Ab Bakanı Çelik Adana'da (2)

Ab Bakanı Çelik Adana'da (2)
Çelik:- "Irkçıların, faşistlerin, İslam karşıtlarının, Türkiye karşıtlarının Türkiye hakkındaki sözleri bizim için yok hükmündedir. Hiçbir şekilde ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Onların konuşmalarını kopyalayarak, 'kes yapıştır' yaparak Türkiye'yi el

ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Irkçıların, faşistlerin, İslam karşıtlarının Türkiye karşıtlarının Türkiye hakkındaki sözleri bizim için yok hükmündedir. Hiçbir şekilde ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Onların konuşmalarını kopyalayarak, kes yapıştır yaparak Türkiye'yi eleştireceklerini zannedenler sadece kendi siyasetlerine zarar verirler." dedi.

Çelik, Kozan Ticaret Odasını ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin FETÖ'nün darbe girişiminden sonra bu kanlı işgale imza atanları bile bugün hukuk önüne çıkardığını belirtti.

Bu girişim karşısında ilk günden beri sesiz kalıp ya da örtülü destek verenlerin bu yargılamalarla ilgili her şeyi didik didik ettiklerini ancak Türkiye'de her şeyin şeffaf olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"Ama halen kendi ülkelerinde FETÖ'nün mali kazanç sağlamasına ya da örgütlenmesine karşı tek bir adım atmış değiller. Yaptıkları işin adı en hafif deyimle çifte standarttır. Alman Dışişleri Bakanı ya da Avusturya Dışişleri Bakanının yaptığı şey Avrupa'daki ırkçılardan Avrupa'daki faşistlerden kopya çekerek Türkiye'ye karşı konuşmaktır. Bu yaptıklarının hiçbir orijinal tarafı yok. Sadece 'kes yapıştır' yoluyla konuşuyorlar. Dolayısıyla onlara söylediğimiz şey şudur; ırkçıların, faşistlerin, İslam karşıtlarının, Türkiye karşıtlarının Türkiye hakkındaki sözleri bizim için yok hükmündedir. Hiçbir şekilde ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Onların konuşmalarını kopyalayarak, 'kes yapıştır' yaparak Türkiye'yi eleştireceklerini zannedenler sadece kendi siyasetlerine zarar verirler. Zaten böyle bir seviyeyle konuşulması, böyle bir seviye ile değerlendirme yapılması da artık o ülkelerin problemidir. Almanya gibi bir ülkeye Almanya'nın Dışişleri Bakanının bu seviyedeki konuşması yakışmakta mıdır? Ya da Avusturyalılara Avusturya Dışişleri Bakanı gibi birisinin üslubu bir haksızlık değil midir? Bunu iyi değerlendirmeleri gerekir."

- "FETÖ ile mücadele devam edecek"

Çelik, Türkiye'nin bugün bulunduğu coğrafyada karşı karşıya kaldığı sorunların hepsini bir özgürlük, güvenlik dengesi içerisinde, çok zor şartlar altında çözmeye çalıştığını belirtti.

Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu riskleri, güvenlik tehditlerini Avrupa ya da dünyanın başka bir yerindeki herhangi bir ülke yaşasa alınan önlemlerin 40 katı önlem alınacağını, sınırların kapatılacağını ifade eden Çelik, "Türkiye bu işi inşallah hukuk içerisinde, demokrasinin usul ve esasları içerisinde çözmeye devam edecek ama hiç kimse bize, insan hakları eleştirisi yaparken o eleştirinin altına FETÖ'ye karşı mücadeleden vazgeçmemiz gibi bir taleple gelmesin. Türkiye DEAŞ ile mücadele ettiği gibi, PKK terör örgütüne karşı mücadele ettiği gibi FETÖ ile de mücadele edecektir." dedi.

Çelik, Türkiye DEAŞ ile mücadele ettiği zamanlarda DEAŞ ile dolaylı yollardan iş tutanların, Türkiye'nin bu terör örgütüne destek verdiğine dair son birkaç yıla kadar kara propaganda yaptığını anlatarak, Türkiye'nin darbe girişiminden birkaç ay sonra ordusunu Suriye'ye sokarak DEAŞ'ı Türkiye'nin sınırlarından, dolayısıyla NATO sınırlarından söküp attığını vurguladı.

- "Avrupa'nın güvenliği ortak güvenliğimizdir"

Türkiye'de DEAŞ bir saldırı gerçekleştirdiği zaman bazı Avrupa ülkelerinin başkentleri̇nde önemli binalara Türkiye ile dayanışma için Türk bayrağı yansıtılırken, PKK saldırısına uğradığında bu davranışın sergilenmemesinin dikkatlerini çektiğini anlatan Çelik, şunları söyledi:

"Bu, PKK'ya örtülü bir destek, zımmi bir destek, dolaylı bir destek değil midir? İşte Türkiye'nin eleştirdiği budur. DEAŞ eşittir PKK, PKK eşittir FETÖ. Bunların hepsi terör örgütüdür. Bunlara karşı eşit muamele yapılması gerekir. Türkiye DEAŞ ile mücadele ederken Türkiye'yi teşvik etmek, desteklemek ve alkışlamak ama Türkiye PKK ve FETÖ ile mücadele ederken Türkiye'ye eleştiri getirmek bir çifte standarttır. Bu, terörle mücadele değildir. Önünde sonunda bu kapıyı açanlar, bu terör gerçeği ile kendileri de yüzleşmek zorunda kalırlar. Biz bunu hiç kimse için istemiyoruz. Avrupa'nın güvenliği, Avrupa'nın refahı ortak refahımızdır, ortak güvenliğimizdir. Kayseri devletimizin bir parçası olmadan evvel Edirne devletimizin bir parçasıydı ve başkentimizdi. Dolayısıyla biz Avrupa'da misafir değiliz biz Avrupa'da ev sahibiyiz. Bu gerçeği iyi anlamaları gerekiyor. İslam düşmanlığı yaparak, camilere saldırarak bir takım DEAŞ gibi teröristlerin yaptıkları üzerinden oradaki Müslümanları taciz etmek, camilere karşı birtakım tacizkar önlemler almak Avrupa'nın kendi kendisine tarihin sonunu yaratması demektir. Böyle yaptığınız takdirde hoşgörüyü, çoğulculuğu, beraber yaşama kültürünü ortadan kaldırırsınız. "

- DEAŞ'ın Barcelona saldırısı

Barcelona'daki insanlar 'Buraya göçmenler gelsin, gerekirse turistler gelmesin biz göçmenlere kucağımızı açıyoruz." derken DEAŞ'ın Barcelona'yı vurduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Niye? Barcelona'daki insanlar mazlum Müslümanlara, mazlum göçmenlere, ölümden kaçan insanlara kucak açtığı için DEAŞ gitti orayı vurdu. Bizim bu denklemi, bu oyunu iyi görmemiz lazım. DEAŞ'ın tek bir görevi vardır; dünyada insanları İslam'dan ve Müslümanlardan soğutmak isteyenlere hizmet etmek. DEAŞ'ın görevi budur ve bununla en çok mücadeleyi de Türkiye yapmaktadır. Siz Cumhurbaşkanımız kadar herhangi bir Müslüman devlet adamından 'DEAŞ İslam'ı temsil edemez, DEAŞ Müslüman değildir' cümlesini duydunuz mu? Bir tek buradan yükseliyor bu ses. Biz İslamofobi'ye, İslam karşıtlığına karşı olduğumuz gibi antisemitizme de Musevi düşmanlığına da karşıyız, göçmen düşmanlığına da karşıyız. Dünyada nerede bir terör örgütü olursa oranın halkları, mazlum insanlarıyla dayanışma içerisinde oluyoruz."

- "O da bizim devletimizin var oluş zekatıdır"

Çelik, Türkiye'nin Somali'ye yaptığı yardımları da anlattı.

Türkiye'nin oralara emperyalist çıkarlar için değil onların çocuklarına iyi bir gelecek kurmak için gittiğini anlatan Çelik, "Her insanın bir zekatı var. İnsanlar zekat veriyorlar mallarını temizlemek için. Devletlerin varoluşlarının da zekatı var. Hayatta kalmak için ve hayatını sürdürmek için. Her şey sert güçten ibaret değil. Bir de dünyadaki çeşitli mazlum insanların rızasına nail olmak var. İşte tüm bu yapılanlar Somali'den Gazze'ye kadar o da bizim devletimizin var oluş zekatıdır, milletimiz sayesinde ödenmektedir." ifadelerini kullandı.

Çelik, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla Türkiye'ye karşı yapılan bu saldırılara, bu kötü niyetli açıklamalara karşı hiçbir şekilde yönümüzü değiştirmeyeceğiz, bildiğimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye tabii ki hukuk devletini güçlendirecek, tabii ki demokrasisini güçlendirecek, tabii ki sivil toplumunu güçlendirecek, tabii ki ifade hürriyetini güçlendirecek; bütün bunlar içerisinde özgürlük, güvenlik dengesini kurarak yoluna yürüyecek. Biz AB'ye tam üyeliği devletimizin çıkarları açısından gerekli görüyoruz ama burada çifte standart olmaz. Objektif, hakkaniyetli yaklaşım olursa bu siyasetler yürür. Bu özgürlük, güvenlik dengesini korumamız, Türkiye'de demokrasimizi güçlendirmemiz aynı zamanda ekonominin güçlenmesidir. Türkiye'nin her tarafında bu yatırımların devam etmesidir. Bu gelişmelerin olmasıdır."

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.