"AB'nin vize kararına şaşırmadık"

"AB'nin vize kararına şaşırmadık"
Uluslararası Diplomatlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bozçelik:- "AB'nin vizelerin kaldırılması konusunda takındığı tutumun yadırganacak bir tarafı yok. Zira AB her zaman Türkiye'nin aleyhine karar vermektedir. Çıkarlar hep tek taraflı olmuştur"- "Görün

İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Uluslararası Diplomatlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Bozçelik, "AB'nin vizelerin kaldırılması konusunda takındığı tutumun yadırganacak bir tarafı yok. Zira AB her zaman Türkiye'nin aleyhine karar vermektedir. Çıkarlar hep tek taraflı olmuştur." dedi.

Bozçelik, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Türk vatandaşlarına vize serbestisi konusunda devam eden süreci AA muhabirine değerlendirirken, Türkiye ve AB arasında devam eden müzakerelerin artan mülteci sayısıyla yeni bir ivme kazandığını söyledi.

Sürecin Suriye'den kaçan sığınmacıların, Avrupa sınırlarına dayanmasıyla farklı bir aşamaya geldiğini belirten Bozçelik, bu konuda Almanya Başbakanı Angela Merkel'in inisiyatif aldığını, AB adına mülteci sorununu çözmek üzere yoğun Türkiye temasları gerçekleştirdiğini ifade etti.

Ardından geri kabul ve vizelerin kaldırılması konusunda somut ve ciddi adımlar atıldığını hatırlatan Bozçelik, "Anlaşmanın uygulanmasının daha erkene alınması konusunda ortak mutabakat sağlandı. Öyle ki Almanya Başbakanı Merkel, AB Konsey Başkanı Tusk, AB Komisyonu Başkanı Juncker birlikte veya ayrı ayrı defalarca Türkiye'yi ziyaret etti." diye konuştu.

- "AB'nin maddi desteği kağıt üzerinde kalacaktı"

Bozçelik, AB açısından mülteci sorunu hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu:

"Mülteciler, AB'nin yaşam standartlarını etkileyen ve AB vatandaşlarının huzurunu kaçıran bir sorundu. Türkiye ise neredeyse 3 milyona yakın göçmene kucak açmıştı ve bu sorunla baş edebilmekteydi. AB, göçmenlerin Türkiye'de kalması için 3 artı 3, toplamda 6 milyar avro destek sözü verdi ve vize serbestisinin sağlanacağını deklare etti. Türkiye de buna karşılık, yasa dışı yollardan Avrupa'ya giden mültecileri geri alacaktı. Bu arada Türkiye'ye sağlanacak 6 milyar avro mali destek, doğrudan yardım değil, proje karşılığı olacaktı. AB aslında sağ elle verip, sol elle geri alacaktı. Kısacası verilecek olan yardım kağıt üstünde olacaktı."

Türkiye'nin bu konuda önemli fedakarlıklarda bulunduğunu dile getiren Bozçelik, süreçle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son 3 ayda yoğun bir şekilde devam eden teknik toplantılar ve diplomatik müzakerelerin ardından AB Komisyonu 4 Mayıs 2016'da, Schengen ülkelerine yapılacak seyahatlerde, Türk vatandaşları için vizelerin kaldırılması yönünde 'tavsiye kararı' aldı ancak tamamlanması gereken 5 şartın da yerine getirilmesi için, bu yılın sonuna kadar süre tanıdı. Vizelerin kaldırılmasına bir adım daha yaklaşılmıştı ancak AB, özellikle Türkiye'nin kabul ettiği 72 şartın en önemlilerinden biri olarak gördüğü terör tanımı konusunda Türkiye'den açık garanti istedi. AB, terörle mücadele yasasını değiştirilmesini ve terör tanımının daraltılmasını istiyor. Buna gerekçe olarak da terör tanımından dolayı, terör suçlularının AB'ye siyasi iltica talebinde bulunması olasılığını gösteriyor."

- "AB'nin kararına şaşırmadık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'nin aksine terör tanımının genişletilmesi düşüncesine değinen Bozçelik, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamalarıyla, geri kabul anlaşması ve vize serbestisi yeni bir boyut kazandı. Avrupa Parlamentosu da vizelerin kaldırılması konusunu 11 Mayıs'ta görüşmeden ileri bir tarihe erteledi. Doğal olarak da komisyonun tavsiye kararı, AB Konseyi'ne gitmeden askıda kaldı. AB'nin vizelerin kaldırılması konusunda takındığı tutumun yadırganacak bir tarafı yok. Zira AB her zaman Türkiye'nin aleyhine karar vermektedir. Çıkarlar hep tek taraflı olmuştur. AB her daim keseri kendi tarafına yontmaktadır." ifadelerini kullandı.

Bozçelik, Türkiye'nin terörle mücadele ettiği bir ortamda AB'nin bu beklentisinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"En önemlisi AB'nin, PKK terör örgütünün, Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden bir gerilla grubu değil, eli kanlı bir terör örgütü olduğunu kabul etmesi gerekir. Görünen o ki Türkiye ile AB arasındaki görüş farklılığı her daim olacaktır ve bitmek bilmeyen müzakereler devam edecektir. Bu yönüyle de bırakın 1 Temmuz'da vizelerin kaldırılmasını, bu yılın sonunda bile olma ihtimali çok düşüktür. Bu da demektir ki geri kabul anlaşması ve vize serbestisi, AB-Türkiye arasındaki tozlu anlaşmalardan biri haline dönüşecektir."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.