Ata'nın kiloları ayrılığın sinyaliydi!

Benim tanıdığım birçok kişinin hayalleri yıkıldı. Aşka, evliliğe inançları tamamen bitti Ata Demirer ile Özge Borak’ın ani boşanmasından sonra. Tabii anlaşmalı olarak boşanmalarından, anlaşamadıkları da ortaya çıkmış oluyor böylelikle. “Anlaşmalı” sözü ne saçma. Size de öyle gelmiyor mu? Yani bunu “Anlaşamadıkları hususunda anlaştılar” olarak değiştirseler daha doğru olmaz mı?

Ata Demirer: Allah'ından bulsun 

Neyse, hatırlar mısınız bilmiyorum, geçen sene Ata Demirer, Cihangir’den başlar Rumelihisarı’na kadar yürürdü. Kendisini takip eden gazetecilere de “11 kilometre yürüyorum. 20 kilo verdim. Beni Özge zayıflatıyor” diye açıklama yapardı. Bu sözlerin üzerinden çok geçmedi. Kayıtlarda tarih 2013’ün başlarını gösteriyor. Düğünden hemen sonralara denk geliyor anlayacağınız. İşte o gazla verilen kilolar hızla geri alındı. Çünkü Ata Demirer eski hayatını özledi.

Ata Demirer böyle zayıflamıştı

Hızla kilo verdiği dönemler bana tuhaf gelmiştir. Hatta “Adam evlendi, hayatı değişti. Şimdi kendini de değiştirmeye çalışıyor” diye yazdığımı çok iyi hatırlıyorum.

Yani diyeceğim odur ki, biz Ata Demirer’i kocaman cüssesiyle tanıyıp sevdik. Onun kiloları hiç batmadı kimseye. Hatta yazları küçük teknesinde yaptığı rakı-balık sefaları da meşhurdur. Sakin, sessiz hayatı vardır. Öyle Bodrum-Alaçatı arasında mekik dokuyup üçgen vücudu ve baklavalarıyla deniz kenarında arz-ı endam yapmaz. Yani yapmasını da kimse beklemez. Öyle bir derdi de hiçbir zaman olmadı. Ama işte evlendiği kadın ilk yıllarda illaki kendi farkını ortaya koyacak ya, ilk aşama eşinin kilolarına el attı. E tabii “Zayıfla aşkım, hatta hadi birlikte diyete girelim aşkım” denince olanlar oldu.
 

 

İkili hem evliliğin ilk aylarının, hem de diyet yapmanın güçlüğü derken hızla bu zorlu yollara girdi. Ve bugünleri de hazırladılar aslında. Oysa Özge Borak’ınAta Demirer için terk ettiği eşi Bülent Şakrak da Brad Pitt değildi hani.

Keşke ilk iş olarak kiloları hedef almasaydı. İşte Ata Demirer, sevdiği kadına ayak uydurmak, zayıflamak, gezmek tozmak için uğraştı. Hatta kendi küçük dünyasından çıkıp Nişantaşı ahalisine karışmaya bile çabaladı.

Ama olmuyor işte hanımlar. Siz bu adamları küçük dünyalarında seviyor, sonra da “Ama aşkım öyle olsa, ama aşkım böyle olsa”larla değiştirmeye çalışıyorsunuz. Sonuç olarak da sıkıntılar çaktırmadan başlıyor. E bunu yapan sadece kadınlar değil tabii. Bakınız Sinan Akıman, dekoltesini fazla bulduğu için İvana Sert’ten ayrıldığını açıklamış.

Hoppalaaa ki ne hoppala. Kardeşim bu kadının zaten hep dekoltesi vardı. Yani seninle çıkmaya başladıktan sonra dekolteyi abarttı diye bir durum yok ki. Biri öyle derse Allah çarpar. Kadın bildiğin aynı, bir değişiklik yok.
 

 

Millet birbirini şekillendirme, yontma derdinde. Ne oluyor, evlendikten sonra ne değişiyor? Çok örnek var böyle çok.

Anlaşmalı olarak boşanan çiftlerin ilk aylarında anlaşamadıkları da ortaya çıkmış oluyor böylelikle. İmza atıldı, hadi şimdi değişiklik zamanı. Çin çin..

Ata ile Özge çiftinin temelleri de aslında bu küçük, önemsiz gibi detaylarda gizli. Önemsiz gibi görünen çok önemli detaylar sonrasında asıl önemli değişiklikler giriyor devreye. Üçüncü şahıslar, başka buluşmalar, başka heyecanlar...

Ata Demirer ve Özge Borak‘ın ayrılma nedeni Sera Tokdemir mi?  

Ata ve Özge’yle ilgili de birçok isim geçiyor. Hatta öyle ki, çok kesin bilgiler var. Şimdi bir isim söylemek doğru olmaz, ama kulisler fokur fokur kaynıyor anlayacağınız. Çünkü hiç kimsenin mutlu mesut yaşarken, “Hadi aşkım, gel yarın anlaşmalı olarak boşanalım” demeyeceği ortada. Yani bu ikilinin arasına ciddi kara kediler girmiş, benden söylemesi.