Almanya'ya "Enterne Naziler" belgeseli ile yanıt

Almanya'ya "Enterne Naziler" belgeseli ile yanıt
Doç. Dr. Muşmal'ın proje koordinatörlüğünde, 1944'te Karadeniz kıyısında batırılan 3 Alman denizaltısının 400 mürettebatının Türkiye'ye sığınması ve kamplarda yaşamını anlatan belgeselin çekimleri başladı

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında 3 denizaltının batırılması sonrası Ruslar’dan kaçan yaklaşık 400 Nazi askerinin Türkiye’ye sığınması ve burada 2 yıl kalmasını konu alan "Enterne Naziler" belgeselinin çekimleri başladı.

Çalışmanın proje koordinatörü ve Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yönetmenliğini Hüdai Ateş’in yaptığı belgeselin çekimlerinin Konya'nın Beyşehir ilçesinde başladığını bildirdi.

Fragramanı da hazırlanan belgeselin, 1944 yılında Karadeniz kıyılarında batırılan 3 Alman denizaltısının 400 mürettabatının kaçarak, Türkiye’ye sığınmasının konu edildiğini anlatan Muşmal, "Çalışmamız, ülkemizde yaklaşık 2 yıl kalan enterne (gözaltına alınmış) Alman askerlerinin Türkiye’deki yıllarını anlatıyor." dedi.

- Devletin imkanları sonuna kadar kullanılmış

SÜ İletişim Fakültesi öğretim üyelerinin de katkılarıyla, uzun bir hazırlık bir döneminden sonra ilk adımını attıkları belgesel için sponsor ve destek arayışında olduklarını ifade eden Muşmal, şöyle devam etti:

"Almanya’nın Türkler’i soykırımla suçladığı bir dönemde, Türkiye'nin tarihi misyonuna uygun olarak kendisine sığınan enterne Alman askerlerini, yani Hitler'in Nazi askerlerine dahi kucak açtığını hatırlatmak istedik. Türkiye, zor zamanlar geçirdiği savaş yıllarında bile Alman askerlerini geri çevirmemiştir. Son dönemde sözde 'Ermeni soykırımı' yasa tasarısını onaylayan Almanya, kendi askerlerinin dahi bir zamanlar Türkler’e sığındığını unutmuş olmalıdır. İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar."

Türkiye’de kalan Alman askerlerinin 2 yıl boyunca misafir gibi ağırlandığına işaret eden Muşmal,  "Askerlerin, dünyanın hiçbir yerinde kendisine sığınanlara böylesine insanca davranılmadığına ilişkin beyanları belgelerdedir. Kampı ziyaret eden İsviçre Elçiliği ve Kızılhaç yetkilileri, hazırladıkları raporlarda, Türk insanının son derece nazik davrandığı, devletin imkanlarını sonuna kadar kullandığını ifade etmişlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkler bize sahip çıktı"

Muşmal, belgeselde anlatılan olaylara ilişkin şu bilgileri verdi:

"1942'den sonra 6 Alman denizaltısı, karadan parçalar halinde Karadeniz’e geçiriliyor. Denizaltılar 2 yıl boyunca Rusya’yı bombalıyor. Savaşın sonlarına doğru 3'ü Ruslar tarafından batırılırken, diğerlerinin de Rusların eline geçmemesi için Karadeniz sahillerinde batırılmasına karar veriliyor. Denizaltıların mürettebatı ise 10 Eylül 1944’te Türkiye'nin Karadeniz sahilinde yakalanıyor.Konya’nın Beyşehir ilçesine nakledilerek, buradaki kampta misafir ediliyor. Subay ve diğer askerler, Manastırlılar Hanı ve askeri kışlada kalıyor. İlçe halkıyla sürekli iletişim halinde olan askerler, bu dönemde Anadolu insanına dair birçok hatıra biriktiriyor. O döneme dair pek çok fotoğraf, yazı, hatıra bırakıyorlar. Hatıralarda, 'Türkler bize sahip çıktı. Bu savaş ortamında yemediler, içmediler, yardım ettiler' diye yazıyorlar. Batan U19 denizaltısının komutanı Ludwig Gauner, arkadaşları adına 'Almanya'nın dünyada hiç de iyi izleniminin olmadığı bu dönemde Türkiye’ye sığınan, Türkiye’de sıcak bir yuva, dostluk, arkadaşlık ve güven ortamı bulan U19 mensupları adına Türk halkına teşekkürlerimizi iletiriz’ diyerek, duygularını dile getiriyor."

Belgeselin Türkiye'nin tarihi misyonuna uygun bir çalışma olacağını kaydeden Muşmal, "Yahudilere 1490'da sahip çıkmış, günümüzde Suriyelileri bağrına basmış bir necip millet soykırımcı olamaz. Tarihte bunun onlarca örneği var. Ey Almanya, bize sığınan Nazi askerlerinize bile sahip çıkmış bir millet olarak soykırım iddialarınızı kabul etmiyoruz. Tarihçiler arşivleri açtıklarında göreceklerdir ki, biz Ermenilere soykırım yapmadık. Bu belgesel inşallah bu anlamda hem ülkemizin misyonuna hem de memleketimizin bu anlamda kültürüne, tarihine hizmet edecek. Gerekli desteği bulursak, belgeselin 2017 yılında gösterime girmesini umuyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.