Altında yükseliş sürecek

Altında yükseliş sürecek
“En iyi tasarruf altın ile yapılır” diyen ve altının güvenli liman olduğunu söyleyen Özboyacı, “İç ve dış gelişmeler sizin paranızı ya da dövizi etkileyebilir ama iç çalkantı altını etkilemez. Öyle gözüküyor ki altında yükseliş sürecek" dedi

Özboyacı Altın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özboyacı, Pusula TV’de hafta içi her gün canlı yayınla ekrana gelen Uğurlu Gündem’e konuk oldu. Deneyimli gazeteci Uğur Özteke ile samimi bir sohbet gerçekleştiren Özboyacı, gündeme dair de değerlendirmelerde bulundu.

BAKKALIK, ÖĞRETMENLİK VE TİCARET

İlk olarak kendisini tanıtan Özboyacı, “Ailemiz Çanakkale Savaşı öncesinde 1910’lu yıllarda köyde kök boyacılığı yaparmış. Dedem bu boyacılık işiyle meşhur olduğu için Soyadı Kanunu’nun ardından Özboyacı soyismini almışız. 1950 yılında Taşkent’e bağlı Alata (Balcılar) kasabasında doğdum. İlkokulu köyümüzde, orta-lise ve üniversiteyi Konya’da tamamladım.  Köyde bakkal dükkânımız vardı, çocukluk dönemim orada geçti. Okul bittikten sonra resmi görev alıp 1 yıl öğretmenlik yaptım ama askerlik dönüşü şartlar çerçevesinde  öğretmenliği bırakıp sivil hayata geçmiş olduk. Mevlana Caddesi’nde ticarete devam ederken 1981 yılında kuyumculuk sektörüne girdik. 36 yıldır da bu sektördeyiz. Aile şirketiyiz. Babam, kardeşim ve ben bu şirketi girmiştik. Şimdi işin için de ikinci nesil var. Bu şirketin üçüncü, dördüncü nesillere aktarılması için aile anayasası hazırladık. Herkesin görevi. Sorumluluğu belli” dedi.

ERBAKAN, ÖZAL VE ERDOĞAN İLE SİYASET

Konya’da birçok STK’nın kuruluşunda aktif rol alan ve her dönem siyasetin de aranan ve etkin isimleri arasında yer alan Özboyacı, “Erbakan Hoca’nın bağımsızlık hareketinden sonra kendimizi bir siyasi çizginin içerisinde bulduk. Ardından ANAP’ta görev yaptık. Sonra Erbakan Hocamızın özel daveti ile 1994 yılında “yuvaya dönün” çağrısı üzerine Refah Partisi’ne geçip görevler aldık. AK Parti’nin kuruluş çalışmalarında görev alıp, sonrasında il başkan yardımcılığı görevini yaptık. Bizden beklenen hizmetleri elimizden geldiğince yerine getirmeye çalıştık. Bu hizmetlerin hiç birisi kendi isteğimiz doğrultusunda olmadı. Hep talep edildik ve biz de bu talebin gereğini yaptık. Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısında ufak bir katkımız olduysa, çorbada tuzumuz olduysa ne mutlu. Cenab-ı Hak bize Erbakan Hoca, Turgut Özal ve arkasından Tayyip Bey ile çalışma imkanı verdi. Bunun şükrü içerisindeyiz. ‘Siyasette o kadar aktif görev aldınız, neden milletvekili olamadınız’ diye serzenişler geliyor. Kaderi biz yazmıyoruz ki. Milletvekilliği talebimiz oldu ama kısmet değilmiş. Bu noktada hiç üzülmüyorum” diye konuştu.

GAYRİ RESMİ MECLİS GEREKLİ

Özboyacı, bir soru üzerine de Konya’nın belediyecilik anlamında şanslı olduğunu ve bugüne kadar hep düzgün ve çalışkan isimlerin görev aldığını söyleyerek, “1960’tan bu yana Konya belediyelerini tanırım. Konya belediyelerine hiç yanlış insan gelmedi. Her gelen başkanımız bir öncekini üzerine koyarak hizmet yarışında bayrağı hep bir adım öteye taşıdı. Konya’da gayri resmi bir meclisin olması gerekiyor. Konya adına karar verilirken ışık tutacak, vizyon çizecek bu meclis çok önemli. Her hangi bir beklentiye girmeyecek bu meclis üyeleri şehir adına projeler üretecektir. Şehre hangi sektörde yatırım yapılması gerektiğini bile o meclis belirliyor. Bunun Anadolu’da güzel örnekleri var. Bizim de şehir adına bu birlikteliği sağlamamız gerekiyor. Bunu da yerel yöneticiler yapmalı” dedi.

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ GELİŞTİRİYORUZ

Sosyal sorumluluk anlamında da bazı faaliyetlerde yer aldıklarını da söyleyen Özboyacı, “Bu şehirde yaşıyoruz, bu şehrin nimetlerinden yararlanıyoruz dolayısıyla şehir adına yapacaklarımızın olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan ve şehri derinden etkileyen kuraklık herkesin malumu. Biz de bu vesile ile ağaç dikme kampanyasına dahil olduk. Orman Bakanlığı ile istişareler edip orman kurduk. Bu noktada örnek olmak istedik. Bizim arkamızdan da Konya’dan 4-5 tane firmanın böyle bir talepte bulunup ağaç dikme seferberliğine dahil olduğunu öğrendik. Biz diktiğimiz ağaçları müşterilerimiz adına dikiyoruz ve sertifika hazırlayıp müşteriye takdim ediyoruz. Bu manevi açıdan da müşterimize inanılmaz bir haz veriyor. Sosyal sorumluluk kapsamında bunu geleneksel hale getirilim, topluma faydalı olan hizmetlerin ucundan tutalım diyerek farklı projeler geliştirdik. Kalemini annen için aç isimli kompozisyon ve şiir yarışması düzenledik. Bu sene de ülkemizin içerisinde bulunduğu durumu göz önüne alıp bir proje gerçekleştirdik. Hain terör örgütü tüm hücrelerimize sirayet edip bir nesli yok etti. Bu ülkenin geleceği için çocuklarımız, insanlarımız yeniden özüne dönmeli ve işe Efendimizi tanıyarak başlamalı. Bunu teşvik için kitap okuma yarışması düzenledik. Bu kapsamda ilkokul öğrencilerine Vural Kaya’nın ‘Kutlu Peygamberim’ isimli kitabını seçtik. Yine Çanakkale’de yaşanan destanı anlamamız, o ruhu yaşamamız gerekiyor. Çanakkale olmasaydı bugün biz olmazdık. Çanakkale olmasaydı İslam Coğrafyası bugün bizden bir beklenti içine giremezdi. Ümmetin ümidi kırılırdı. Bunun için Çanakkale’nin anlaşılması, öğrenilmesi, benimsenmesi için ikinci kademe öğrencilerine Yavuz Bahadıroğlu’nun ‘İnancın Zaferi Çanakkale’ isimli kitabını yarışmaya dahil ettik” ifadelerini kullandı.

ÖNÜMÜZ AÇILIRSA İLK 10 EKONOMİ ARASINA GİRERİZ

Ekonomiyi ve büyüme rakamlarını değerlendiren Özboyacı, “Son üç aylık verilere bakıldığında büyüme rakamları sevindirici. Neredeyse dünya ortalamasının iki kat üstünde, Ülkemizde dinamik bir yapı var ve büyük bir potansiyel söz konusu. Yeter ki bizim önümüz açık olsun. Bizim insanımız zeki ve üretken. Eğer engeller olmazsa dünyanın büyük ekonomileri arasına gireriz. Bunu bildikleri için de bizi serbest bırakmıyorlar. İç ve dış hainler önümüzü tıkamak için uğraşıyor. Bugün dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyoruz. Yıllardır Avrupa’da Amerika’da gördüğümüz makinelerin çok daha güzelini bizim insanımız üretiyor. inşallah daha iyi noktalara geleceğiz” dedi.

ESNAF MAĞDUR EDİLMEMELİ

Son olarak altın piyasalarını değerlendiren Özboyacı, “Biz Türk insanı olarak gelenekleri olan bir toplumuz. Bu geleneklerin başında da tasarruf geleneği var. Tasarruf da altın ile yapıyor. Altın çok kıymetli maden. Hz. Adem’den buyana gelen bütün peygamberler döneminde, bütün kitaplarda altına değer atfedilir. Altın Cenab-ı Allah’ın insanlara verdiği kıymetli bir varlıktır. Dolayısıyla en iyi tasarruf altın ile yapılır.  İç ve dış gelişmeler sizin paranızı ya da dövizi etkileyebilir ama iç çalkantı altını etkilemez. Bunun içindir ki altın güvenli bir limandır. Dünyadaki kaos ortamı artarsa altın fiyatları artar. Bu görülüyor ki altında yükseliş sürecek. (Yatırımcılarımıza böyle de bir tüyo vermiş olalım. Bu görülüyor artık.)

Tasarruflarımızla ülke ekonomisine de katkı sağlayabiliriz. Altın doğru kullanıldığında ülke için de çok ciddi bir kaynak teşkil eder. Vatandaş güvenerek bankaya gidip altınını teslim etmeli ve istediğinde de altını geri alabilmeli. Bu güven ortamı doğmalı. Devlet bunu yaparken de bizim gibi esnafı kullanmalı. Biz burada ekspertiz görevi üstlenmeliyiz. Zannediyorum ki bununla ilgili de bir çalışma söz konusu. Bu teşvik edilmeli, geliştirilmeli. Tabi bunu yaparken de kuyumcu esnafının mağdur olmaması gerekiyor. Biz dünyada İtalya’dan sonra altın işlemeciliğinde ikinciyiz. İşlenmiş altın ihracatında ise üçüncüyüz. Dolayısıyla iç piyasayı, esnafı etkilemeden adımlar atılmalı” diye konuştu. (İlyas Ege)  

 

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.