Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)
"Türkiye Nisan 2011’den bu yana Suriyeli sığnmacılar için 8,5 milyar dolarlık harcama yaptı. Herkes şunu bilsin ki kimseden avucumuzu açarak para dilenmiyoruz"- "Bu iç savaşlar olmasa dahi dünyadaki küresel adaletsizlik devam ettiği sürece göçmen sorunu o

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Nisan 2011’den bu yana Suriyeli sığınmacılar için 8,5 milyar dolarlık harcama yaptığını belirterek, "Herkes şunu bilsin ki kimseden avucumuzu açarak para dilenmiyoruz. Böyle bir şeye ihtiyacımız da yok böyle bir şey aklımızdan da geçmez” dedi.

Kurtulmuş, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin terör belasını yeneceğini terör dalgasını durduracağını ve terörün arkasındaki bütün güçlere cevabını vereceğini ifade etti.

Dünya sisteminin krizler ve kaoslar ortamında olması ve problem çözme yeteneğinin bulunmamasının Suriye ölçeğinde bir sorunu ortaya çıkardığını belirterek, “Sorunu biraz daha geniş görmek lazım. Esas mesele şudur; dünya sistemini bugün bu hale getiren güçler bir asır evvel yarım kalan bir hesabı kapatmaya çalışıyorlar. Bir asır evvel Osmanlı cihan devletinden bugünkü Türkiye Cumhuriyeti devletine küçüldü” şeklinde konuştu.

Türkiye sınırlarının cetvelle çizildiğini anlatan Kurtulmuş, “Irak’la olan Hakkari-Şırnak sınırını niye buradan geçirdiler? 30 kilometre aşağıdan geçirebilirlerdi. 10 kilometre yukarıdan geçirebilirlerdi. Bugünlerde bölgenin bu sınırlardan doğan çatışmaları ortaya çıksın diye o günlerden hesap ettiler” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, sadece Orta Doğu’da değil, Uzak Doğu’da ve her coğrafyada sınırların problemli bir şekilde çizildiğine işaret ederek, “Bir asır evvel yarım kalan hesabı tamamlamak istiyorlar. Bu gölgeyi bir kere daha bölmek istiyorlar” yorumunu yaptı.

Önce sınırları ardından yıllar içerisinde insanların zihinlerini ayırdıklarının altını çizen Kurtulmuş, “Biz ise önce zihinleri ve gönülleri birleştirerek sınırları anlamsız hale getireceğiz. Bu bölgenin çıkışı budur. Aynı şekilde onlar bütün ekonomik çıkarlarımızı birbirine aykırı hale getirip çatışmayı mı sürdürmek istiyorlar? Biz de bu bölgenin ortak coğrafya paydaşlığı fikrinden hareketle ekonomik çıkarlarımızı birleştireceğiz” değerlendirmesini yaptı.


- "Böylesine gayri adil bir sistemi dünya taşıyamaz"



Kurtulmuş, müşterek projelerle Türkiye halkıyla, Suriye, Irak ve bölgedeki bütün halkların ortak ekonomik ve kültürel projelerle zihinlerini ve gönüllerini birleştireceklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bugün Suruç’ta, Sur ilçesinde çukur kazarak hendeklerin içerisine bombaları, mayınları yerleştirenlerin yapmak istediğini bu tabloyu görmediğimiz takdirde anlayamayız. Bu anlamda Türkiye ne zaman bu coğrafyanın derleyici, toparlayıcı gücü olarak ayağa kalksa Türkiye’de bir şeyler olmuştur. Ne zaman Türkiye ekonomik olarak ileriye gitse, devlet-millet bütünleşmesi istikametinde adımlar atsa birileri hep ayağından çekmiştir. Bu bazen darbeler şeklinde karşımıza çıkmıştır, bazen de iç çatışmaları körükleyen karanlık odakların işleri olmuştur."

27 Mayıs’ta Adnan Menderes’i dar ağacına gönderen iradeyle Sur’da PKK’lı teröristlerce bombaları patlatan irade aynı olduğunu belirterek, meselenin Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması olduğunu vurguladı.

Dünyanın göç ve terör olmak üzere iki büyük insani krizle karşı karşıya olduğuna değinerek, ikisinin birbirini artırarak dünyanın başına bela olmaya çalıştığını aktardı.

Kurtulmuş, Türkiye'nin Nisan 2011’den bu yana Suriyeli sığınmacılar için 8,5 milyar dolarlık harcama yaptığını anımsatarak, “Herkes şunu bilsin ki kimseden avucumuzu açarak para dilenmiyoruz. Böyle bir şeye ihtiyacımız da yok böyle bir şey aklımızdan da geçmez. Türkiye, diğer ülkelerden zengin olduğu için değil diğer ülkelerden gönlü daha zengin olduğu için bu işin üstesinden gelmiştir” şeklinde konuştu.

Bu sorunun sadece Türkiye’nin alacağı tedbirlerle çözülemeyeceğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Yaklaşık 8 milyon Suriyelinin mülteci durumundadır. Bunun 2 milyon 700 bini bizde. Dünyanın başka yerinde krizler var bu nedenle dünyada çok sayıda göçmen Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışmaktadır. Bu iç savaşlar olmasa dahi dünyadaki küresel adaletsizlik devam ettiği sürece göçmen sorunu olmayı sürdürecek. Sınırlarda duvarlar örseler hatta gök kubbenin üstüne çelikten kubbe örtmeyi başarsalar, dünyadaki küresel adaletsizlik böyle devam etsin mülteciler Ege’den Akdeniz’den Avrupa Kıtası’na ya da zengin kuzey ülkelerine gitmeye devam edecekler. Çünkü böylesine gayri adil bir sistemi dünya taşıyamaz."

Kurtulmuş, dünyanın en zengin yüzde 0,83’ünün dünyadaki servetlerin yüzde 44’üne sahip olduğuna işaret ederek, “Böyle bir sistem devam eder mi? Bu insanlar yarım bardak su, yarım lokma ekmek bulmak için Avrupa’ya, zengin ülkelere gitmek için hayatlarını tehlikeye atacaklar” diye konuştu.


- "Küresel terörün artmasındaki en önemli nedenlerden biri işgaller"



Kurtulmuş, dünyanın göçmen gerçeğini Aylan bebeğin fotoğrafını gördüğü zaman anladığını söyledi.

Dünyadaki küresel adaletsizliğin boyutlarını anlamak isteyenlere dünyadaki küresel adaletsizliğin istatistik sonuçlarına bakmaları tavsiyesinde bulunan Kurtulmuş, zenginle fakir arasındaki uçurumun görülüp bu konuda tedbir alınması gerektiğini kaydetti.

Kurtulmuş, eğer bu tedbirler alınamaz, sistem bu şekilde devam ederse dünya için göçmen krizinin üçüncü dünya savaşından çok daha büyük bir kriz haline geleceğini dile getirdi.
Herkesin temenninin dışında Türkiye’nin yaptığı gibi somut tedbirler almaya davet eden Kurtulmuş, bundan kasıtlarının sadece askeri tedbirler olmadığını vurgulayarak, “2015 yılında Türkiye’de 156 bin yasa dışı göçmen tespit edilmiştir. Sadece 91 bin göçmen Ege ve Akdeniz’in soğuk sularından alınmıştır” dedi.

Kurtulmuş, bir başka önemli meselenin terör olduğunu, vurgulayarak, Önce Ruslar'ın, arkasından ABD’lilerin Afganistan’ı işgali olmasaydı bugün El-Kaide diye bir terör örgütünün ortaya çıkmayacağını, Irak’ta ve Suriye’de devam eden iç savaşların ve siyasi istikrarsızlıkların yönetilemez hali devam etmeseydi bugün DAEŞ diye bir örgütün bulunmayacağını anlattı.

Kurtulmuş, bunların sadece sonuç olduğunun görünmesi gerektiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün bu örgütleri yarın sabah bitirsek dahi, bu şartlar devam ettiği sürece, dünyadaki bu işgaller, bu adaletsizlikler, bu baskılar, iç savaşlar, siyasi çatışmalar devam ettiği sürece, bu örgütler gider yarın yerine başka örgütler gelir. Bu örgütler olduğu sürece aynı şekilde bunlardan istifade etmek isteyenler olur. Küresel terörün artmasındaki en önemli nedenlerden biri işgallerdir. Bir diğeri açlıktır, kıtlıktır, küresel adaletsizliktir. Bir de bu ülkelerdeki çaresizliktir, eğitimsizliktir, doğru. Ama bir şeyi daha sormak hakkımız değil midir? Bu canavarların eline bu silahları kim veriyor? Bir bardak su bulmaktan aciz olan bu insanların eline, değerleri 10 bin, 100 bin dolarlarla ifade edilen ölüm makinalarını kim veriyor? Terör eylemlerinin zeminini kimler hazırlıyor? Ülkeler, bu örgütlerin arkasındaki destekleri bitirmek için bugün karar alsalar yarın hiç bir terör örgütü hareket edemez.”



- "Meşru hiçbir güç, terör örgütlerinden medet ummamalı"



Kurtulmuş, meşru hiçbir gücün terör örgütlerinden medet ummaması gerektiğini söyledi.

“Bizim için terör örgütlerinin dili, dini, ırkı, rengi olmaz. Bize yakın, bize uzak terör örgütü olmaz. Yaptığı işlerden bizim istifade edebileceğimizi asla zihnimizden geçirebileceğimiz bir terör grubu olamaz” diyen Kurtulmuş, terörün insanlık suçu olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, dünya ekonomisinin yeni bir ekonomik sisteme evrileceğini; hakkaniyetli, adaletli, üretimi esas alan, dünyada alın terini kutsal olarak bilen yeni bir anlayışın dünyadaki yeni ekonomik düzene yön vermesinin şart olduğunu dile getirdi.

İnsani krizlerin çözülebilmesi için önce zihinlerin ve gönüllerin insani düşüncelerle dolu olması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, bu nedenle terör ve göç meselesinin küresel bir kriz olarak görmesini, bunun sadece sonuçları ile uğraşmak ile değil, bunların nedenlerini ortadan kaldıracak küresel bir perspektifin ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

Kurtulmuş, sorunların kavga ve gürültü ile değil, karşılıklı rıza ve müzakere ile çözebilecek bir olgunluğun ortaya konulması gerektiğinin altını çizdi. ​

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.