Rakip Kayserispor ligin en az gol atan, en fazla berabere kalan ikinci takımı. Konyaspor gibi sistem takımı özelliğinde takım savunmasını iyi yapıp sahanın her yerinde yaptığı yoğun presle kapılan toplarla rakibi dengesiz yakalayıp gole gitmeyi amaçlıyorlar. 3. bölgede Derley ve Diego, Biseswar’la prese başlıyorlar. Orta alandaki presle de pas koordinasyonunu oluşturmak istiyorlar. Kayserispor’un takım boyu da uzun olduğundan duran topları etkili kullanıp rakip kalede tehlike yaratabiliyorlar. Ancak ilk yarıda takım olarak gol atamama sıkıntısını yaşıyorlar. İşte Kayserispor’un teknik analizindeki bu özellikleri Konyaspor maç boyunca aynen yaşadı. Maça iyi başlayan daha diri, daha çok istekli, oyundan kopmayan son dakikaya kadarda sahanın her yerinde iyi mücadele eden bir Kayserispor izledik. Konyaspor’un ilk yarıdaki yaptığı top kayıpları Kayserispor’un lehine oldu. Maç boyunca Kayserispor’un üç net pozisyonuna karşılık Konyaspor’un penaltı pozisyonu haricinde 52. dakikada Ömer Ali’nin, 63. dakikada Kibong’un şutları dışında, ilk yarıda da kalecinin Traore’ye yaptığı net penaltı olabilecek pozisyon dışında fazla bir pozisyonumuz yok. Konyaspor’lu futbolcularda Kayserispor’u iki maçta da yenmenin psikolojisiyle bu maçta biraz rehavet hissettim. Maç boyunca Alban Meha’nın sakatlıktan yeni kurtulması, maç eksikliğini yaşaması nedeniyle orta saha direncinin de düşmesine neden oldu. Bu maçta Konyaspor’un müsabaka şansı yanındaydı. Son dakikada kazanılan üç puan futbolcularımıza da büyük moralle özgüven kazandıracaktır. İlk yarıda Konyaspor lehine vermediği penaltıyla kafası karışan hakem 90 dakika boyunca verdiği yanlış  kararlarla maçı çığırından çıkardı. Maalesef bu tür hakemler bizim maçlara veriliyor. Konyaspor yönetiminin hakemler konusunda çalışma yapmasını bekliyorum. Çünkü her alınan puan kulübe gelir olarak yansıyor, ileriki maçlarda başımız ağrıyabilir. Son söz cumartesi iş günü olmasına rağmen dondurucu soğukta Konyaspor’u desteklemeye gelen taraftara da teşekkür etmek boynumuzun borcudur.