7. Uluslararası Karadeniz Sempozyumu

7. Uluslararası Karadeniz Sempozyumu
Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Özkaya:- "Anadolu Ajansı, kriz öncesi dönemde olduğu gibi kriz sonrasında da Türkiye ile Rusya arasında devam eden çok büyük çaplı yatırımlar, ticari ve askeri ilişkilerle enerji alanlarındaki haberleriyle iki ülke ar

GİRESUN (AA) - Giresun Üniversitesi Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezince düzenlenen "Türk-Rus İlişkileri" temalı 7. Uluslararası Karadeniz Sempozyumu başladı.

Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, Güre Yerleşkesi Ömer Halisdemir Konferans Salonu'ndaki etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, sempozyumda gerek yerli, gerek yabancı akademisyenlerin değerli bildiriler sunacağını belirterek bunun hem akademik hem de düşünce yaşamına önemli katkılar getireceğini söyledi.

Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun ise dünya siyasetinin yeniden şekillendiği şu günlerde, Türkiye ve Rusya gibi toprakları hem Asya hem de Avrupa'da bulunan ve bölgede iki etkin güç olan iki ülkenin yakın temas ve işbirliği içinde olmasının hayati önem taşıdığı bir süreç yaşandığını söyledi.

İki ülkenin ilişkilerinin geliştirilmesinin gerek bölgeye gerekse dünyaya pozitif etki yapacağı kanısında olduklarını aktaran Coşkun, "Bu bağlamda Giresun Üniversitesi olarak yalnız uluslararası ilişkilerle sınırlı kalmayıp enerji, ihracat, tarih, coğrafya, edebiyat, sinema, turizm gibi birçok farklı alanda konuların ele alınacağı 7. Uluslararası Karadeniz Sempozyumu'nun ana temasını Türk-Rus ilişkileri olarak belirledik." diye konuştu.

- "AA yayınlarıyla barış ortamına katkıda bulunmayı sürdürmektedir"

Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ise sempozyuma katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin en stratejik konularından biri olan Rusya ile ilişkileri üzerine Giresun Üniversitesinin uluslararası bir sempozyum düzenlemesinin takdire şayan ve güçlü bir vizyonu işaret ettiğini belirten Özkaya, programın Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere olumlu katkılar sağlamasını diledi.

Özkaya, AA'nın çalışmaları hakkında bilgiler vererek şöyle devam etti:

"Anadolu Ajansı, Cumhuriyetimizin kuruluşundan iki hafta önce Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatı ile bundan tam 97 yıl önce bağımsız bir ajans olarak kuruldu. Beş yıl önceye kadar sadece Türkçe ve Türkiye'de yayın yaparken bugün 41 ülkede ofisi ve 98 ülkede temsilcisi olan bir ajans haline gelmiştir. Anadolu Ajansı artık Endonezya'dan Kolombiya'ya 103 ülkede bin 700 personeliyle Türkçe haberlerini 13 dile çeviren değil, dünyanın her bölgesinde 13 dilde haber üreten, fotoğraf ve görüntü çeken küresel bir ajans konumuna yükselmiştir."

AA'nın, Suriye, Irak, Filistin, Arakan, Afrika ve Asya'daki tüm sorunlu bölgelerde yer aldığına dikkati çeken Özkaya, "Yayınlarıyla barış ortamına katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Ayrıca FETÖ, PYD ve PKK gibi bizi içe kapatıp küresel vizyonumuzu daraltma amaçlı terör yapılanmalara karşı da güçlü bir habercilik ortaya koyarak önemli bir misyon üstlenmektedir." dedi.

AA'nın haber ajansı olarak Türkiye-Rusya ilişkilerinde rolüne değinen Özkaya, Türkiye'nin Rusya'ya verdiği önemin bir yansıması olarak AA'nın, Moskova'daki ofisinde uzun yıllardır Rus ve Türk muhabirler bulundurduğuna işaret etti.

- "Anadolu Ajansı 2012 yılında Rusça haber servisini başlatmıştır"

Özkaya, Anadolu Ajansı'nın, 2012 yılında Rusça haber servisini başlattığını aktararak, şöyle konuştu:

"Bakü, Moskova ve Ankara'da Rusça haber yazan muhabirler görevlendirerek Rusya gündemini Rusça olarak takip etmekte. Ayrıca Rusya'da Kazan, St. Petersburg ve Rostov gibi önemli şehirlerden haberci ağı ile haber, görüntü ve fotoğraf servisi sağlamaktayız. Rusya'nın, özellikle enerji alanındaki küresel rolü göz önünde bulundurularak Moskova'da enerji haberlerine yoğunlaşan enerji muhabirleri de istihdam etmiştir."

AA'nın uçak krizi süresince objektif ve dengeli tutarak haberlerini ülkenin bakış açısını sağlıklı yansıtma önceliğiyle hazırladığını vurgulayan Özkaya, AA'nın muadil kuruluşu Rus resmi haber ajansı TASS'ın da kriz süresince dengeli bir yayın politikasını tercih ettiğini söyledi.

Özkaya, iki ülke arasındaki buzların kamuoyu nezdinde erimesinde bu iki ajansın tutumumun önemli katkı sağladığını düşündüklerini aktararak süreç ortasında iki ajans yönetiminin arasında üst düzeyde yapılan görüşmelerle de krizin medyada yumuşatılmasının hedeflendiğini bildirdi.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin gerildiği dönemde, Anadolu Ajansı olarak siyaset, diplomasi ve askeri gelişmelerden ziyade, sosyal ve kültürel alanda haberlere ağırlık verdiklerini anlatan Özkaya, "Her iki ülke halkının sağduyulu mesajlarını öne çıkararak ilişkilerin yeniden kriz öncesi duruma dönmesine katkıda bulunmayı hedefledik. Her iki ülkede provokatif yayınları tercih eden medya kuruluşları bu iki büyük ajansın etkilerini kıramadı." değerlendirmesini yaptı.

- Büyükelçi Karlov'a düzenlenen suikast

Türkiye Rusya ilişkileri normale dönme eğilimindeyken Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a düzenlenen suikastın bunu sabote etmeye dönük olduğuna işaret eden Özkaya, şunları söyledi:

"Foto muhabirimiz o esnada orada bulunup fotoğraflarını çekebilmiş olmasına rağmen müteveffa büyükelçinin ailesini ve Rus kamuoyunu rahatsız edecek görüntüleri dünyaya servis etmekten kaçındık. Bu krizin aynı zamanda bizlere bir kez daha böyle durumlarda medyanın rolünü, doğru, dengeli ve güvenilir haber akışının önemini ve belki de en önemlisi sağduyulu kriz haberciliğine duyulan ihtiyacı göstermiştir."

Özkaya, "Anadolu Ajansı, kriz öncesi dönemde olduğu gibi kriz sonrasında da Türkiye ile Rusya arasında devam eden çok büyük çaplı yatırımlar, ticari ve askeri ilişkilerle enerji alanlarındaki haberleriyle iki ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlamaya çalışmıştır." dedi.

Bunlar arasında Türk Akımı projesi, Akkuyu Nükleer Santrali, S-400 savunma sistemleri, tarım ürünlerinin ihracat ve ithalatı, ayrıca Türk müteahhitlik firmalarının Rusya’daki yatırımlarının sayılabileceğini dile getiren Özkaya, AA olarak bu konuları çok yakından takip edip haberleştirdikleri gibi bundan sonra da iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileriye taşıyacak haberler hazırlamaya devam edeceklerini vurguladı.

Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu ise Türkiye, Rusya ve İran'ın çok köklü medeniyetler olduğuna dikkati çekerek "Onun için hepimizin birbirine ihtiyacı var, ara dönemlerde bazı zamanlar sıkıntılarımız olsa da coğrafyamız ve kaderimiz bizi burada birlikte olmaya zorluyor. Onun için birlikte olmanın da hepimiz açısından faydalı olacağına inanıyoruz." dedi.

Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce de Türk-Rus ilişkilerinin tarihçesine bakıldığında barış ve işbirliğine dayanan dönemlerin daha çok olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Günümüzde Türk-Rus ilişkilerinin çok farklı bir yapıya kavuşmuş ve Rusya Türkiye için en önemli dış ticaret ortaklarından birisi olmuştur. Her iki ülke de iç politika dengelerine egemen olan söylemlerin dönem dönem farklı sapmalarda bulunması karşılıklı bazı sorunların yaşanmasına neden olsa da bunların ötesine güçlenen ekonomik ilişkiler bu süreçte dengeleyici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte daha dün 50 bin ton domates bağlantısının 1 Aralık'tan itibaren başlamış olacağı gibi."

Sempozyuma İl Jandarma Komutanı Albay Murat Yakın, İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, ilçe belediye başkanları, ilçe kaymakamları, Anadolu Ajansı Finans Direktörü Seyfi Yıldız, öğretim üyeleri, öğrenciler ve diğer ilgililer katıldı.

Türkiye ve yurt dışından akademisyenlerin bildiriler sunacağı sempozyum 2 gün sürecek.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.