'367 Garabeti'nin mimarı Sabih Kanadoğlu hayatını kaybetti! 367 krizi nedir?

'367 Garabeti'nin mimarı Sabih Kanadoğlu hayatını kaybetti! 367 krizi nedir?
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 28 Şubat Postmedern darbenin yıldönümünde 85 yaşında Ankara'da hayatını kaybetti.

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 85 yaşında Ankara'da hayatını kaybetti.

Sabih Kanadoğlu, bir süredir Başkent Hastanesinde tedavi görüyordu.

Kanadoğlu, 20 Mayıs 1938'de Menemen'de doğdu. İstanbul Kabataş Erkek Lisesini bitiren Kanadoğlu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1959 yılında mezun oldu.

Mesleğe Burhaniye hakim adayı olarak başlayan Sabih Kanadoğlu, sırasıyla Orhaneli ve Erzurum cumhuriyet savcılığı, Bingöl sulh hakimliği, Tokat ve Kırşehir ağır ceza mahkemesi başkanlığı, İzmir ceza hakimliği ile Bakırköy ağır ceza mahkemesi başkanlığı görevlerinde bulundu.

19 Temmuz 1984 tarihinde Yargıtay üyeliğine seçilen Kanadoğlu, 26 Aralık 1994 tarihinde Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nca 11'inci Ceza Dairesi Başkanlığı'na seçildi.

Sabih Kanadoğlu, 21 Ocak 2001'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevine başladı.

Kanadoğlu, evli ve üç çocuk sahibiydi.

"367" KRİZİNİN MİMARIYDI

Vural Savaş'ın ardından başsavcılık görevine seçilen Kanadoğlu, Savaş'ın Anayasa Mahkemesinde Fazilet Partisinin ve Halkın Demokrasi Partisinin kapatılması istemiyle açtığı davalarda süreci yürütmüştü.

Sabih Kanadoğlu ayrıca 2007'deki Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde, Anayasa'nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için gereken nitelikli çoğunluk olan 367 oyun, sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğu iddiasını ortaya atmıştı.

367 KARARI (GARABETİ) NEDİR?

2000 yılında seçilen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007'de dolmaktaydı. TBMM cumhurbaşkanlığı adaylığı son başvuru tarihini 25 Nisan gecesi ve ilk tur oylama gününü 27 Nisan olarak belirlemişti. Seçim dönemine, başörtüsü ve laiklik tartışmalarıyla gelinmişti. Ülkenin çeşitli yerlerinde "Cumhuriyet Mitingleri" adıyla geniş katılımlı gösteriler düzenlendi ve iktidar partisinin, kendi siyasal çizgisinden bir ismi cumhurbaşkanlığına seçmesi engellenmek istendi.

Seçimin kaderini ise, dört ay önce ortaya atılan 367 tartışmaları belirledi. Anayasa'nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için, ilk iki turda nitelikli çoğunluk (367 oy), sonraki iki turda ise salt çoğunluk (276 oy) aranıyordu. Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 26 Aralık 2006'da Cumhuriyet'te yayımlanan yazısında, anayasada belirtilen 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu ortaya attı. Bu görüşe göre oylamalara en az 367 kişinin katılması gerektiği, aksi halde sonucun geçersiz olacağı iddia edildi. Böylece meclisteki sandalye sayısı 354 olan iktidar partisi, tek başına kendi oylarıyla cumhurbaşkanı seçemeyecekti. Aynı dönemde ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal, iktidar partisinin uzlaşma olmadan kendi adayını çıkarması durumunda oylamalara katılmayacaklarını ve 367 tartışmalarının ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

İktidar partisi dönemin Dışişleri Bakanı olan Kayseri milletvekili Abdullah Gül'ü aday gösterdi. Bu arada yine iktidar kanadından Ankara milletvekili Ersönmez Yarbay adaylık başvurusu yapmıştı; ancak Yarbay ilk tur oylaması öncesi adaylıktan çekildi. İlk tur oylama 27 Nisan'da yapıldı. Toplam 361 oy kullanılırken, Abdullah Gül 357 oy aldı. Oylamanın hemen sonrasında, CHP 367 iddiasıyla seçimi Anayasa Mahkemesine taşıdı.

TSK'NIN E-MUHTIRASI

Aynı günün akşamı Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine, daha sonra e-muhtıra olarak anılacak, bir basın açıklaması konuldu. Açıklamada seçimlerde laikliğin tartışma konusu yapıldığı ve Genelkurmayın bu konuda taraf olduğu söylendi. Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs'ta verdiği kararla, 367 iddiasını kabul ederek yapılan birinci tur oylamayı iptal etti. Bunun üzerine 6 Mayıs'ta yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısının (367) bulunamayışı yüzünden 11. Cumhurbaşkanı seçilemedi.

367 KRİZİ

Seçimlerden yüzde 47 gibi ezici bir çoğunlukla çıkan AK Parti, bir kez daha 367 sorunuyla karşı karşıyaydı. CHP, yine Meclis'i boykot ederse seçim için yeterli katılım oranı yani 367 yeter sayısı nasıl sağlanacaktı. İşte tam bu notada AK Parti'ye sürpriz destek geldi. MHP "AKP kimi isterse aday gösterebilir. Biz Meclis'e gireriz, 367 sorunu yaşanmaz" açıklamasıyla krizin çözülmesini sağladı. 3'ncü tura 448 milletvekili katıldı ve Gül, 339 oyla 11'inci Cumhurbaşkanı seçildi.

Kriz "hukuk garabeti" olarak Türk hukuk ve siyasi tarihindeki yerini aldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.