Bakan Tüfenkci: Topyekun Kalkınma Seferberliğini De İnşallah Başlatıyoruz

 Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Biz ülke olarak topyekun kalkınma seferberliğini de inşallah başlatıyoruz. Atmış olduğumuz adımlar, 15 Temmuz'dan önce açıkladığımız paketlerle, gerek şimdi açıklayacağımız paketlerle inşallah yeni bir yatırım hamlesini, yeni bir kalkınma seferberliğini başlatmış olacağız." dedi.

Tüfenkci, bir restoranda Malatya Valisi Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı ve ilçe başkanlarıyla bir araya geldi.

Tüfenkci, 15 Temmuz'da sapkın bir dini cemaatin askeriye içerisinde kalkışmasında, millete karşı silahlarını doğrultan acımasızca milleti katleden güruhun başarılı olamamasında en büyük nedenlerden birinin milletin destansı bir direniş ortaya koyması, sivil direniş nedir dosta düşmana göstermesi olduğunu belirtti.

Darbe girişiminde şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Tüfenkci, şehitlerin her birinin destansı hikayeleri olduğunu vurguladı. Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Her biri dünyaya, bizlere kahramanlık örnekleri gösterdiler. Yaralılarımız da aynı şekilde. Şimdi birileri kalkmış bunu vesvese edip 'Türkiye temizlik hareketine girişti. Muhalifleri bir bir ortadan yok ediyor' gibi deli saçması algı operasyonlarına giriyorlar. Bu kadar suçsuz insanlara tankını, topunu üstelik de milletin vergileriyle, parasıyla alınan tankı, topu, silahı doğrultanlardan Türkiye, bu millet hesap sormayacak mı? Bunlara zemin hazırlayanlara, FETÖ'nün her kurumu örümcek ağı gibi sardığını sağır sultanlar bile duyuyor. Bunları bu devlet, bu hükümet temizlesin mi? Biz adil olacağız. Biz hukuk çerçevesinde kalacağız, hakkaniyetten ayrılmayacağız ama hesabını da soracağız. Biz asla ve asla mağdurlar ordusu veya haksız yere bir kimsenin suçlanmasını ve mağduriyetini tasvip etmeyiz ama içinde olan, alkış tutan, zemin hazırlayan herkesten de Allah'ın izniyle hesap sormak zorundayız, sormak zorundayız. Bu meydanların bize vebalidir. Bu milletimizin bizden istediğidir."

"Topyekun kalkınma seferberliğini başlatıyoruz"
Tüfenkci, Türkiye'nin bir yandan örgütlerle mücadele ederken bir yandan da ekonomisini kalkındırması gerektiğine işaret ederek, insanların refah düzeyini yükseltmeleri gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bunu başaracak güçte olduğunu vurgulayan Tüfenkci, ticari hayatın normalleşmesi için darbe girişiminden hemen sonra bankaların, borsaların işlemlerini yapmayı sürdürdüğünü hatırlattı.

Ekonominin bütün unsurlarının da çalışmalarına rutin olarak devam ettiğini aktaran Tüfenkci, "Darbe girişiminden sonra görüştüğümüz bütün reel sektörler, iş adamlarımız, tüccarlarımız, 'Allah'ın izniyle eskisinden daha iyi olacağız, daha iyi üreteceğiz, daha fazla istihdam sağlayacağız, daha fazla yatırım yapacağız' diye ifade ediyorlar. Biz ülke olarak topyekun kalkınma seferberliğini de inşallah başlatıyoruz. Atmış olduğumuz adımlar, 15 Temmuz'dan önce açıkladığımız paketlerle, gerek şimdi açıklayacağımız paketlerle inşallah yeni bir yatırım hamlesini, yeni bir kalkınma seferberliğini başlatmış olacağız." diye konuştu.

"OHAL hızlı karar almayı sağlayacak"
Tüfenkci, bu süreçte hızlı hareket edebilmek için Olağanüstü Hal (OHAL) yasasını çıkardıklarını hatırlatarak, OHAL'in birilerinin ifade ettiği gibi sıkıyönetim olmadığını vurguladı. Tüfenkci, "OHAL'de ne belediyelere, ne normal vatandaşlara, ne iş adamlarına, ne ekonomi çevrelerine yönelik kısıtlama olacaktır. OHAL sadece devlet mekanizmalarının hızlı karar almalarını sağlayacaktır." dedi.

Tüfenkci, şu görüşlere yer verdi:

"Halkın darbeye karşı duruşunu, kendi iradesine sahip çıkmasını hazmedemeyenler, hesaplayamayanlar bu halkı birbirine düşürmek için gayret gösterebilirler. Bunun küçük çaplı denemesini ilimizde kalkışmaya çalıştılar ama gerek valiliğimiz, gerek güvenlik güçlerimiz, gerek kanaat önderlerimiz bu konuda azami duyarlılık göstererek, iş büyümeden, büyütülmeden önlediler ama hala demek ufacık bir şeyi daha köpürterek üzerine kamuoyu oluşturmaya çalışan bir kesim de yok değil. Özellikle de bu dünyaya Türk halkının verdiği sivil direnişi hazmedemeyen yabancı basın bu halkı birbirine düşürmek için müthiş çaba sarf ediyor. BBC'den CNN'e kadar gelip 'acaba buralardan bir şeyler çıkartabilir miyiz? Muhalif bir ses işitebilir miyiz veya bu direnişi kıracak beyanatlar alabilir miyiz' yetkilileri arıyorlar, vatandaşın arasında dolaşıyorlar. Yani bu sivil direnişi hazmedemiyorlar. Bizim bu noktada azami hassasiyetimiz olmalı."