“AYAKKABIDA ÜÇÜNCÜYÜZ”

Ayakkabıcılar Odası Başkanı Hasan Uzman 2014 yılının genel değerlendirmesini gazetemize yaparak sektörün son durumunu ele aldı.

2014 yılının iyi geçmediğini söyleyen Uzman, “Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kış olmadığından ürünler elimizde kaldı. Ve bu yüzden ilkbahar-yaz sezonuna moralsiz başladık. Rusya’daki iç sıkıntılar bizi yakından etkiledi. Irak bölgesine ciddi ihracatlar yaparken o bölgedeki karışıklıklar da olumsuz etkiledi. Ulusal ve Uluslararası fuarlar bir heyecan oluşturdu, umudumuz oldu. Ülkemizin ve şehrimizin çok iyi tanıtılmasına vesile oldu. 2014 iyi geçmese de biz umutla çalışmaya, üretmeye devam etmekteyiz” dedi.

Türkiye genelinde Konya’nın sektördeki payının % 25’lerde olduğunu dile getiren Uzman, “Türkiye’de yıllık üretim 250 milyon civarında. Aykent’te 1350 iş yeri, Konya genelinde 2000’e yakın işletme var. Ekonominin durumuna göre bu sayı değişebiliyor. Konya ayakkabı sektöründe üçüncü sırada ve sayılı iller arasında. Bu büyük bir başarı. Erkek ayakkabı üretiminde Türkiye’de ilk sıraları zorluyoruz. Ülkemizde marka olarak bilinen tüm markalar Konya’da üretim yaptırmakta. Bu yüzden sektörde ciddi anlamda söz sahibiyiz. Bizi sevindiren erkek ayakkabı sektöründe ön plana çıkmamız. İstanbul’da yapılan ayakkabı fuarı sayesinde Konya’daki markaları en iyi şekilde tanıtma imkânımız oluyor. Bu fuarlar sayesinde yurt dışına mal satıyoruz. Bu da iyi bir tanıtım oluyor. Gaziantep’te düzenlenen fuar sayesinde Ortadoğu’daki müşterilere ulaşabiliyoruz” dedi.

“TEŞVİK YASASI BİZİ RAHATSIZ EDİYOR”

Sektörün sıkıntılarını değerlendiren Uzman, “En büyük sıkıntılarımızdan biri ithal ayakkabılar ve haksız rekabet. Her geçen gün üretimin üzerindeki yüklerin artması bizi rahatsız ediyor. Çin ile rekabet etmek mümkün değil. Dünyanın yarısına ayakkabı satıyor. Bu haksız rekabetin önüne geçmek için hükümetin üreticiyi desteklemesi lazım. Kuralsızlık ve ayrı ayrı uygulamalar bu sektörü sıkıntıya sokuyor. Yine en büyük rahatsızlıklarımızdan bir tanesi hükümetin çıkarmış olduğu ve ısrarla yanlış olduğunu söylediğimiz teşvik yasası. Bölgesel teşviklerden sektörel teşviklere geçilmesinden yanayız. Çözüm süreci ve diğer sebeplerle birlikte baktığımız zaman altıncı bölge olan Doğu’da teşvikler var. Altyapının olmadığı bir yerde teşvik etmeniz yeterli olmaz. Ben bugün Konya’dan gidip Urfa’ya yatırım yapamam. Çünkü orada yeterli kalifiyeli eleman yok, altyapı yok, hammaddeye ulaşmak zor. Biz burada bile kalifiyeli eleman problemi yaşıyoruz. Bu şartlarda Urfa’da teşvik yapmanın hiçbir mantıklı tarafı yok. Bölgesel destekten ziyade şehrin öne çıktığı sektöre destek vermek gerekiyor. Ben bir de iş sağlığı ve güvenliği konusuna değinmek istiyorum. Hükümet çok ciddi bir iş sektörü yarattı ama kuralsızlıklara yol açtı. Ayakkabı sektörünü yapıştırıcılardaki solvent olayından dolayı tehlikeli veya çok tehlikeli grubuna aldılar. Biz buna itiraz ettik, hatta yetkilileri davet ettik. Türkiye’de yapıştırıcı üreten 20 firmayı denetleyip bu işi baştan çözmek varken, siz tutuyorsunuz 25 bin işletmeyi risk altına sokuyorsunuz. İşverenler potansiyel suçlu durumuna düştü bu yasadan sonra. Masa başında kural koyarak üretime teşvik edemezsiniz, istihdam sağlayamazsınız” dedi.

(Emine Şeyma Yıldız)