Ak Parti Genel Sekreteri Şahin:

Ak Parti Genel Sekreteri Şahin:
"Cumhuriyet Halk Partisi artık bir parti olmaktan çıkmış, terörü ve teröristleri himaye eden yapı haline gelmiştir. Bu, ülkemiz adına çok endişe verici bir husustur. Bunun için siyasi mücadelemizi çok daha güçlü biçimde yürütmemiz gerekiyor"- "Bir tarafta

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, "Cumhuriyet Halk Partisi artık bir parti olmaktan çıkmış, terörü ve teröristleri himaye eden yapı haline gelmiştir. Bu, ülkemiz adına çok endişe verici bir husustur. Bunun için siyasi mücadelemizi çok daha güçlü biçimde yürütmemiz gerekiyor." dedi.

Şahin, Bala Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Bala 6. Olağan İlçe Kongresi'ndeki konuşmasında, seçilecek yeni yönetime başarı diledi.

AK Parti'nin, Türkiye'yi hak ettiği itibara kavuşturma amacıyla milletin medeniyet tasavvurundan, aklından süzüldüğünü dile getiren Şahin, "AK Parti, haksız güçlülere karşı, haklı güçsüzlerin yanında yer almayı kendisine şiar edinmiş partidir. Sahip olduğumuz milli ve manevi değerler üzerinden ülkemizi, dünya milletler ailesi içinde hak ettiği yere taşımayı kendisine düstur edinmiş bir partiyiz. Biz Türkiye partisiyiz." diye konuştu.

"AK Parti'nin bin yıllık davanın günümüzdeki taze fidanı" olduğunu söyleyen Şahin, AK Parti'nin tek siyasi gayesi bulunduğunu, bunun Türkiye'nin her santimetre karesinde huzuru, refahı ve güveni tesis etme ve kalıcı hale getirme olduğunu vurguladı. Şahin, kurulduğu andan itibaren sağlam temeller üzerinde büyüyen partinin, Türkiye ile daha da geliştiğini, büyüdüğünü aktardı.

Türkiye'nin siyasi tarihine değinen Şahin, atılıma geçilen her dönemde kaos ve krizin hakim olduğunu, ülkede darbelerle demokrasiye sürekli darbe vurulduğunu, milli iradenin kesintiye uğratıldığını anlattı.

- "Sorunları milletimize giderek çözdük"

AK Parti'nin, milletin desteğiyle iktidara gelmesinin ardından Türkiye'nin kronikleşen sorunlarını çözmek için her alanda seferberlik başlattığını vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:

"Biz bir taraftan aziz milletimize hizmet etmeye çalışırken, diğer taraftan birilerinin sürekli bizi paçalarımızdan çekiştirmeye çalıştığına, ayaklarımıza pranga vurmaya, yolumuzdan döndürmeye, hedeflerimizden uzaklaştırmaya çalıştığına şahit olduk. Ergenekon, Balyoz, 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin etrafında oluşturulmaya çalışılan tartışmalar, cumhuriyet mitingleri, 367 garabeti, işte AK Parti'yi yolundan döndürmek için kurulmuş tuzaklardır. Bunları da milletimize başvurarak, milletimize giderek çözdük."

AK Parti'nin hizmet temposunu artırırken demokrasi dışı vesayet odaklarının da vazgeçmediğini belirten Şahin, 2008 yılında Türk hukuk tarihine "kara leke" olarak geçecek parti kapatma davasıyla karşılaştıklarını, buna rağmen hiçbir zaman meşru zeminden kopmadıklarını belirtti.

Hukuk çerçevesinde, milletin desteğiyle mücadeleyi sürdürdüklerini dile getiren Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

"O badireyi de atlattık. Her geçen gün hizmet tempomuz da artıyordu ancak o tuzaklardan sonuç alamayanlar farklı tuzaklarla AK Parti'yi yolundan döndürmeye çalışmaya devam ettiler. MİT Müsteşarı üzerinden Cumhurbaşkanımıza uzanıp, daha önce ulaşamadıkları emellerine ulaşmaya çalıştılar. Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle muvaffak olamadılar ancak Gezi olaylarıyla birlikte yeni antidemokratik dönemin kapısını araladılar."

- "Ülkemize önemli maliyetleri oldu"

Şahin, Türkiye açısından 2013 yılının özellikle ekonomi açısından önemli bir dönem olduğunu, ülkenin bütün göstergelerinin adeta tavan yaptığını, IMF'ye borcun sıfırlandığını, işsizlik rakamlarının, faiz oranlarının yüzde 5 seviyesine geldiğini söyledi.

Büyük yatırımların yapıldığı ve ülkeye kazandırıldığı bir dönemde Gezi kalkışmasına imza atıldığını belirten Şahin, şöyle konuştu:

"Bunun ülkemize çok önemli maliyetleri oldu. Maalesef ekonomik göstergelere baktığımızda bunu görebiliyoruz ancak bütün ödediğimiz bedellerle birlikte bu badireyi de atlatmaya muvaffak olduk. Ondan sonra 17/25 Aralık yargı kılıfına büründürülmüş darbe girişimiyle karşılaştık. FETÖ'nün özellikle yargı ve emniyet camiası içindeki teröristleri, Haşhaşileri tarafından imza atılmış 17/25 Aralık darbe teşebbüsünde yine sırtımızı millete vererek, Cumhurbaşkanımızın riyasetiyle atlatmaya muvaffak olduk. Biz bir taraftan hizmet etmeye, koşmaya devam ederken bu antidemokratik odaklarla da bu vesayet odaklarıyla mücadele etmek zorunda kaldık. Bu, bizim enerjimizin bir kısmını alan, emen bir husus oldu."

15 Temmuz'da "insanlık tarihinin gördüğü en alçak, en adi, en kahpe, en kanlı darbe girişimlerinden birinin yaşandığını" ifade eden Şahin, "FETÖ'nün, şerefli Türk ordusunun üniformasını üzerine giyip kirleterek imza attığı, aziz milletimizin vergileriyle alınmış tankı, topu, tüfeği, helikopteri, uçakları aziz milletimize yönelttiği o karanlık geceyi Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetiyle Sayın Başbakanımızın dirayetiyle ve aziz milletimizin cesareti ve ferasetiyle 16 Temmuz sabahı aydınlık bir güne dönüştürmeye muvaffak olduk." dedi.

- Terörle mücadele

Türkiye'nin birçok terör örgütüyle mücadele ettiğini, dünyada bu kadar farklı terör örgütüyle mücadele eden başka devlet bulunmadığını vurgulayan Şahin, "Bir taraftan PKK, bir taraftan DEAŞ, DHKP-C, bir taraftan da FETÖ, bunlar adeta bir ahtapotun kolları gibi ülkemizi sarmaya, boğmaya çalışan bir canavar. Milletimizle omuz omuza mücadeleye devam ediyoruz. Bu mücadelemizden rahatsızlık duyanlar var." dedi.

Ana muhalefet partisinin, "siyasi parti olmaktan çok uzaklaştığını" belirten Şahin, şunları kaydetti:

"Bugün ana muhalefet partisi, terör örgütlerinin sözcülüğüne soyunmuş, onların tezlerini savunan oluşum haline gelmiştir. Bir yürüyüş yapıyorlar, FETÖ'nün unsurlarıyla birlikte gerçekleştiriyorlar. Bir yerde DHKP-C militanının cenazesi mi var, bir bakıyorsunuz Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekili orada. En son silahlı insansız hava araçlarıyla yürüttüğümüz mücadelemizden ne kadar büyük rahatsız duyduklarını ifade ediyorlar. Daha önce bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın da avukatlığını yapmış bir milletvekili, PKK'lı teröristlerin silahlı insansız hava araçlarıyla etkisiz hale getirilmesinden şikayet ediyor. Dün terör örgütü elebaşının avukatlığını yapıyordu, bugün de terör örgütü militanlarının avukatlığını yapıyor. Peki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ne yapıyor? Hiç sesini çıkarmıyor. Üstü örtülü bir şekilde bu tezleri o da savunuyor, o da tekrar ediyor. 'Silahlı terörist', 'silahsız terörist' gibi böyle anlaşılması zor kavramlar kurarak, bu toz bulutu içinde terörü ve teröristleri himaye etmeye devam ediyor."

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "ilk önce FETÖ'nün özellikle yurt dışındaki uzantılarının dillendirdiği kontrollü darbe palavrasının savunuculuğunu bugün Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığını" söyleyen Şahin, "Cumhuriyet Halk Partisi artık bir parti olmaktan çıkmış terörü ve teröristleri himaye eden bir yapı haline gelmiştir. Bu, ülkemiz adına çok endişe verici bir husustur. Bunun için siyasi mücadelemizi çok daha güçlü biçimde yürütmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.

Şahin, cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerin yapılacağı 2019'un, Türkiye ve AK Parti için önemli olduğunu, hazırlıklara şimdiden başlayarak güçlü şekilde yürüyüşe devam edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kongreye, TBMM İdari Amiri Ahmet Gündoğdu, AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı, AK Parti Ankara Milletvekilleri Ali İhsan Arslan ve Murat Alparslan, AK Parti Sivas Milletvekili Selim Dursun, Bala Belediye Başkanı Arif Kaplan ile ilçe başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve partililer katıldı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.