Altılı masanın "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" tanıtıldı

Altılı masanın "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.

ATO Congresium'da düzenlenen tanıtım toplantısına, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.

Mutabakat metni, komisyon çalışmalarına katılan altı partinin genel başkan yardımcıları tarafından okundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Millet İttifakı'nı meydana getiren altı siyasi partinin mutfaklarında hazırlanan, altı genel başkanın üzerinde mutabakata vardığı, somut hedefleri, reformları, politikaları ve projeleri içeren mutabakat metnini kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.

Mevcut yönetimin, devlet için artık bir beka sorunu olduğunu savunan Öztrak, "Onun için Millet İttifakı, kural tanımaz bu ucube sistem yerine, kuvvetler ayrılığını tesis eden, özgürlükçü, demokratik, adil Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyor." ifadesini kullandı.

Meclis'in faaliyetlerinde çoğulculuğu sağlayacak, yeni bir "Meclis İçtüzüğü" hazırlayacaklarını vurgulayan Öztrak, şöyle devam etti:

"Kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz. Meclis’te istişare ve müzakereyi etkisizleştiren, torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Tarafı olduğumuz milletlerarası sözleşmelerden çekilme yetkisinin, sadece TBMM'de olmasını anayasal güvence altına alacağız. Meclis'in yürütme organını, millet adına denetleme yetkisini güçlendireceğiz. Bütçe hakkı, TBMM'nin devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olacak. Meclis’te Kesin Hesap Komisyonunu kuracağız. Komisyon başkanı, ana muhalefet milletvekilleri arasından seçilecek. Yürütme reformuyla cumhurbaşkanının 7 yıl için sadece bir dönem seçilmesi kuralını getirerek tarafsızlığını güvence altına alacağız. Cumhurbaşkanı 85 milyonun cumhurbaşkanı olacak."

Öztrak başbakanı ve bakanları yönetimde etkili hale getireceklerini, OHAL Yasası'ndan kaynaklanan tüm işlem ve eylemlerin yargı denetimine tabi olmasını sağlayacaklarını söyledi.

Yargı reformuyla, bağımsız ve tarafsız bir yargı için Hakimler ve Savcılar Kurulunu kaldıracaklarını ve yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki kurul kuracaklarını da açıklayan Öztrak, Adalet Bakanı ve müsteşarının Hakimler Kurulunda yer almayacağını aktardı.

- "Seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz"

Anayasa Mahkemesi veya AİHM'in hak ihlali kararına yol açan hakimlere ve savcılara, neden oldukları tazminat ve zararın rücu edilmesini sağlayacaklarını da dile getiren Öztrak, şunları kaydetti:

"Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anayasa Mahkemesi üyeliklerine, hülle yöntemiyle atama yapılmasını önleyeceğiz. Seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Siyasi partilere kapatma davası açılması için TBMM'nin iznini zorunlu hale getireceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceğiz. Bunların görev ve yetkilerini ilgili bakanlıklara devredeceğiz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını, Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığını, İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak; Ticaret Bakanlığını Esnaf ve Ticaret Bakanlığı olarak yapılandıracağız. Hazine'yi Maliye Bakanlığından ayıracak ve ayrı bir bakanlık şeklinde yeniden yapılandıracağız. Şehircilik ve Afet Yönetimi, Bilişim ve Yenilikçilik bakanlıklarını kuracağız. Siyasi bakan yardımcılıklarını kaldırıp liyakate dayalı müsteşarlık sistemini kuracağız. Strateji ve Planlama Teşkilatını kuracağız.

Yerel yönetimler reformunu hayata geçireceğiz. Merkezi yönetimin, yerel yönetimler üzerindeki vesayetine son vereceğiz. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Belediyelerin, genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı payları artıracağız. Muhtarlık Temel Kanunu'nu çıkaracağız. Kamuya personel alımında, mülakat uygulamasına son vereceğiz. Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan varlıkları, ülkemize geri getirmek için, 'Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi'ni kuracağız. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri geriye doğru tahkik edeceğiz."

- "Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız"

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakçı da ekonomi, istihdam ve finans bölümlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Maliye ve finans kuruluşlarının tüm ekonomik faktörlere güven vermesinin önemine değinen Çanakçı, bu kapsamda mutabakat metninin ekonomi ve finans bölümünde 238 ayrı genel politika belirlediklerini söyledi.

Çanakcı, "Temel ekonomi hedeflerimiz kapsamında enflasyonu 2 yıl içinde kalıcı olarak düşürüp tek haneye indireceğiz. Ortalama büyüme hızını yüzde 5'in üzerine çıkaracak, dolar bazında kişi başına milli gelirimizi 5 yılın sonunda en az 2 katına yükselteceğiz. 5 yılda en az 5 milyon yeni iş yaratacağız." dedi.

Merkez Bankasının bağımsızlığını güçlendirmek için adımlar atacaklarını vurgulayan Çanakcı, Merkez Bankasına fiyat ve finansal istikrarı sağlama dışında sorumluluklar yüklemeyeceklerini söyledi.

TCMB'nin İstanbul'daki birimlerinin tekrar Ankara'ya taşınma sürecini mümkün olan en kısa sürede sağlayacaklarını ifade eden Çanakcı, "İktidara gelir gelmez yeni kur korumalı mevduat hesabı açılmasını durduracak, mevcut hesapları vade sonlarında kapatacağız." diye konuştu.

Çanakcı, şöyle devam etti:

"Hükümet bir yandan ülkemizin kaynaklarını şatafat ve gösteriş için israf ederken, diğer yandan oluşan kamu açıklarını ve hasarları, halının altına süpürerek gizlemeye çalışmaktadır. Bu çerçevede iktidara gelir gelmez Cumhurbaşkanlığına bağlı deneyimli denetim uzmanlarından oluşan durum ve hasar tespit komitesi oluşturacağız. Tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız. Saray, köşk ve yalıları halkın kullanımına açacağız. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satıp, yerine orman yangınını söndürme uçakları alacağız. Çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta prim yükünü indireceğiz. Her türlü eğitim ve öğretim hizmetindeki KDV'yi düşüreceğiz. İş yeri kira ödemelerinde stopaj oranı sıfırlayacağız. Şoför esnafının 10 yaşın üzerindeki araçlarının yenilenmesinde ÖTV almayacağız. Vergi kayıp ve kaçaklarına son vereceğiz. Kayıt dışılığı OECD ortalamasının altına indireceğiz. Sağlanacak kaynakları yoksullukla mücadelede kullanacağız. Finans politikalarımızın temel hedefi sermayeyi tabana yaymak, dijital ekonomiyi ve yeşil dönüşümü güçlü biçimde desteklemektir. Bu anlayışla hem şirketlerin halka açılmasını hem de çalışanlarının halka açık şirketlere ortak olmasını teşvik edeceğiz."

- "Zorunlu eğitimi '1+5+4+3' şeklinde uygulayacağız"

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp de "Bilim, AR-GE, Yenilikçilik, Girişimcilik, Dijital dönüşüm, Eğitim ve Öğretim" bölümlerine yönelik sunum yaptı.

Beyin göçünü engellemek ve tersine beyin göçünü gerçekleştirmek için eğitim sistemi müfredatının özgürlükçü ve yenilikçi şekilde düzenleneceğini belirten Şahinalp, "TÜBİTAK’ı sadece araştırma enstitüleri ile kritik alanlarda ileri araştırmalar yapan bir kurum haline getireceğiz. Türkiye Endüstriyel Tasarım Enstitüsünü kuracak, Türk Tasarım Danışma Konseyini etkinleştireceğiz." dedi.

Yeni Girişim Şirketleri Kanunu'nu çıkartacaklarını belirten Şahinalp, firmaların e-ticaret, sanal mağaza, dijital tasarım, kişiselleştirilmiş ürünler, çevreci ürünler gibi alanlarda beceri ve imkanlarını destekleyeceklerini söyledi.

Kadın ve genç girişimciliğine yönelik özel teşvik paketleri hazırlayacaklarını vurgulayan Şahinalp, Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı kuracaklarını, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) bağımsızlığını sağlayacaklarını ifade etti.

Yapay Zeka Etik Kurulu oluşturacaklarının da altını çizen Şahinalp, "Yeni teknolojilerin en hızlı şekilde yayılmasını sağlamak için operatörlere 5G lisanslarını en kısa sürede vereceğiz. Bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi dijital cihazlar üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. 6-25 yaş arasındaki tüm öğrencilere ve gençlere aylık 5 GB internete bedava erişim hizmeti sağlayacağız." diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığında idari pozisyonlara eğitim kökenli ve liyakatli atamaların yapılmasını esas alacaklarını vurgulayan Şahinalp, şunları kaydetti:

"Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz. Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde, ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde, ücretsiz temin edeceğiz. Anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız. Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız. Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkanı sunacağız. Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere '1+5+4+3' şeklinde uygulayacağız.

YÖK'ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız. Her şehre her ilçeye üniversite açma anlayışını değiştirecek, ülkemizin hedef ve ihtiyaçlarına göre üniversite, fakülte ve bölümlerin yeniden planlanmasını ve yapılandırılmasını sağlayacağız. Ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eritecek, Öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız."

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin, Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nin Sektörel Politikalarla ilgili bölümünün bazı eylemlerini paylaştı.

Tarım ve Orman Bakanlığının, Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılacağını ifade eden Bilgin, Tarım Kanunu'nda öngörülmesine rağmen bugüne kadar hiç uyulmayan tarımsal desteklerin, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamayacak şekilde verileceğini, havza bazlı, sürdürülebilir ve etkin bir biçimde uygulanacağını belirtti.

Tarımda indirimli elektrik tarifesi, sulama ve elektrik faturalarının hasattan sonra tahsil edilmesi gibi uygulamaların hayata geçirileceğini dile getiren Bilgin, mazot, gübre, yem ve tohum gibi girdi desteklerinin çiftçi tarlasını sürmeden, süt sağılmadan, besi hayvanı kesime gitmeden önce verileceğini, diğer destek ödemelerinin üretim sonrası 90 gün içinde ödeneceğini anlattı.

Bilgin, sanayi üretimi ve ihracatının ileri teknolojiye dayanan yüksek katma değerli yapıya dönüştürüleceğini bildirdi.

Ticaret Bakanlığının, Esnaf ve Ticaret Bakanlığı şeklinde yeniden yapılandırılacağını belirten Bilgin, "Esnafımızın salgın sürecinde kullandığı kredilerin faizleri ile BAĞ-KUR ve vergi borçlarının faizlerini silecek, kalan anaparanın uygun vadede ödenmesini sağlayacağız. Esnafımıza emekli olabilmesi için geriye doğru borçlanma hakkı tanıyacağız." diye konuştu.

Bilgin, elektrik, doğal gaz, petrol piyasası gibi temel kanunlardaki rekabete aykırı imtiyazları yeniden düzenleyeceklerini kaydetti.

Yüksek fiyatlı mevcut doğal gaz anlaşmalarını yeniden müzakere edileceğini bildiren Bilgin, şöyle konuştu:

"Akkuyu Nükleer Santral Projesi'nin mevcut durumunu ve sözleşme detaylarını, anlaşma dışında verilmiş olan hakları ve üstlenilen yükümlülükleri gözden geçireceğiz. Türkiye'nin sahip olduğu maden kaynaklarının aranmasına hız verecek, sektörün milli gelirdeki payını artıracağız. Üretilen madenleri yarı mamul veya mamul ürün haline getirecek yatırımları teşvik edecek, Türkiye'yi hammadde ihraç edip, yarı mamul ve mamul ürün ithal eden ülke olmaktan kurtaracağız. Kanal İstanbul Projesi'ni göreve başladığımız gün iptal edeceğiz, bugüne kadar yapılan iş ve işlemleri hukuki, ekonomik, ekolojik ve teknik olarak inceleyeceğiz."

Atatürk Havalimanı'nın yeniden uçuşa uygun hale getirileceğini belirten Bilgin, "İhracat desteklerini gözden geçirecek, etki analizlerini yapacak ve yeni nesil ihracat destekleri geliştireceğiz. Eximbank'ın sermayesini güçlendirecek, uzun vadeli ve uygun koşullu fon imkanlarından daha fazla yararlanmasını sağlayacağız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması'nı güncelleme müzakerelerini hızlandıracağız." dedi.

Turizmin tüm aşama ve paydaşlarını kapsayan yeni bir Turizm Kanunu çıkarılacağını ifade eden Bilgin, Vakıflar Genel Müdürlüğünün, Anıtlar Yüksek Kurulunun ve Koruma Bölge Kurullarının "gerçek anlamda" özerk hale getirileceğini kaydetti.

Bilgin, sanatçıların bir araya geleceği konaklama, sağlık ve bakım hizmetlerinin verileceği sanatçı dayanışma merkezleri kurulacağını söyledi.

- "Çevre ihtisas mahkemeleri kuracağız"

Çevreyi, iklimi, su kaynaklarını ve ormanları korumak için yeni kurulacak tek bir bakanlık olacağını dile getiren Bilgin, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum sağlamak için yeşil ekonomiye geçiş programının yürürlüğe konulacağını belirtti.

Bilgin, "Çevre ihtisas mahkemeleri kuracak, Türk Ceza Kanunu'ndaki çevre suçlarının kapsamını genişletip, cezalarını artıracağız. Tek kullanımlık plastikleri kademeli olarak hayatımızdan çıkartacağız." dedi.

Yeni termik santral yapılmayacağını, cumhurbaşkanına ormanlık alanın vasfını değiştirme yetkisi veren Orman Kanunu'ndaki maddenin yürürlükten kaldırılacağını ifade eden Bilgin, "yanan orman alanlarına verilen yasaya aykırı imar izinleri"nin iptal edileceğini söyledi.

Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kurulacağını anlatan Bilgin, merkezi ve yerel yönetim işbirliğinin sağlanacağı, mülkiyet hakkının ihlal edilmeyeceği bir kentsel dönüşüm yasası çıkarılacağını kaydetti.

Bilgin, afet çerçeve kanunu çıkarılacağını ve DASK'ın tüm afet türlerini ve konut harici yapıları da kapsayacak şekilde geliştirileceğini belirtti.

- "Ulusal ebeveynlik programını hayata geçireceğiz"

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale de Millet İttifakı'nın sosyal politikalarını açıkladı.

Çocuklara ilişkin projelere değinen Özlale, devlet okullarında okuyan bütün çocuklara bedava kahvaltı ve öğle yemeği verileceğini bildirdi.

Yoksul ailelerde bebeklere süt ve bebek maması olmak üzere gıda ve hijyen desteği verileceğini ifade eden Özlale, ulusal ebeveynlik programının hayata geçirileceğini söyledi. Özlale, çocukların şiddet, cinsel istismar ve sömürüsüne karşı her türlü tedbirin alınacağını kaydetti.

Vatandaşla hak temelli, adil ve eşit bir dayanışma ilişkisi kurulacağını, geliri belirli düzeyin altındaki ailelere insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak gelir desteği verileceğini anlatan Özlale, bu desteğin de hanedeki kadının hesabına yatırılacağını belirtti.

Daha uzun süre çalışanın daha fazla emekli aylığı almasının sağlanacağını, emekli aylıklarının artışında sadece enflasyonu değil büyümeden kaynaklı refah payının da hesaba katılacağını söyleyen Özlale, isteğe bağlı sigorta ile emeklilik hakkı bulunan ev kadınlarının borçlanma hususlarında iyileştirmeler yapılacağını kaydetti.

Özlale, "Artık ülkemizde kaçak yabancı işçi çalışamayacak. Türkiye'yi yol geçen hanına dönüştüren vize rejimini yeniden düzenleyeceğiz. Çocuk işçi çalıştırılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Çocuk emeği sömürüsüne dur diyeceğiz. Asgari ücret tespitine ilişkin ILO Sözleşmesi'ni onaylayacağız. İşsizlik Sigortası Fonu'nun amaç dışı kullanılmasının önüne geçeceğiz." diye konuştu.

Ülkenin konut sorununun da çözüleceğini, TOKİ'nin sadece sosyal konut üreteceğini ifade eden Özlale, bu sosyal konutlarda dar gelirli ailelerin peşin para vermeden kira öder gibi konut sahibi olacağını söyledi.

Üniversite öğrencilerinin barınma sorununun çözüleceğini, öğrencilerin modern ve üniversitesine yakın devlet yurtlarında kalabileceğini dile getiren Özlale, yabancıların gayrimenkul alarak vatandaş olmalarının önüne geçileceğini kaydetti.

- Sağlık çalışanlarına "Yurda Dönüş Projesi"

Özlale, "Yurda Dönüş Projesi" başlatarak ülkenin sağlık personeli ihtiyacını gidereceklerini, hastanelerdeki yığılmaların kademeli bir sevk zinciri altyapısıyla önleneceğini, Türkiye'de artık ilaç krizinin yaşanmayacağını belirtti.

Engellilerin yazılım, kodlama, siber güvenlik gibi alanlarda nitelikli istihdamının artırılacağını, şehirlerin engelli dostu şehirler olarak yeniden tasarlanacağını belirten Özlale, engelli aylıklarının, bakım yardımlarının ve malzeme desteklerinin yüksek enflasyon da dikkate alınarak güncelleneceğini vurguladı.

Özlale, kadınların haklı taleplerini değerlendirip çözecek güçlü bir kadın politikası altyapısına sahip Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı kurulacağını, bütün uluslararası sözleşmelere geri dönüleceğini dile getirdi.

Türkiye'nin her bölgesinden genç katılımını destekleyerek Türkiye Gençlik Meclisi'nin kurulacağını, kültür ve sanat faaliyetlerinden yararlanılması için kültür kart verileceğini, meslek akademileri ve kent kariyer merkezleri kurulacağını ifade eden Özlale, KYK borçlarının sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak ödenmesine imkan sağlanacağını kaydetti.

Özlale, uyuşturucu satıcılarına ve üreticilerine yönelik cezaların iki katına çıkarılacağını, diğer ülkelerde kurulacak bölge ofisleriyle uyuşturucuyla mücadelede uluslararası işbirliğine gidileceğini aktardı.

- "Orta Doğu bölgesindeki ülkelerin iç işlerine karışmayacağız"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sabri Tekir de Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde düzenlenmiş dış politikaya ilişkin temel görüşleri anlattı.

"Yurtta barış cihanda barış" prensibinin dış politikada temel esas olarak korunacağını ve her zaman benimseneceğini söyleyen Tekir, Dışişleri Bakanlığına dış politika yapım karar ve uygulamalarındaki rol ve görevinin yeniden kazandırılacağını belirtti.

Dışişleri Bakanlığına eleman alımının objektif, güvenilir, siyasi tercihlerden uzak, ehliyete ve liyakate dayalı kapsamlı bir sınav sistemiyle yapılacağını dile getiren Tekir, 2014 Geri Kabul Anlaşması ile 18 Mart 2016 mutabakatının gözden geçirileceğini kaydetti.

Tekir, şöyle devam etti:

"Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi olmamızın ve Anayasamızın gereği olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve konseyin diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulayacağız. NATO bünyesinde katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözetecek şekilde sürdüreceğiz. Başta Türk Devletleri Teşkilatı olmak üzere Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, D8 gibi örgütlerdeki konumumuzu güçlendireceğiz. Bu örgütlerin uluslararası ilişkilerdeki rolünü de geliştirmeye çalışacağız.

Orta Doğu bölgesindeki ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygılı olacağız. Bu ülkelerin iç işlerine karışmayacak, aralarındaki sorunlarda taraf tutan bir ülke değil çözümleri kolaylaştıran bir ülke olacağız. İsrail, Filistin sorunu kronik bir sorunudur. Bu soruna Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde ve iki devlet yasasına göre kalıcı bir çözüm bulunması için bütün ilgili taraflarla görüşeceğiz. Filistin konusunda Türkiye'nin güvenilir bir kolaylaştırıcı ülke olarak masadaki yerini almasını sağlayacağız."

- "Egemenlik alanlarımıza zarar verebilecek gelişmelere müsaade etmeyeceğiz"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını korumanın ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlamanın temel hedefleri olduğunu anlatan Tekir, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımında çoklu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik verileceğini kaydetti.

Tekir, "Ege Denizi, barış işbirliği ve iyi komşuluk alanı olarak görülmelidir. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışacak Ege Denizi'ndeki egemenlik alanlarımıza zarar verebilecek hiçbir gelişmeye asla müsaade etmeyeceğiz." dedi.

ABD ile ilişkilerde eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturan bir politika takip edileceğini belirten Tekir, "Türkiye'nin yeniden F-35 projesine dönmesi de dahil müttefiklik ilişkilerini karşılıklı güvene dayalı şekilde ilerleteceğiz. Rusya Federasyonu ile ilişkileri aynı şekilde eşitler arası bir anlayışla kurumsal düzeyde dengeli ve yapıcı diyalogla güçlendirerek sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Türk ordusunu kendisine verilen görevleri yerine getirebilecek ileri teknoloji ürünü sistemlerle donatacaklarını ifade eden Tekir, "İstihbarat, keşif, vurucu gücü ve diğer operasyonel yeteneklerini güçlendireceğiz. Milli Savunma Bakanlığının teşkilat yapısını gözden geçireceğiz. Kuvvet komutanlıklarını tekrar Genelkurmay Başkanlığına bağlayacağız." şeklinde konuştu.

Yurt dışına kaçan teröristlerin iade edilmesi çalışmalarının etkinleştirileceğini, organize suç örgütlerinin sınır aşan faaliyetleri konusunda bölgesel ve uluslararası işbirliğinin güçlendirileceğini dile getiren Tekir, TBMM'de güvenlik teşkilatı üzerinde hem halk adına hem de güvenlik personeli adına kamusal denetçilik yetkisiyle donatılmış partilerin eşit temsil edildiği bir güvenlik komisyonu kurulacağını kaydetti.

- "Gettolaşmalarına asla izin vermeyeceğiz"

Tekir, Göç İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere sığınmacılarla ilgili kurumları yeniden yapılandıracaklarını, yönetim ve personel altyapılarını güçlendireceklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geri kabul anlaşmalarıyla düzensiz göçü önleyecek, göç konusunda ülkemizin tampon bölge haline, tampon ülke haline getirilmesine asla izin vermeyeceğiz. Sınırlarımızı elektro optik kuleler, aydınlatma sistemleri, gece görüşlü kameralar, insansız hava araçları, entegre güvenlik sistemleri ve gerekli hallerde duvarlarla tahkim edecek, kaçak geçitlere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Geri gönderme merkezlerinin sayısını ve kapasitelerini arttıracağız."

Tekir, gayrimenkul devlet borçlanma senedi, yatırım fonu, satın alınması ya da döviz cinsi mevduat ya da bireysel emeklilik hesabı açılması karşılığında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi uygulamasına son vereceklerini bildirdi.

Sığınmacıların mahalle, ilçe ve il bazında kontrolsüz yoğunlaşmalara erişmesini önleyeceklerini, kentlerde gettolaşmalarına izin vermeyeceklerini belirten Tekir, "Geçici koruma altındaki Suriyelilerin güvenli ve iç hukukumuz ile uluslararası hukuka uygun biçimde mümkün olan en kısa süre içerisinde ülkelerine geri dönmelerini sağlayacağız. Bunu bölgenin huzuru ve güvenliği için gerekli görüyoruz." dedi.

Konuşmaların ardından altı siyasi partinin genel başkanı sahneye çıkarak mutabakat metniyle beraber fotoğraf çektirdi.