Bakan Çavuşoğlu Gündemi Değerlendirdi

Bakan Çavuşoğlu Gündemi Değerlendirdi
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: (2)- "İsviçre'de de PKK'dan hiçbir farkının olmadığını Sosyalist Parti gösterdi. İsviçre parlamentosunun üzerine 'Erdoğan'ı öldürün' afişi astı. Resmen bir siyasi parti, terörü ve şiddeti teşvik ediyor, destekliyor. Avrupa'daki

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre'de terör örgütü yandaşlarının düzenlediği miting ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan pankarta ilişkin, "İsviçre'de de PKK'dan hiçbir farkının olmadığını Sosyalist Parti gösterdi. İsviçre parlamentosunun üzerine 'Erdoğan'ın öldürün' afişi astı. Resmen bir siyasi parti, terörü ve şiddeti teşvik ediyor, destekliyor. Avrupa'daki partilerin içine düştüğü acziyet bu." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Halkbank genel müdür yardımcılarından Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanması hakkında başkonsolosun, açıklama yapılıncaya kadar ve sonrasında maalesef hiçbir bilgi alamadığını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Oysa diplomatik misyonların böyle bir hakkı vardır. Bu süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Türkiye'de herhangi bir Amerikan vatandaşı ile hukuki süreç olduğu zaman konsolosluk erişimini sağlıyoruz. Avukat ile görüşmesini sağlıyoruz. Ailesinin de erişimine izin veriyoruz. Şu ana kadar herhangi bir avukat erişimi de olmadı ama avukat bulma konusunda Halk Bankasının da çalışmaları var. Kendi buldukları bir avukat üzerinden ilk etapta bu işi yürütmüşler. Aslında bu konuda avukat erişiminin de mutlaka sağlanması lazım."

Savcı Preet Bharara'nın FETÖ ile yakınlığı konusundaki sözleri hatırlatılan Çavuşoğlu, Bharara'nın FETÖ'ye yakın olduğunu daha önce de söylediğini, bu kişinin FETÖ tarafından İstanbul'a getirildiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, FETÖ ile yakın temasta olan Bharara'nın New York'ta FETÖ mensuplarıyla görüştüğüne dair fotoğraflar ve belgelerin bulunduğunu anlattı.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretine değinen Çavuşoğlu, mevkidaşıyla görüşmesinde Suriye, Irak, YPG, FETÖ elebaşının iadesi ve iki ülke arasındaki meselelerin ele alınacağını söyledi.

- Rakka operasyonu

Çavuşoğlu, Rakka operasyonuyla ilgili ABD Dışişleri Başkanı Tillerson ile yarınki görüşmelerinde Amerika'nın bu konudaki tutumunun biraz da netleşeceğini tahmin ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile çok önemli mesafe katettiğini, dünyaya etkili bir strateji ve kararlılıkla DEAŞ'ın kısa sürede Suriye ve hatta Irak'tan temizlenebileceğini ispatladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Bu stratejiyi Rakka'da da devam ettirelim. YPG gibi bir terör örgütü ile bu operasyonu yapmanın sakıncalarını, her şeyden önce bir terör örgütü ile işbirliği yapmanın ne kadar yanlış olduğunu, o terör örgütün amacının Suriye'nin istikrarı veya toprak bütünlüğü olmadığı... Tam tersi Suriye'yi bölmek için DEAŞ'e karşı mücadele etmek istiyor." ifadelerini kullandı.

"Rakka konusunda YPG ve PYD'nin pozisyonu açısından, Rusya normalde son dönemlerde önemli ilişkiler geliştirdiğimiz komşu ülkelerden biri. Ama onların da pozisyonlarında da değişiklik olduğunu görüyoruz. Rakka'da sanki hem Rusya hem de ABD'ye karşımızdaymış gibi bir manzara çıktı?" sorusuna Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:

"Esasen bu, iki ülke arasında Suriye'deki rekabetin bir yansımasıdır. Rekabet öyle bir noktaya geliyor ki bir terör örgütünü 'ben mi kontrol edeceğim sen mi kontrol edeceksin' rekabeti başlıyor. Burada rejim eğer Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmuyorsa YPG'ye karşı... Aynı şekilde rejim ile burada bazı ortak hareketler var. Hepsinin politikalarına bakıyorsunuz ilkesiz. Günübirlik kısa vadeli. Suriye'nin geleceğine uzun vadeli, siyasi çözümü ve istikrarına yönelik politikalar değil. Nasıl oluyor da Rusya ve Suriye birlikte YPG'yi destekleyebiliyor? YPG konusunda bu güçlerin kendi arasında bir rekabetinin yansıması esasında, yalnızca bizimle ilgili bir şey değil. Sebebi ne olursa olsun bu ülkelerin terör örgütleriyle yatıp kalkması kabul edilebilir bir şey değil. Bundan sonraki süreçte yollarına terör örgütleriyle devam edeceklerini söylüyorlarsa o da kendilerinin bileceği iş."

- "Maalesef FETÖ, sadece Türkiye'de geçmişte kurumlara sızmamış"

"Bir tane Amerika yok birden fazla Amerika var hep derler.. Sanki şu an çok somut olarak belki eski Amerika'nın da halen devamı olan bir Amerika ve yeni yönetim ... Sanki iki Amerika varmış gibi. Eski CIA Başkanı FETÖ elebaşının kaçırılmasına yönelik bir iddiada bulundu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir taraftan Türkiye'yi destekleyen ama diğer taraftan da Türkiye'yi sürekli tekmeleyen iki ayrı grup mu var?" sorusuna Çavuşoğlu, "Tabii ki o eski bir direktör ama söylediği tamamen saçma. Biz devletiz, terör örgütü değiliz. Ayrıca biz FETÖ'nün elebaşının geçici tutuklanması ve Türkiye iadesi için Adalet Bakanlığımız ile yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Adalet Bakanlığının hazırladığı dosyaları bakanlık olarak da muhataplarımıza iletiyoruz. Her gün deliller ortaya çıkıyor. FETÖ'nun bu darbeyi gerçekleştirdiğini ve terörist başı Fetullah Gülen'in de bu darbenin arkasında olduğunu belgeleyen yeni dosyaları biz kendisine verdik. Dolayısıyla o eski CIA direktörünün zaten oradaki ifadesi ne diyor? 'Öyle olduğunu hissettim' diyor. Yani tamamen fitne. Maalesef FETÖ, sadece Türkiye'de geçmişte kurumlara sızmamış FETÖ bugün ABD'nin birçok kurumuna da bu tür görev yapmış kişilere de sızdığı çok açık ve net şekilde ortadadır." değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini yaparken yalnız olmadığına, dışarıdan destek aldığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "FETÖ'yü bugün korumaya kalkan kim varsa bilin ki FETÖ'nün darbe yaptığını çok iyi biliyor. Darbeyi, darbe girişimini FETÖ'nün yaptığını çok iyi ve yakından biliyor. Kim bugün FETÖ 'yü korumaya kalkarsa yurt dışında bilin ki FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğunu, arkasında FETÖ olduğunu duyum ve okumayla değil çok yakından biliyor." ifadelerini kullandı.

- "Sen diktatör diyorsan ben de sana faşist diyorum"

Bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan gerginlik hakkında ise Çavuşoğlu, "İsviçre'de de PKK'dan hiçbir farkının olmadığını Sosyalist Parti gösterdi. İsviçre parlamentosunun üzerine 'Erdoğan'ın öldürün' afişi astı. Resmen bir siyasi parti, terörü ve şiddeti teşvik ediyor, destekliyor. Avrupa'daki partilerin içine düştüğü acziyet bu. Sen 'diktatör' diyorsan ben de sana 'faşist' diyorum. Sen diktatör dediğin zaman sorun olmuyor. Diktatör ne demek? Diktatör demek eşittir faşist. Bizim içimizde de kraldan çok kralcılar var. Avrupalıları ve faşistleri ne kadar seven varmış içimizde, onları haklı göstermek için gece gündüz çaba sarf ediyorlar. Basında da bu var. Avrupa'da yaşanan sorunun ve krizin sebebi Avrupa'dır. Avrupa'nın yaklaşımı ve onların anlayışıdır. Neden bizim referandumumuzda taraf tutuyorlar?" şeklinde konuştu.

Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye ile ilişkileri gerçek anlamda yani sağlam bir zeminde yürütmek istiyorlarsa bir kere Türkiye gibi bir ülkeye nasıl davranacaklarını öğrenecekler, öğrenmek mecburiyetindeler. Bizi eşit bir ortak görmek mecburiyetindeler. Bunu da öğreteceğiz. Bir kere bu tür söylemleri, yaklaşımları Türk milleti şiddetle reddediyor. En ufacık böyle bir söylemde 'Durdurun AB ile süreci, iptal edin Göç Anlaşmasını' diyorlar. Haklılar da bence. Çünkü karşındaki kişi seni, Türk milletini yok sayıyor."

Avrupa'da yükselen ırkçılığa işaret eden Çavuşoğlu, "Kim durduracak bu trendi?" diyerek, basının toplumu bilgilendirme rolü olmasına rağmen Avrupa'da basının siyasetçilerden daha negatif olduğuna dikkati çekti. Çavuşoğlu, Avrupa'da siyaset-halk-basındaki Türk karşıtlığının bir zincir oluşturduğunu belirtti.

- ABD ve Birleşik Krallık'a doğrudan uçuşlara getirilen elektronik cihaz yasağı

Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye'ye yapacağı ziyarette Türkiye'ye yapılan seyahat uyarısı ve ABD'ye doğrudan uçuşlara getirilen elektronik cihaz yasağı konularının gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin soruya, seyahat uyarılarının zaman zaman yapıldığı yanıtını verdi. Bu konuda hassas olmak gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, bunların Türkiye'nin imajını zedeleyici bir şekilde yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD ve Birleşik Krallık'a doğrudan uçuşlara getirilen elektronik cihaz yasağın ise mantıksız olduğunu dile getirdi.

Elektronik cihazlar terör saldırısında kullanılabilecek hale getirilebiliyorsa cihazın kabinde olup olmamasının fark etmeyeceğini ve bu konudaki çözümün cihazların taramalarının yapılması olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, tüm yolcuları cezalandırmanın mantıksız olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Başka açıdan bakalım, bugün teröristler sadece Suriye'de mi? Avrupa'daki eylemlerini görüyoruz. DEAŞ'a katılmak için giden veya Suriye'den dönerken yakaladığımız teröristlerin büyük bir bölümü Avrupa ülkelerinden, Avrupa vatandaşı. Peki bu Avrupa vatandaşları aynı cihazla Frankfurt'tan veya başka yerden bindi. Ya da Asya'dan Afrika'dan Amerika'ya ve İngiltere'ye gidecek kişiler, Avrupa'daki bir ülkeye transit bir yolcu olarak geldi. Ve oradan ikinci uçağı aldı, Amerika'ya gitti. Onu nasıl engelleyeceksin? 'Onun için bazı tedbirler alıyoruz.' E bunun için de alalım. Yani verilen cevapların hiçbirisi beni tatmin etmedi."

Körfez ülkeleri ile Türkiye'yi bu yasağa dahil etmenin güvenlik bakımından hiçbir mantığı olmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, alınacak tedbirler konusunda Türkiye'nin her türlü iş birliğini yapmaya hazır olduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, teknik ekiplerin, havayolu şirketlerinin, istihbarat kurumları, güvenlik ile ilgili kurumların bir araya gelerek alınacak tedbirleri konuşabileceğini ifade etti.

Çavuşoğlu, "Mesela bizim ABD ve İngiltere'yle havaalanı güvenliği konusunda da çok iyi bir iş birliğimiz var. En son İngiltere'den ekipler gelerek Antalya, İstanbul gibi havaalanlarında aldığımız tedbirleri incelediler, son derece de başarılı buldular. Niye? Çünkü oradan da turistler geliyor Türkiye'ye. Tabii ki bu iş birliğini de yapmamız lazım, o güvenceyi de vermemiz lazım." diye konuştu. Çavuşoğlu, bu konudaki uzmanların da yasağın sürdürülebilir olmadığını ifade ettiğini aktardı.

- Kıbrıs müzakereleri

Kıbrıs müzakerelerine de değinen Çavuşoğlu, "Rum tarafı seçime doğru giderken yoldan çıktı maalesef." dedi.

Çavuşoğlu, İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında yapılan müzakerelerde de bazı konular üzerinde anlaşılması aşamasına gelindiğinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) "Ne Yunanistan'dan ne adadan benim bu kadar desteğim yok, kilise de zaten olumsuz." diyerek ara vermek istediğini hatırlattı.

Ardından Rum Meclisinin Enosis kararının hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hem de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından eleştirilmesi üzerine Rum tarafının müzakerelerden ayrıldığını anımsatan Çavuşoğlu, "(GKRY lideri Nikos) Anastasiadis, kişisel olarak bir şeyler yapmak istese de öyle görünüyor ki çok gergin ve tedirgin. Arkasında tam destek yok. Üç tane parti tamamen, her türlü çözüme karşı." diye konuştu.

Enosis kararının ırkçı parti tarafından teklif edildiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"İki tane ırkçı parti, Rum kesiminde de Avrupa'da da durum bu, tüm meclisi rehin alıyor. Kimse aleyhinde olamadı. Şimdi düzeltmeye çalışıyorlar. Düzelmediği sürece de, tabi bu meclisten alınan bir karar, Akıncı yani Türk tarafı müzakereye dönmeyecek. Esasen bu işi sürüncemede bırakırlarsa olmaz. Bu iş olacaksa da olmayacaksa da bir an önce kararını vermemiz lazım. Güvenlik, garanti konusunda bizim taviz vermemiz söz konusu değil. Enosis kararı bile, güvenlik ve garanti konusunda taviz vermememiz gerektiğini bir kere daha göstermiştir. Çünkü bunların kalbi doğru değil, hala belli rüyalar içinde gidiyorlar. Ama tarihi de 74'ü de unutmasınlar. Dolayısıyla buna da biz fırsat vermeyiz."

Müzakerelerdeki kriterlerden siyasi eşitlik konusunda da Anastasiadis'in "yalpalamaya başladığını" söyleyen Çavuşoğlu, Anastasiadis'in Türkleri siyasi eşit olarak görmek istemediği yönündeki söylemlerinin çözüm için doğru olmadığının altını çizdi.

Kriterleri belli şekilde ya müzakerelerin bir çözüme ulaşacağını, çözüm olmayacaksa da müzakerelerin bitirilip Türkiye'nin de kendi yoluna gideceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu fırsat kaçarsa bir daha böyle bir müzakere de olmaz." dedi.

- Karadeniz'deki gelişmeler

Karadeniz'deki gelişmeleri değerlendirmesi istenen Bakan Çavuşoğlu, Karadeniz'de son yıllarda yaşanan gelişmelerin endişe verici olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin, Karadeniz'in herhangi bir ülkenin gölü olmasını istemediğini belirten Çavuşoğlu, NATO'nun görevinin de Karadeniz etrafındaki ülkelerin güvenliğini sağlamak olduğunu bildirdi.

Çavuşoğlu, "Rusya ile NATO'nun ilişkilerinde NATO'nun benimsediği bir strateji var yani caydırıcılık ve diyalog. Bu ikisinin birlikte sürdürülmesi gerekiyor. Rusların da Karadeniz'de gerginliği artıracak adımlar atmaması gerekiyor." diyerek, Karadeniz'in huzur ve barış denizi olması gerektiğini dile getirdi. Herkesin uluslararası hukuka riayet etmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konudaki yapıcı rolünü sürdüreceğini ifade etti.

- Halk oylaması

Halk oylaması çalışmalarının çok iyi gittiğini aktaran Çavuşoğlu, halka anayasa paketinin ne olduğunu anlattıklarının altını çizdi. Çavuşoğlu, ancak sahada ciddi bir kara propaganda olduğunu ve insanlara gerçek dışı söylemlerin yansıtıldığını gördüklerine dikkati çekti.

Çavuşoğlu, "CHP ve 'hayır' cephesi çok agresifleşti, anayasa paketinin hiç içeriğine girmiyorlar. Ben iddialı bir şey söylüyorum. 'Hayır' için kampanya yapan bir kişi, 18 maddeyi eline alsın, bir toplum içinde neden hayır verilmesi gerektiğini anlatsın, maddeleri de okusun. O topluluğun içindeki insanların en az yüzde 75'i tereddütsüz 'evet' verir." diye konuştu.

Türkiye'de şu an hem cumhurbaşkanlığı hem parlamenter sistem olduğunu belirten Çavuşoğlu, bunun geçmişte yol açtığı krizleri hatırlattı.

Bundan sonra bu sistemle bu tür krizlerin olup olmayacağının garantisi olmadığını belirten Çavuşoğlu, iki sistemin bir arada olamayacağını anlattı.

Türkiye'nin istikrarını güçlendirirken demokrasi ve hukukun üstünlüğü için güçler ayrılığını netleştirmek gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, yasama ve yürütme arasındaki ayrımın net olması gerektiğinin altını çizerek, şu anki sistemde yasama ve yürütmenin iç içe olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'de yargının cumhurbaşkanının kontrolüne geçtiği yönündeki iddialarına, şu anki sistemde de yeni sistemde de cumhurbaşkanın sadece 4 üyeyi atadığı yanıtını verdi. Çavuşoğlu, Avrupa'nın bazı ülkelerinde ise bu üyelerin tamamının Kral veya hükümet tarafından atandığına dikkati çekti.

Çavuşoğlu, "PKK'ya göre, FETÖ'ye göre, Avrupalılara göre, onların kriterlerine göre iyi bir şey olsaydı bu, onlar bugün 'hayır' kampanyası yapmazdı." dedi.

Gerçek olmayan bilgilerin vatandaşa aktarılmasının bir hakaret olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Bu parti içi mesele değil, bu Türkiye meselesi." diye konuştu.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.