2016 yılı bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonunda

2016 yılı bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonunda
HDP'li Paylan'ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu'nun kendilerine yönelik sözleriyle ilgili olarak Komisyonun tutum almasını istemesi üzerine tartışma yaşandı -Komisyon Başkanı Bilgiç: - "Bakan'ın ifadelerinde tehdit olduğunu düşünmüyorum"

TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri başlamadan önce tartışma yaşandı.

Komisyon, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın sunumuna başlamadan önce usul üzerine söz aldı. Komisyonda bugüne kadar 20’nin üzerinde bakanlığın bütçesinin görüşüldüğünü, bazı bakanların, sorulara yanıt vermek yerine "icraatın içinden" konuşmaları yaptığını savunan Paylan, 100 sorudan15-20’sine cevap verdiklerini, geri kalanlara yazılı olarak da yanıt vermediklerini savundu.

Paylan, "Bu, yasama organını yok saymaktır, hepimize saygısızlıktır. Bu cevaplar gelmeden bundan sonraki bakanlık bütçelerinin görüşmelerine iki gün ara verelim. Bu cevaplar gelmelidir. Bu Komisyonun itibarını hep birlikte kurtaralım. Bu konuda oylama yapalım" dedi.

Komisyonda 13 Şubat Cumartesi günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmelerde, Bakan Süleyman Soylu'nun, "Benim ilçe başkanımı dağa kaçırdın sen. Değneksiz köy buldun dolaşıyorsun, bundan sonra yok öyle bir şey" diyerek kendisini tehdit ettiğini iddia eden Paylan, daha sonra "ben sana demedim" ifadesini kullandığını bildirdi. Bu ifadelerle ilgili olarak tutanaklarda düzeltme yapılmadığını belirten Paylan, "Genel Kurul usulleri burada uygulansaydı Komisyon Başkanı, Sayın Bakan'ı uyarıp düzgün üslupla konuşmasını isterdi ya da kınama yapmasını isterdi. En azından 'ifadelerinizi doğru bulmuyorum' demesini beklerdim. Başkan, Komisyon üyesine iftira ve tehdit içeren sözlerini doğru bulmadığını dahi söylemedi" diye konuştu.

Paylan, konuyla ilgili olarak TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile konuştuğuna işaret ederek, "Ben bekliyorum ki bu komisyon tutum alsın. Bugün bana yapıldı, yarın size de yapılabilir. Bu düzey nasıl Genel Kurulda olmuyorsa, burada da olmamalı. Gerekiyorsa burası tutum alsın. Bu ifadelerin düzeltilmesini, Komisyonu, milletvekiline tehdit ve iftiranın yapılamayacağına dair tutum almaya çağırıyorum" ifadesini kullandı.

-Komisyon Başkanı Bilgiç, Cora'ya tepki gösterdi

Paylan'ın ardından konuşan Komisyon Başkanı Bilgiç, üyelerin görüşmeler sırasında bakanlara yönelttiği sorularla ilgili olarak tutanakları ilettiklerini, Maliye Bakanlığı ile ilgili soruların yanıtlarının geleceğini, diğer bakanlıklara da yarın 11.00 e kadar cevapları göndermeleri talebinde bulunduklarını söyledi.

Bilgiç, Paylan'ın gündeme getirdiği konuda yeni bir tartışmaya yol açmak istemediğini belirtti. Bilgiç, konuşmasını sürdürürken, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora'nın laf atması üzerine, "söyleyeceklerini unuttuğunu" belirterek, kendisine söz verdi. Cora, Bilgiç'in insicamını bozduğu için özür dileyerek, şöyle devam etti:

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız burada yok, onu tekrar özüre davet mahiyetinde bir talepte bulunuyor. Eğer tehdit edilmişse, hakaret edilmişse, rahatsız olmuşsa, bir suç isnadı olmuşsa savcılığa müracaat edebilir. Ama böyle bir konuşma yapmasının şu anda konumuzla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorum."

Bilgiç, Cora'ya, "Sizinle aynı şekilde düşünmüyoruz. Bunların hepsinin siyasi mülahazalar olduğunu ve parlamento çatısı altında milletvekilleri arasında geçen konuşmaların çözülebileceğini, milletvekilleri arasında geçen her türlü konuşmanın yargıya taşınması gerektiği konusunda sizinle hemfikir değilim" dedi.

Cora'nın "Bunun tekrar tekrar gündeme getirilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. 6-7 Ekim Kobani olaylarından sonra AK Parti'nin binalarına saldırıların da faili sizin Eş Genel Başkanınız Selahattin Demirtaş'tır" demesi üzerine Bilgiç, birleşime ara verdi.

-"Kayıkçı kavgasından bıktım"

Aranın ardından usul tartışması devam etti. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Bilgiç'e, "Sayın Cora ve Paylan’a gösterdiğiniz müsamahayı bize göstermiyorsunuz. Adalet Bakanı buradayken bari adaletli olun. Burada tabii milletvekillerinin hakları korunacak. İçtüzüğe ve teamüllere uyacağız. Cevap vererek haklarımızı korumuş olmuyorsunuz. Sayın Başkan lütfen adaletli olun. Hakkımızın korunması sadece cevapların verilmesiyle ilgili değil, önce Sayıştay ile ilgili hesaplarımız kuşa çevrilmeden getirilmesi lazım. Herkesi kurallara uymaya ve hakkaniyetli davranmaya devam ediyorum" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, görüşmelerde bakanların kapanış konuşmalarında işi şova dönüştürdüğünü, yanıtları yazılı bildireceklerini söyleyip gittiklerini ve genel olarak yanıt vermediklerini ifade ederek, soru önergelerinin de aynı akıbetle karşılaştığını belirtti.

AK Parti Rize Milletvekili Hikmet Ayar, "Sayın Bakanımızın, 'başınıza yıkarız' dediği yer neresi? Kandil'i kastederek, 'başınıza yıkarız' dedi. Kandil'de kim var? PKK var. Evet, yıkıldı, yıkılıyor. Bir de söyleyene değil, söyletene bak" ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, aynı durumun üç aydan beri Genel Kurulda da yaşandığını, siyasi partiler arasında tartışmaların saatlerce sürdüğünü belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Her gün aynı konularla ilgili parlamento bu ülkenin sorunlarını çözemez gibi bir algı oluşuyor. Bu yerleştirilmeye çalışılıyor. Bunlar son derece yanlış. Parlamentoyu itibarsızlaştırarak, değersizleştirerek bir yere ulaşmaya çalışıyorsak bundan herkes zarar görür. Bindiğimiz dalı kesmeyelim; millet, halk bizi izliyor. Parlamentonun saygınlığını korumak hepimizin görevi."

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, "Bir Bakan'ın o cümleleri o kadar rahat kullanma biçiminden ben utandım" diyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Sorunu geçiştirdiniz. Kimse Meclisin üçüncü partisine o cümleleri kullanamaz. Kalkıp özre davet edilir. Sizin temsil ettiğiniz iradeyle ilgili sorunumuz yok. İktidar partisi koltuklarında oturan bir çok arkadaşla, asla aynı çizgiyi paylaşmam ama saygı duyarım. Ancak aynı saygıyı Sayın Bakan'a duymuyorum. Okuyun o cümleleri. Bir milletvekiline, bir yurttaşa yakışır mı? DİSK’teki gelişmeler benim de kabul etmediğim gelişmeler olabilir, aynı üslupla cevap vermek bir kabine üyesine yakışmıyor. Git, bir geçmiş resimlerine, 4-5 yıl önceki cümlelerine bak. O kelimeyi sen kullandıktan sonra normal yurdum insanı o cümleleri çok rahat kullanabilir."

MHP'li Günal, "kayıkçı kavgası"ndan bıktığını belirterek, "Sayın Bakanım daha önce ortaktınız. Afedersiniz, öküz öldü ortaklık bozuldu. Oturun konuşun. Neyi yapmadıysanız, gidin konuşun. Ne bozuldu? Meclisin itibarı gidiyor. Bunu çözüme kavuşturmadan aynı mantalite devam ederse parlamentonun saygınlığı biter. Başkanlıkla ilgili pazarlığınız varsa onu gidin kapalı kapılar arkasında yapın, bizi burada yormayın. Alıyorsanız başkanlığı, veriyorsanız başka bir şey...Başka yerde yapın pazarlığınızı. Başkanlık sistemini dayatmak için biz o tuzaklara düşmüyoruz. Nerede; İmralı’da mı Dolmabahçe'de mi Oslo’da mı nerede görüşecekseniz görüşün" diye konuştu.

HDP'li Paylan, Komisyonun itibarını konuştuğunu savunarak, "Yarın öbür gün size de iftira ve tehdit olursa sizin de hakkınızı savunacağım. Milletvekilleri sorumlu davranmalı. Ama bakanlar beş kez sorumlu davranmalıdır" görüşünü savundu.

Bilgiç, tutumunun net ve açık olduğunu belirterek, teknik bir komisyon olduklarını, sürekli siyasi mülahazalarla, tartışmalarla bütçe görüşmelerinin engellenmesini doğru bulmadığını ifade etti.

Bilgiç, şunları kaydetti:

"Sayın Bakan'ın dışarıda söylediği sözler buraya taşındı, bir tartışma yürütüyoruz. Başkanlığın müdahalelerinin neler olacağı açıktır; uyarma, kınama açıktır. Bu uygulamalar Genel Kurulun kararına bağlı olan düzenlemeler olarak oluşturulmuştur. Bizim sadece söyleyebileceğimiz burada kimsenin şahsıyla uğraşmaması ve hakaret içeren sözler söylememesidir. Sayın Bakan ile de konuştuk. Sayın Bakan sizi kastetmediğini ifade etti. Ama siz diyorsanız ki beni kast etti, o zaman mahkemelerde hakkınızı arayacaksınız."

Bunun üzerine HDP'li Paylan, "Yani bir şey yapmayacaksınız?" demesi üzerine Bilgiç, TBMM İçtüzüğü'nün ilgili maddelerini okudu. Bilgiç'in, "Bakan'ın ifadelerinde tehdit olduğunu düşünmüyorum. Net olarak da sizi kastetmediğini ifade etmiştir" karşılığını verdi.

Tartışmanın ardından Adalet Bakanlığının bütçesinin görüşülmesine geçildi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.