32 ülkeye Özdöken markası

Özdöken Tarım Makineleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, Pusula TV’de yayınlanan ve şehrin gündemini belirleyen UĞURLU GÜNDEM’e konuk oldu. Konya iş dünyasını, mesleki yaşamını, Özdöken’in iç ve dış piyasadaki çalışmalarını anlatan Duman, 55 yıllık mesleki yaşamında edindiği tecrübeyle başarının sırrını, “İşini sevmek, çok çalışmak, fedakarlık ve yeniliğe açık olmak” olarak açıkladı.  

12 YAŞINDA SANAYİYE GİRDİM

Açıklamalarına kendini tanıtarak başlayan Duman, “1949 doğumluyum. Aslen Selçuklu’ya bağlı Güvenç köyündenim. 12 yaşına gelince babam beni sanata verdi. Ali İhsan Özdemir ustanın yanında çırak olduk. İyi insanların yanında yetiştiğimiz için biz de iyi olduk ve yanımızda çalışanlara iyi gözüküyoruz. Özdemir ailesinin yanında 4 sene çalıştıktan sonra, 5. yıl iş başı ücret karşılığı bir sermayedar ile iş yapmaya başladık. O dönem en iyi kalfalar yıllık 5 bin lira kazanırken biz 15 bin liraya anlaştık” dedi.

İNSAN İŞİNİ SEVMEK ZORUNDA

İş yaşamında babasının etkisini de anlatan Duman, “Babamın bu günlere gelmemde etkisi önemli. Konya’da çalışmaya başladıktan sonra, ‘Bir gün mutlaka usta olacaksan, çalış... Hep çalışan olarak kalma’ diye tembihlemişti. 2-3 ayda bir kontrol ederdi, ne öğrendim, iş belleğime yeni bir bilgi kattım mı diye. Ne öğrendiysem anlatırdım, babamın hoşuna giderdi. İşine aşık olmak gerekiyor. Severek yapmazsan, başarın geçici olur. İnsan işini sevmek zorunda. Ben bir gün bile işe gitmemezlik yapmadım. İşe koşarak giderdim. Şimdilerde çıraklık bitti. Eğitim sistemi nedeniyle çocuklar artık sanayiye gelmiyor. Okulu bitirdiklerinde ise temel çıraklık eğitimi eksik kalıyor. Ağaç ya iken eğilir. Ama şimdi şarlar değişti. Büyükler böyle uygun gördü. Şartlara uymak zorundayız” diye konuştu.

HANIMIN AYŞE’Sİ, ODUNUN

MEŞESİ, DÜKKANIN KÖŞESİ

Silleli rahmetli Mehmet Tuncer ile 3 yıl çalıştık. Sonra eski sanayinden 40 metrekarelik bir dükkan tuttuklarını anlatan, “Demir Tüccarı rahmetli Ahmet Tektek, ‘Hanımın Ayşe’si odunun meşesi, dükkanın köşesi iyi olur’ dedi. Bizde köşeden bir dükkan tuttuk. O yıl 75 tane mibzer yaptık. Dükkan köşede olunca gelen bize uğruyordu. İyi iş yaptık. 1980’li yıllarda yurt dışına fuarlara gider olduk. 1982’de Almanya Hannover Fuarı’na gittik. Biz ip çekmeli mibzerler yapıyorduk orada pistonlu mibzerler gördük. Yine diskarolarda yeni gelişmelere şahit olduk. ‘Bunu yaparım’ dedim. Gelir gelmez yaptım ve inanılmaz tutuldu. Konya’nın Güvenç Köyü’nden çıkıp gelip böyle ilklere imza atmak insanı mutlu ediyor. 42 yıldır bu işi yapıyordum. Bu emeklerin boşa gitmemesi için çocuklarıma, ‘Burası sadece bizim değil. Burada çalışanların da hakkı var’ diye öğüt veriyorum. İşçilerin hakkını da korumak zorundayız. Çünkü uzun yıllar birlikte çalıştığımız hatta bizde başlayıp, emekli olan insanlar var” dedi.

ÇİFTÇİ ARTIK 2 ÜRÜN ALIYOR

Sektörde yeniliklerin hiç bitmediğini de söyleyen İşadamı Mehmet Duman, “Şimdi İç Anadolu’da iki ürün alınmaya başladı. Yeni doğrudan ekim mısır mibzeriyle tarla sürülmeden ekime imkan tanıyoruz. Arpa hasat edilir edilmez, mısır ekiliyor. Zamandan ve ekonomiden ciddi tasarruf sağlanıyor ve çiftçiler artık ikinci ürün ile ciddi kazanç elde ediyor. Çiftçimiz gerçekten çok çalışkan. Nasırlı eller üretiyor ama bölge çiftçisi için en önemli sıkıntı su. KOP,  Konya Ovası’na yetmeyecek. Havza dışından su getirilmeli. Su gelirse Konya tarımı uçar” ifadelerini kullandı.

ÜRETİMİN YÜZDE 25’İ YURTDIŞINA

Özdöken Tarım olarak üretimlerinin 4’te 1’ini ihraç ettiklerine de dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, “Dünya küçük. Yeni Zelanda’ya bile mal satıyoruz. Türki Cumhuriyetleri’ne, Rusya’ya, Orta Avrupa’ya, Afrika’ya, Kıbrıs’a Özdöken ürünlerini gönderiyoruz. İşini seversen. İşini takip edersen iş kendiliğinden geliyor. Firma olarak çok şükür 32 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 25’i yurt dışına gönderiyoruz. Bu sene bu rakam inşallah yüzde 30’a çıkacak” diye konuştu.