2016 Dünya Kalkınma Raporu tanıtımı ve Türkiye Yatırım Fonu imza töreni

2016 Dünya Kalkınma Raporu tanıtımı ve Türkiye Yatırım Fonu imza töreni
Başbakan Yardımcısı Şimşek:- "Sadece 2007'de çekilen küresel doğrudan yatırım tutarı, 22 yılda çektiğimizden daha fazla. Bu küresel koşullarla kısmen ilişkili ama tesadüf değil. Bu yatırım ikliminin iyileştirilmesi, yapısal reformlar, siyasi istikrar ve g

ANKARA (AA) - Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yatırımların artırılmasına yönelik olarak, "Sadece 2007'de çekilen küresel doğrudan yatırım tutarı, 22 yılda çektiğimizden daha fazla. Bu küresel koşullarla kısmen ilişkili ama tesadüf değil. Bu yatırım ikliminin iyileştirilmesi, yapısal reformlar, siyasi istikrar ve güçlü liderlik sayesinde sağlanmıştır. Bugün de yine aynı eşiğin arifesindeyiz" dedi.

Şimşek, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve Dünya Bankası'nın "2016 Dünya Kalkınma Raporu" tanıtım toplantısı ve Türkiye Yatırım Fonu imza töreni dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı.

Şimşek, burada yaptığı konuşmada, "sanayi 4.0" kapsamındaki teknolojilerin birçok kesime yeni fırsatlar, verimlilik artışı ve inovasyon imkanları sunduğunu söyledi.

Engelli insanların önemli bir kısmının gelişmekte olan ülkelerde bulunduğuna işaret eden Şimşek, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmeyle bu kişilerin bulundukları yerden katma değer üretimine inanılmaz derecede katkıda bulunabileceklerini vurguladı.

Şimşek, "2016 Dünya Kalkınma Raporu"nun dayandığı temel unsurlarla, Türkiye'nin dönem başkanlığında G20 aracılığıyla dünya gündemine getirilen hususlar arasında güçlü bağlantılar olduğuna dikkati çekti.

Küresel krizden sonra yatırımlarda ciddi yavaşlama olduğuna, birçok ülkede yatırımlarda artış yaşanmadığına değinen Şimşek, bunun dünyadaki büyüme performansını aşağıya çektiği değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, Türkiye'yi bir an önce daha öngörülebilir bir ülke haline getirmek ve yatırım iklimini iyileştirmek gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bunları yaparken 4. sanayi devriminin gerektirdiği yasal düzenlemeyi oluşturmamız gerekiyor. Çok düzenlemenin olması faydalı değil, az ama etkili düzenleme olmalı. Hemen hemen tüm alanlarda mümkün olduğunca geniş alanı, esnekliği, dinamizmi öldürmeyecek şekilde özel sektöre bırakmak lazım. Hemen hemen bütün alanlarda istisnasız genel kuralları koymak gerek. Anayasa için de bu böyledir. Asgari ücreti anayasa konusu yapmak akıl karı, rasyonel değil, anlamı yok. Sadece özgürlüklerin, devletin vatandaşa olan sorumluluklarının ve vatandaşın devlet ile diğer bireylere olan sorumluluklarının çerçevesi çizilmeli. Esas itibarıyla özgürlüklerin en geniş şekilde tanımlanması, sistemin net şekilde ortaya konulması yaklaşımı hakim olmalı."

Bütün düzenlemelerin özel sektörle birlikte az ve etkili şekilde yapılmasının önemini vurgulayan Şimşek, bunun yanında çok ciddi bir fırsat penceresi sunan beşeri sermayenin kalitesini artırmak için gayret gösterdiklerini söyledi.

Şimşek, gelinen noktada birçok alanda arzulanan seviyenin yakalanamadığını anlatarak, eğitimin kalitesini artırmak için vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 24'ünü eğitime harcayacaklarını bildirdi.

- "Almanya örnek alınması gereken ülke"

Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan ara elaman yetiştirilmesi konusunda radikal düşündüklerini belirten Şimşek, bu tür okulların açılması halinde iş alemine her türlü destek ve teşviki vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Şimşek, iş dünyasının bu tür konulara daha ilgili olmasını beklediklerini ifade ederek, "Özel sektörü bu işin içine çekmek lazım. TOBB'dan beklentimiz yüksek. Başkanımız da bu konuda çok net bir talimat verdi. Burada Almanya aslında örnek alınması gereken bir ülke. Onlar çok erken aşamada çıraklık ve mesleki eğitim konusunda dünyada en iyiler arasında. Bizim Almanya modelini iyi çalışıp, belki de Türkiye'de bu ara elaman açığını giderip işsizlik meselesini ciddi biçimde çözmemiz gerekiyor" dedi.

Dijital ekonomi için ekosistem oluşturulması gerektiğine işaret eden Şimşek, Türkiye Yatırım Fonunun bu ekosistemin çok önemli bir bileşeni olduğunu söyledi.

- Reform çalışmaları

Şimşek, kişisel verilerin korunmasına yönelik düzenlemelerin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Belki bu düzenlemeler mükemmel olmayabilir ama bence mükemmeliyet arayışının mümkün olanı engellememesi lazım" ifadesini kullandı.

Yenilikçi fikirleri ve Ar-Ge'yi önemli ölçüde desteklerini belirten Şimşek, "Kalkınma Bankası'nı yeniden yapılandıracağız. Çünkü Kalkınma Bankası şu anda işlevsel olmayan bir bankamız, bunu yeniden yapılandırmamız lazım. Özellikle bu alanda ekosistemin bir bileşeni olarak bankayı daha iyi işletmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde en öncelikli konuların başında bunun yeniden yapılandırılması geliyor" şeklinde konuştu.

Şimşek, Ar-Ge reform tasarısının bu hafta içerisinde kabul edilmesini beklediklerini dile getirerek, "Fikirlerin ticarileşmesine, yani ürünün geliştirilmesine ağırlık veriyoruz. Bu tasarıyla birlikte önemli birtakım açıkları kapatmış olacağız" diye konuştu.

- "İletişim vergilerini aşağı çekemedik"

İletişim vergileri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şunları kaydetti:

"Maliye Bakanı olarak yapmam gereken ama yapamadığım, yani başarılı olamadığımız alanlardan bir tanesi, oluşan mali alanı, iletişim vergilerini aşağı çekmekte kullanamamaktır. Bir öz eleştiri yapacak olursam, bu konu adım atmamız gereken bir alan. Maalesef oluşturulan mali alan daha çok ücretlere veya diğer alanlara gitti. Yine de bu konu önceliklendirilerek özellikle teknolojinin daha ucuza kullanılmasını sağlamalıyız. Gerçi bir miktar vergileri azalttık. Biz geldiğimizde cep telefonundan özel iletişim vergisi yüzde 25'ti, bunu yüzde 5'lere kadar çektik ama hiç olmaması lazım. Diğer iletişim kanalları üzerinde de ciddi teşviklerle bunun desteklenmesi lazım."

Türkiye'nin yatırım ortamını iyileştirdiğini ve daha öngörülebilir olduğu dönemde cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1980-2002 döneminde toplam 15 milyar dolarlık küresel sermaye söz konusu. Halbuki son döneme baktığımız zaman, 2007'de bu rakam sadece 1 yılda 20 milyar dolar. 1 yılda çekilen küresel doğrudan yatırım tutarı, 22 yılda çektiğimizden daha fazla. Bu küresel koşullarla kısmen ilişkili ama tesadüf değil. Bu yatırım ikliminin iyileştirilmesi, yapısal reformlar, siyasi istikrar ve güçlü liderlik sayesinde sağlanmıştır. Bugün de yine aynı eşiğin arifesindeyiz. Dijitalleşme konusunda 4. sanayi devriminde Türkiye'nin gecikmediğini düşünüyorum. Tam aksine dünya ile ilk defa bir konuda aynı kulvarda, aynı seviyede yarışa katıldığımız kanısındayım."

Konuşmaların ardından Türkiye Yatırım Fonu için imzalar atıldı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.