Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül, Mardin'de

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül, Mardin'de
Gül: "Bir daha Yasinler hayatını kaybetmesin, kuran kursları bombalanmasın diye devlet demokratik standartlar içinde ne gerekiyorsa her türlü tedbiri alacaktır"

MARDİN (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, "Bir daha Yasinler hayatını kaybetmesin, Kuran kursları bombalanmasın diye devlet  demokratik standartlar içinde ne gerekiyorsa her türlü tedbiri alacaktır" dedi.

Mardin'de partisinin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Gül, IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde bölgede yaşananların Mardin'in ruhuna yakışmadığını, bir daha bu olayların yaşanmaması için her türlü tedbirin alınacağını söyledi.

Çözüm sürecinin birilerini rahatsız ettiğini, 6 Ekim'de başlayan olayların bin yıllık Kürt, Türk ve Arap kardeşliğini bozmaya yönelik bir sabotaj girişimi olduğunu kaydeden Gül, bu kardeşliği kıyamete kadar kimsenin bozamayacağını belirtti.

"Kürt'ün, Türk'ün kanı üzerine siyaset yapan 30 yıllık eski Türkiye devri geride kalmıştır. Yeni Türkiye'de hiç kimse Türk'ün de Kürt'ün de kanı üzerine siyaset devşirmeyecektir" diyen Gül, buna asla izin vermeyeceklerini ve çözüm sürecini sürdürmeye kararlı olduklarını dile getirdi.

Kobani bahanesiyle yapılan izinsiz gösterilerde tahrik ve şiddete davet eden siyasal bir dil gördüklerini kaydeden Gül, şöyle konuştu:

"Eğer siyaset yapıyorsanız kimse silahların gölgesinde siyaset yapmasın. Siyasetin dili şiddet dili değildir. Herkes iradesiyle bu ülkede siyaset ortaya koysun. Neden korkuyorsunuz. Neden şiddete vandalizm yönlendiriyorsunuz. Çünkü millet özgür iradesiyle nereye gideceğini ve kime karşı çıkacağını bilir. Bunu siz de biliyorsunuz. Bu bölge halkına eğer siyaset alanı açmak istiyorsa HDP'nin başta genel başkanı olmak üzere, sorumsuzca bu süreçte söylediği sözlerden olaylardan ders alarak şiddet, vandalizm dilinden kurtulmasını tavsiye ediyoruz."

- "Sen git önce kendi partinin Dersim'e yapmış olduğu zulmün hesabını ver"

Mazlumun dili, dini ve kimliğinin sorulmadığını belirten Gül, bugün Türkiye'nin herkese kucak açtığını, ensar kardeşliği modelini devam ettirdiğini ve kıyamete kadar da devam ettireceğini ifade etti.

Avrupa'da 120 bin civarında mültecinin olduğunu, Türkiye'de ise sadece Kobani'den (Ayn el Arap) ilk 3 günde 140 bin Kobaniliyi misafir ettiklerini kaydeden Gül, HDP'nin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "1,5 milyon Suriyeliye sınırlarımızı açmak, Türkiye'ye ihanettir" dediğini hatırlatarak, bunun istismar edildiğini anlattı.

Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bin yıllık bu vatanın neye hizmet ettiğini ne gibi manalar ve tarihler ile yüklü olduğunu Kılıçdaroğlu'nun anlamasını beklemek imkansız. Önce bu vatana ihanet meselesini eğer diline dolayacaksa önce Türkiye'nin ana muhalefet partisi genel başkanı mı, yoksa Esed'in sağ kolumu onun hesabını versin bu millete. Yatıyor kalkıyor bütün arkadaşları ile Esed'in yanında boy gösteriyor. Senin Esed rejiminden başka derdin yok mu? Türkiye'de, Mardin'de, Van'da olaylar oluyor. Vatandaşları teskin edici Türkiye'de ana muhalefet sorumluluğunu yerine getirsene. Kobani diyor. Sen İstanbul'da adayken 'Kağıttepe'ye hizmet götüreceğim' diyordun. Kağıttepe diye bir şey yok. Kağıthane'nin ne olduğunu bilmiyorsun kalkmış Kobani'den bahsediyorsun. Sen kim Kobani kim Kılıçdaroğlu. Sen git önce kendi partinin Dersim'e yapmış olduğu zulmün hesabını ver bu millete."

CHP ve HDP'nin Başbakanlık Tezkeresi'ne karşı çıktığını anımsatan Gül, CHP'nin ana muhalefet olmasının Türkiye siyasetinin en büyük talihsizliği olduğunu aktardı.

Batı dünyasının Suriye'de yaşanan olaylara sessiz kaldığına işaret eden Gül, Suriye'nin en büyük talihsizliğinin petrolünün olmaması olduğunu belirtti.

Türkiye'nin, Suriye konusunda hiçbir şekilde tutarsızlığının olmadığını, Esed rejimine de IŞİD'in varlığına da karşı olduklarını anlatan Gül, "Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Esed'in yanındalar. Diğer hususlara gözlerini kapatıyorlar. Bir tutarsızlık içinde devam ediyorlar" dedi.

Parti olarak Türkiye'yi 90'lı yıllara götürmek isteyenlere bu fırsatı vermeyeceklerine işaret eden Gül, bunun için yasal düzenlemeler yapıldığını anlattı.

Yaptıkları yasal düzenlemeyle kendilerinin polis devleti şeklindeki eleştirilere maruz kaldıklarını hatırlatan Gül, şunları kaydetti:

"Önce batı ülkelerine bir dönüp baksınlar ondan sonra bu uygulamaları eleştirsinler. Batıda 48 saat polis bu olaylarla mahkeme kararı olmaksızın alıyor. Her yerde bu uygulamalar var. Türkiye'de bu güvenlikten ziyade özgürlük ve güvenlik paketidir. Molotofkokteylini alıyor belediye binamıza kuran kursuna, okula kaymakamlık binasına, polis aracına atıyor. Kızılay'ın kan merkezi aracına atıyor. Bu hangi vicdan ve kitapta yazıyor. Maskeyi takıyor sokağa çıkıyor. Suç işliyorsun demektir. Maskesini indirseler bunların bütün foyası çıkacak. Türkiye siyasetinin de en büyük şeyi maskesini takarak siyaset yapanların maskeleridir. Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin siyaset maskeleri."

- Diyarbakır'da 3 gencin öldürülmesi

Gül, Kobani bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde, kurban eti dağıtırken öldürülen Yasin Börü'nün başının ezildiğini, 3. kattan insanların atılarak öldürüldüğünü hatırlatarak, "Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bir daha Yasinler hayatını kaybetmesin. Kuran kursları bombalanmasın diye devlet  demokratik standartlar içinde ne gerekiyorsa her türlü tedbiri alacaktır" dedi.

Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler ise çözüm sürecinin bölgeye bir rahatlama getirdiğini ve bölge insanının çözüm sürecinden beklentilerinin büyük olduğunu söyledi.

Güler, "Şiddet siyasetin dili olamaz. Bu bölgede yıllardan beri şiddeti siyasetin dili haline getirmeye çalışanlar bundan bir şey beklediler ama demokrasi de şiddetle bu iş yürümez" ifadesini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.