinin büyümesini engellemek için her türlü adımı atacağımızdan da her türlü kararı alacağımızdan da hiç kimsenin şüphesi olmasın. Herkes hesabını, kitabını buna göre yapsın. Aksi halde bu ateş, Allah korusun çok kısır hesaplar için geleceği öngöremeyen bu tür hesaplar, bütün bölgeyi ve bütün dünyayı daha da tehlikeli bir konuma getirebilir. Burada da sağduyunun, aklın sonunda galip gelmesini, geleceğini temenni ediyoruz. Bununla ilgili bütün güvenlik güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz, görevinin başındadır, eğer bir karar alınması gerekiyorsa, adım atılması gerekiyorsa o da kararlılıkla yerine getirilecektir."

-"Kaynağımız var, sorunumuz yok"

Canikli, vatan topraklarının şehitlerin emaneti olduğunu dile getirerek, "Bu toprakların, bu topraklarda yaşayanların menfaatlerini en iyi şekilde korumamız gerekiyor, bu görev de bizim." diye konuştu.

Şehitlere, gazilere karşı görevleri yerine getirmek için vatan topraklarını başkalarına muhtaç olmadan savunmanın önemine değinen Canikli, şunları kaydetti:

"Eğer birazcık, en ufak bir rehavet ortamında inanın, Allah korusun çok ağır tablolarla karşı karşıya kalabiliriz, onun farkındayız. Bugün, bu mücadele çerçevesinde ihtiyaç duyulan bütün kaynaklar, imkanlar seferber edilmektedir. Hamdolsun bu mücadeleyi yürütebilmek için kaynağımız da var, herhangi bir sorunumuz da yok. Yoksa milli olarak geliştirdiğimiz bu silah sistemlerine bu kaynaklar tahsis edilmemiş olsaydı yapamazdık. SİHA bunlardan sadece bir tanesi, çok daha iyilerini, teknoloji yoğun olanlarını geliştiriyoruz, bir kısmının da geliştirilmesini tamamladık. Belli bir amaç için bunlar gerçekleştiriliyor. Dünyadan da çok ciddi talep var. Bu millet istediği zaman, eğer imkanlar verilirse, önündeki engeller kaldırılırsa nasıl dünyanın başka ülkelerinin başardığı bütün bu sonuçları elde etme imkanına sahip olduğunu bu olaylarda gördük."

Canikli, ihtiyaç duyulan savunma ürünlerini bütün engellemelere, zorluklara rağmen geliştirdiklerini ve bunları sonuca ulaştıracaklarını belirterek, "Bugün SİHA'nın yaptığı işi önceki yıllarda arazi tarama ve terörist yakalama, bulma görevi çerçevesinde askerlerimiz yapıyordu." sözlerine yer verdi.

Canikli, teröristlerin inlerinde dahi olsa takip ve imha edildiğini söyledi.

- "En büyük yardım ve desteği ailemden aldım"

Gazi Yarbay Bahadır Bartu da törendeki konuşmasında, 18 yıl önce genç bir jandarma subayı olarak Hakkari'de görev yaparken Kuzey Irak'ta bir çatışmada makineli tüfek mermisiyle yaralanarak gazi olduğunu, ondan sonra kendisi için hayatının en zorlu mücadelesinin başladığını belirtti.

Bartu, şunları dile getirdi:

"Üst üste geçirilen zorlu ameliyatlar, yorucu fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci, ağır travmadan sonra yaşanan psikolojik sorunlar, bütün bu yıpratıcı süreç boyunca profesyonel yardım bir yana en büyük yardım ve desteği tabii ki ailemden aldım. İnsan bu zorlu dönemi atlattıktan sonra bir yerde hayatıyla ilgili önemli bir karar vermek zorunda kalıyor, artık tekerlekli sandalyedesin, dışarıda neredeyse sana hiç uygun olmayan bir dünya var. İstersen içeride oturur, kendini acımaya, başına gelen şeyler için üzülerek yaşamaya devam eder gidersin ya da zor olanı seçersin. Hem kendi kafandaki hem de tüm toplumun kafasındaki engelleri yıkmak için mücadele etmeyi seçersin. İşte Gaziler Rehabilitasyon Merkezinin varoluş nedeni ve temel işlevi de budur."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, gaziler ile şehit aileleri katıldığı törende, TSK Mehteran Birliği de gösteri sundu.

Törenin ardından Gaziler Günü Sergisi'nin açılışı gerçekleştirildi.

Bakanlar ampute futbol ve okçuluk takımlarının gösterilerini izledi, Ankara Kulübü Seymenlerinin gösterisi eşliğinde verilen kokteyle katıldı.

Ampute futbol takımının gösteri maçından önce Kaya, Canikli ve Demircan penaltı atışı yaptı. Programın ardından Bakanlar, gazilerle sohbet etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığında darbeciler tarafından başından vurularak ağır yaralanan Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı Turgut Aslan da törende yer aldı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.