Başbakan Yardımcısı Akdağ, Osmaniye'de

Başbakan Yardımcısı Akdağ, Osmaniye'de
Cevdetiye Geçici Barınma Merkezinde incelemelerde bulunan Akdağ:- "Ufak tefek bir şeyler yapıp sonra da sanki çok büyük işler yapmış gibi satmak birilerinin mahareti. Bunu da hem bizim vatandaşlarımız hem bütün dünya bilsin. 3 milyonu aşkın Suriyeli karde

OSMANİYE (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Ufak tefek bir şeyler yapıp sonra da sanki çok büyük işler yapmış gibi satmak birilerinin mahareti. Bunu da hem bizim vatandaşlarımız hem bütün dünya bilsin. 3 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimize biz bağrımızı açmış durumdayız, kucağımızı açmış durumdayız." dedi.

Akdağ, Osmaniye'deki Cevdetiye Geçici Barınma Merkezinde incelemelerde bulundu, Suriyelilerle sohbet ettikten sonra Vali Ömer Faruk Coşkun, yetkililer ve kamp muhtarlarının katılımıyla toplantı yaptı.

Akdağ, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı olduktan sonra AFAD'dan sorumlu bir kişi olarak ilk Cevdetiye'deki kampa geldiğini belirterek, merkezdeki hizmetleri çok daha mükemmel hale getireceklerini bildirdi.

Yaklaşık 5 saattir merkezde çalışma yaptıklarını anımsatan Akdağ, belirledikleri ihtiyaçların yüzde 90'ının çok kısa sürede karşılanabilir olduğunu gördüklerini aktardı.

Bu merkezlerde kalanları göçmen ya da sığınmacı ismiyle değil misafir olarak vasıflandırmayı ve isimlendirmeyi uygun gördüklerine işaret eden Akdağ, "Geçici barınma merkezinde kalan kişileri, aileleri kardeşlerimiz olarak misafirlerimiz olarak görüyoruz. Onun için de elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. Tabii kardeşlerimiz de takdir ederler bütçelerimiz de kısıtlı. Bu kısıtlı bütçelerle hizmetleri vermeye çalışıyoruz. Çok daha iyisi olamaz mı? Olur. Biraz bütçe meselesi biraz da insan kaynağı meselesi ama şükürler olsun bugün burada aileler huzur, barış içerisinde her türlü sosyal ihtiyaçlarını da karşılamak suretiyle yaşıyorlar." ifadesini kullandı.

Akdağ, Vali Coşkun başkanlığında her hafta merkezdeki muhtarların katılımıyla ihtiyaçların belirlenmesi ve hızlı şekilde tamamlanması için toplantı yapılması talimatı verdiğini belirtti.

Merkezde güzel bir tablo gördüğüne değinen Akdağ, "Yıllarca Sağlık Bakanı olarak çalıştığım için hem Türkiye'de hem dünyada afetler, afet sonrası ihtiyaçların giderilmesi konularına çok büyük ağırlık verdim. İyi bildiğim bir konudur. Gördüğüm şu, yani dünyada bugün bu içinde bulunduğumuz geçici barınma merkezlerine benzer sığınmacı merkezi çok azdır. Bu kalitede bu hizmet seviyesi." diye konuştu.

Akdağ ayrıca, hızlı bir konteyner kent oluşturulduğu için ortaya çıkan sorunları da çözeceklerini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Bazı evlerde iki aile yani aynı ailenin iki parçasının ikamet etme durumu var. Bunların sayısı çok fazla değil. Toplamda 3 bin 300 yakın konuttan belki 150-200'ü bu durumda. Yine talimat verdim arkadaşlarıma bu meseleyi bu hafta içinde inşallah çözeceğiz."

Akdağ, yörenin sıcak olması dolayısıyla evlerde pervaneler bulunduğunu, buralara klima koyulması için trafonun yükü kaldırıp kaldıramayacağını değerlendireceklerini bildirdi.

- "Orta ölçekli Anadolu kasaba gibi"

Merkezde güzel bir okul, cıvıl cıvıl öğrenciler ve gözleri görev aşkıyla parıldayan öğretmenler olduğuna dikkati çeken Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sağlık hizmeti veriyoruz. Camimiz var. Piyasa şartlarında satış yapan bir market var. Burası bir küçük orta ölçekli Anadolu kasabası gibi. 13 bin 500 nüfus yakında 15 bin olacak. Bizim gerçekten orta ölçekli bir ilçemiz gibi. Şükürler olsun ki Cenab-ı Hak bize fırsat verdi. Şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım'ın yüksek feraseti ve hizmet aşkıyla buralar oluşturuldu."

Ziyareti sırasında kendisine birçok insanın "Bize hiç yabancılık hissettirmediniz" dediğini aktaran Akdağ, "Evet hissettirmedik, hissettirmeye de hakkımız yok. Çünkü bizim bir inanışımız var, AK Parti olarak bir vizyonumuz var." diye konuştu.

Akdağ, "Ensar-muhacir" anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Biz de elbette devlet olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak bunu yapacağız, yapıyoruz. Şunu da çok açık söyleyeyim. Çok büyük paralar harcadık. Yani 10 milyarlar diyebileceğimiz çerçevesinde dolar harcamamız var. Ama bizden çok daha zengin batılı ülkelerde 'tık' bile yok. Yani buraya gelen yardımlar, bütün Birleşmiş Milletler, öteki sivil toplum kuruluşları toplamda bugüne kadar yapılanlar 5 milyon doları ancak buluyor. Halbuki biz söylediğim gibi 10 milyar dolarları buraya koyduk. Bunu şunun için söylüyorum. Yani ufak tefek bir şeyler yapıp sonra da sanki çok büyük işler yapmış gibi satmak birilerinin mahareti. Bunu da hem bizim vatandaşlarımız hem bütün dünya bilsin. 3 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimize biz bağrımızı açmış durumdayız, kucağımızı açmış durumdayız. 'Evet şöyle yardım edeceğiz, böyle yardım edeceğiz' diyenlerin bu ifadelerinin lafta kaldığını da gördük. Ama Allah'a şükür biz kendi göbeğimizi de kesebiliyoruz. İnşallah Suriye'deki zulüm de en kısa zamanda son bulur, kardeşlerimiz Suriye'de kendi evlerine barklarına da dönerler."






Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.