AK Parti MYK Toplantısı

AK Parti MYK Toplantısı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik: (4)- "Doğrusunu söylemek gerekirse bütün bu manevraların tek bir anlamı vardır. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye yeni anayasa yaptırmak istemiyor. Biz yeni Türkiye'nin ilk anayasasını yapmak istiy

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Doğrusunu söylemek gerekirse bütün bu manevraların tek bir anlamı vardır. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye yeni anayasa yaptırmak istemiyor. Biz yeni Türkiye'nin ilk anayasasını yapmak istiyoruz, onlar hala eski Türkiye'nin anayasasında ısrar ediyorlar, toplumun değişim talebine direniyorlar. İşin özü bundan ibarettir" dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde MYK toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun anayasa yapma çalışmalarının aynı şekilde devam etmesi gerektiğini söylediğini bildirdi.

- "Antidemokratik tutumlarıyla baş başa bırakıyoruz"

CHP sözcülerinin Meclis Başkanı'nın komisyon sürecini sona erdirdiği şeklinde ifade kullandıklarına işaret eden Çelik, "Halbuki kendileri açıkça söylediler. 'Biz Başkanlık sistemi tartışılırsa ya da şu tartışılırsa biz bu masada oturmayız diye ifade ettik' diye. Bir kere daha bu süreci açıkça sabote ettiklerini ortaya koydular. Biz de diyoruz ki parlamenter sitem ne kadar meşru ise Başkanlık Sistemi de o kadar meşrudur. Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, yargının tarafsızlığı, vatandaşın özgürlüklerinin teminat altına alınması, bu ülkeyi bir takım güç odaklarının değil sadece ve sadece vatandaşın yönetmesi, bu ülkede darbelere bir daha geçit verilmemesi, kimsenin vesayet kuramaması için en güçlü en sağlıklı sistemi kim getiriyor, toplumun önünde tartışalım diyoruz. 'Kimin teklifi daha kuvvetli' diyoruz, 'Biz bunu da tartışmayız' diyorlar. Biz kendilerini bu apolitik tutumlarıyla, milletin talebini görmezden gelen antidemokratik tutumlarıyla baş başa bırakıyoruz. Yolumuza bu şekilde devam edeceğimize, Cumhuriyet Halk Partisi'nin sabotajlarına, Türkiye'nin sivil siyasetini ve demokratik süreçlerini ve yeni anayasa yapım sürecini teslim etmeyeceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.

CHP'lilerin "Masanın dağılmasına komisyonun adı ve görev tanımının neden olduğu, öneriler getirdikleri ve ara verilip yeniden görüşülsün, genel başkanlara sorulsun öyle devam edilsin" şeklindeki taleplerinin ise reddedildiği yönündeki açıklamalarına ilişkin soruya ise Çelik, şu sözlerle cevap verdi:

"CHP'lilerin yaptığı açıklamayı dinledim. Diyorlar ki 'Biz şu konuyu konuşturmayız.' Nedir konuşturmayacağınız konu? 'Başkanlık sistemini konuşturmayız. Konuşmaya başladığınız andan itibaren biz masadan kalkarız.' Biz de diyoruz ki siz meşruiyetin ne olacağına karar verme merci değilsiniz. Bir tartışmaya meşruiyet çizemezsiniz siz. Başkanlık sistemi de parlamenter sistem de meşru bir sistemdir. Bunlardan hangisinin Türkiye için daha sağlıklı yapılanmalar olduğuna tartışarak karar vereceğiz, en sonunda da nihai olarak millet karar verecek. Siz ta baştan anayasa hukuk açısından, demokratik sistemler açısından meşru olan bir şeyi biz tartıştırmayız diyerek bir tür militarist bir siyaset anlayışına savrulduğunuz zaman, bir tür parti muhafızlığı çerçevesinde bu konuları değerlendirdiğiniz zaman zaten konuşacak bir şey kalmıyor. Biz açık bir şekilde şunu söylüyoruz, 'Bu masa açıktır. Bu masa zaten genel başkanımızın başlattığı insiyatifin neticesinde ortaya çıkan iradelerle kurulmuştur. Buyurun her şeyi tartışalım, meşru olan her şeyi tartışalım.' Nedir o? Başkanlık sistemi de parlamenter sistem de meşru sistemlerdir. Anayasa hukuku açısından bu meşruiyet içerisinde değerlendirilen bütün sistemleri tartışalım. Ama yok şu gayri meşrudur diyerekten CHP'nin özel bir meşruiyet alanı tanımlamasına, özel bir meşruiyet alanı oluşturmasına Türkiye'nin ihtiyacı yok. Bu yanlış bir şey. Biz bu çerçevede net bir tutum ortaya koyuyoruz. Nitekim şunu tabi ki yapabilirler, bunda hiçbir şey yok. Tartışma başlar, temel haklarla ilgili görüşler, yargıyla ilgili görüşler, kuvvetler ayrılığıyla ilgili görüşler belirtilir. Ama biz 'sistemin Başkanlık Sistemi olmasını istemiyoruz' diyebilirler. Bir başkası da 'biz sistemin parlamenter sistem olmasını istemiyoruz' diyebilir. Her ikisi de meşrudur. Ta baştan tartıştırmam demek gayri meşru bir siyasi tutumdur, apolitik bir tutumdur."

- "Ortak akılla, milletin talebi doğrultusunda siyasi aklı devreye sokarak doğruyu bulmaya çalışacağız"

Bir gazetecinin, "Biz yolumuza devam edeceğiz dediniz. AK Parti'nin seçim beyannamesinde yeni anayasa vurgusu yapılmıştı. Başkanlık sisteminin de yer aldığı siz iki partiyle devam ederiz, dediniz ama diğer iki parti destek vermezse nasıl devam edeceksiniz?" sorusu üzerine Çelik, "Biz o iki partiye gelin sizinle Başkanlık sistemini tartışalım demiyoruz. Şu anki irademizle, gelin sizinle madem CHP milletin talebine dirsek çeviriyor, buyurun yeni anayasa yapma sürecini beraber yürütelim diyoruz. Yeni anayasa yapma sürecini ayakta tutalım diyoruz. Herkes bizim gibi düşünsün demiyoruz. Kimseyle de kendimizi aynı düşünmek mecburiyetinden hissetmiyoruz. Tartışacağız, ortak akılla, milletin talebi doğrultusunda siyasi aklı devreye sokarak doğruyu bulmaya çalışacağız, uzlaşma noktalarını bulmaya çalışacağız. Ama hiç kimse baştan benim söylediğim doğrudur, hakikattir, onun dışındakiler batıldır gibi bir tavıra giremez. Demokratik siyasetin doğasına aykırıdır bu" sözleriyle cevap verdi.

Çelik, "Bu meclisin yeni bir anayasa oluşturabileceğine inanıyor musunuz?" sorusu üzerine ise şöyle devam etti:

"Sonucu garanti görerek siyasi süreçleri başlatmak çok demokratik değildir. Yeni anayasa milletin talebidir. İkincisi siyaset kurumu bunu 12 Eylül rejiminin hemen üstünden birkaç yıl geçtikten sonra tartışmaktadır. Bazen esasa ulaşamasanız bile meşru usülleri işletmeniz gerekir. Biz her halükarda Türkiye'nin yeni anayasa yapması gerektiğini düşünüyoruz ve bunun içinde yeni anayasa yapma sürecinin yeni anayasanın kendisi kadar kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Herkes bu yeni anayasa sürecine katılacak, fikrini söyleyecek ve bu tartışmaların neticesinde Türkiye zaten elindeki verilerle bu kadar çalışma yapmışken, toplumu bu kadar dinlemişken yeterli donanıma sahip. Bu neticede de bu anayasaya ulaşmaya çalışacak. Ama önemi olan şudur, siyaset tartışma sanatıdır. Siyaseti insanoğlu niçin icat etmiştir? Toplumun maliyetini azaltmak için, tartışma yoluyla sorunları çözmek için icat etmiştir. Öyle tek parti mantığıyla son kararı ben söylerim ya da ilk kararı ben söylerim gibi bir yaklaşım olmaz. Milletten gelen talep henüz tartışılmadan sabote edilmez. Sivil siyasetin doğasına aykırıdır bu. Dolayısıyla aslında bu anayasa yapma sürecini devam ettirseydik, sivil siyaset üzerine, demokratik siyaset üzerine de Türkiye çok verimli tartışmalar yaşayacaktı. Siyasetin doğası üzerine çok verimli, siyaset felsefesi üzerine çok verimli tartışmalar yaşayacaktı. Muhtemelen CHP bundan kaçmıştır masadan."

CHP'lilerin 2011 yılında kurulan uzlaşma komisyonunun 60 madde üzerinde uzlaştığını hatırlatarak, ilk etapta 60 maddenin gündeme getirilmesi ve hayata geçirilmesi şeklindeki ifadeler kullanıldıkları hatırlatılması üzerine Çelik, CHP'nin temel zihniyet sorununun anakronizm olduğunu söyledi.

Çelik, şunları kaydetti:

"Bunu biz gündeme getirdiğimiz zaman reddettiler. Şimdi biz ondan daha büyük bir aşamaya geldik, yeni anayasa yapma sürecine. Fakat bu sefer de yeni geldiğimiz noktada tekrar geçmişe referans vermeye başladılar. Bugün Türkiye'nin gündemi, Anayasa Komisyonu'nda olan gündem o 60 maddeyi de ele alacak biçimde, o 60 maddeyi bir hızlandırma aracı olacak, hızlandırma zemini olarak görecek bir biçimde yeni anayasa tartışmasıdır. Şimdi yeni anayasa yapmakla ilgili bu büyük tartışmadan kaçarak tekrar 60 maddeye dönelim demeleri aslında yeni anayasayı sabote etmelerine bir mazeret uydurmalarından ya da onu örtmeye çalışmalarından başka bir şey değil. Çünkü önceki Uzlaşma Komisyonu başarısız olduğunda, sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde kendileri tarafından dile getirilmişti. Ama buna olumlu yanıt vermediler, yanaşmadılar. CHP buna olumsuz yanıt verdi. Şimdi yeni anayasayla ilgili masayı sabote etmeye çalışıyorlar. Daha önce AK Parti tarafından teklif edilmiş ve kendilerinin reddettiği bir şeyi bugün gündeme getiriyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse bütün bu manevraların tek bir anlamı vardır. CHP Türkiye'ye yeni anayasa yaptırmak istemiyor. Biz yeni Türkiye'nin ilk anayasasını yapmak istiyoruz, onlar hala eski Türkiye'nin anayasasında ısrar ediyorlar, toplumun değişim talebine direniyorlar. İşin özü bundan ibarettir."

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.