Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)
"(Dokunulmazlık fezlekeleri) 500 küsur dosyanın her birisini bu sabah biz konuşmaya başlasak herhalde Meclis'in bir yıllık gündemini işgal ederiz, böyle bir şeye hakkımız yok" - "Terörle mücadelede devletimizin başı olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, il

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TBMM'ye sunulan dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili, "500 küsur dosyanın her birisini bu sabah biz konuşmaya başlasak, herhalde Meclis'in bir yıllık gündemini işgal ederiz, böyle bir şeye hakkımız yok." dedi.

Kurtulmuş, 24 TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

Paralel yapının, Türk Silahlı Kuvvetler içinde ne oranda var olduğu sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, paralel yapıyla mücadelenin sadece hükümetin sorumluluğunda bulunmadığını belirterek, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında defaatle bu konunun gündeme alındığını ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden tehlikelerden biri olarak devlet politikası haline dönüştürüldüğünü ifade etti.

Kurtulmuş, "Dolayısıyla nasıl Kalkınma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Merkez Bankası bununla mücadele etmek durumundaysa, Türk Silahlı Kuvvetleri de bununla mücadele etmek durumunda. Bu kişilere karşı bir mücadele değildir. Düşünün elinizdeki resmi bilgilerin bir kısmı devlet dışında birileri tarafından kullanılıyor. Devletin içerisinde var olan insanlar, bağlı olduğu amirinden değil, dışarıda hiç ilgisi olmayan imamından alıyor. Hiçbir devlet buna müsaade etmez. Bu devletin işleyişini paralelize edecek bir durumdur. Daha önemlisi bizatihi böyle bir örgütün varlığı Türkiye'de demokrasi için bir tehdittir." diye konuştu.

Kurtulmuş, söz konusu yapının, devletten almadığı, milletten almadığı yetkiyle devletin gücünü kullanmaya çalışmasının açık şekilde milli iradenin gasbı anlamına geldiğini vurgulayarak, "Devletin kurumlarından birisi olan Türk Silahlı Kuvvetleri de üzerine düşeni yerine getirmektedir." ifadesini kullandı.

Terörle mücadelede Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ayrı görüşlerde olduğu yönünde tartışmaların yaşandığı, bu konuda kendisinin görüşlerinin sorulması üzerine Kurtulmuş, son zamanda birilerinin, Türkiye yönetiminde çift başlılık ya da fikir uyuşmazlığı fikri üzerinden hareket ettiğini, kamuoyunda böyle bir görüntünün oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, şunları söyledi:

"Kusura bakmasınlar böyle bir şey yok. Terörle mücadelede devletimizin başı olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, ilgili kurumlarımız ve bütün birimlerimiz ortak bir hedef içerisinde. Vatandaşlarımız şundan emin olsunlar ki bu anlamda en ufak bir kopukluk söz konusu değildir. Strateji içerisinde bu adımlar atılmaya çalışılıyor. Türkiye'de son dönemde terörle mücadelede en üst düzeyde bir koordinasyon var. Bu koordinasyonda çalışmalarımız devam ediyor."

Çözüm Süreci'nde hükümetin, sorunu kansız bir şekilde çözmek hedefinde olduğunu anımsatan Kurtulmuş, "O süreç yaşanmasaydı, bugün Türkiye'de bambaşka bir tablo yer alacaktı." dedi.

Bu süreçte terörle mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek için gayret gösterildiğini vurgulayan Kurtulmuş, terör örgütlerini artık muhatap olmaktan çıkaracaklarını kaydetti.

Bölge halkının düşüncelerinin kendileri için önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, sürecin bundan sonra sivil bir süreç olarak devam edeceğine işaret ederek, "Devlete karşı 'Şah, Mat' demiş, arkasına da cümle alemi alarak devlete diz çöktürmeye çalışan bir örgütle oturup konuşulması mümkün değil." dedi.

- Vatandaşlıktan çıkarma tartışmaları

Terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapılacağını anlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, vatandaşlıktan çıkarma durumunun da bir yöntem olduğunu, eksik kalan tarafların tamamlanabileceğini ifade ederek, "Sonuçta bu Adalet Bakanlığımızın anayasanın ilgili yasaları çerçevesinde yapacağı bir çalışma diye gündeme gelecektir. Şu aşamada Adalet Bakanlığımızın böyle bir çalışması, bitirilmiş bir çalışması, hazırlanmış bir çalışması ve hükümetin gündemine getirilmiş bir çalışması mevcut değildir. Gerekirse Adalet Bakanlığı anayasal ve yasal çerçeve içerisinde bunları tartışır, olgunlaştırır, hükümetin gündemine gelir." değerlendirmesinde bulundu.

- Dokunulmazlık tartışmaları

Numan Kurtulmuş, hükümetin ana çerçevesinin bugünkü şartlar içerisinde en doğru teklif olduğunu düşündüğünü belirterek, şunları anlattı:

"Muhalefet partileri ne diyordu, 'herkesin dosyaları kaldırılsın' Meclis'e gelmiş hangi dokunulmazlık dosyası varsa bunları kaldıralım. Ama bunları yaparken de bir şark kurnazlığının içerisine düşmeyelim. 500 küsur dosyanın her birisini bu sabah biz konuşmaya başlasak herhalde Meclis'in bir yıllık gündemini işgal ederiz, böyle bir şeye hakkımız yok. Terör de zaten bunu istiyor. Terör, yasama çalışmasın istiyor, yürütme hareket edemesin istiyor, Türkiye'nin ekonomisi ilerlemesin istiyor, Türkiye'de sosyal barış olmasın istiyor, vatandaş korksun, istiyor, herkes kendi işini yapamasın istiyor. Biz de tam tersine onlar bizim bu alanlarda önümüzü tıkamak istiyorsa biz de Meclis'in önünü açalım, yasamanın önünü açalım...

Biz, siyaset olarak bu sorumluluğu niye üstlenelim, bu sorumluluk bizim sorumluluğumuz, dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlamak. Buyurun kaldıralım, ilgili mahkemelere gitsin, bundan sonrasına bağımsız yargı karar versin, dosyalar hakkında ne karar veriyorlarsa sonuçlarını hep beraber görelim. Bu en doğru yoldur. Bu bizim bir kaç saatimizi alır. Parlamentoda yapacağımız bir anayasa değişikliği... Bu en makul teklifti ama bu teklifi bir bir türlü işlemez hale getirmek ya şark kurnazlığıyla parlamentoyu meşgul etmek anlamına gelir ya da ipe un sererek süreci çıkmaz yola sokmak anlamına gelir. Buradan sonuç alınmaz. Parlamentodaki partilere bir kez daha çağrı yapıyorum, kamuoyununda böylesine beklentisinin olduğu bir dönemde siyasetin üzerinden bu yükü hep beraber kaldıralım. Anayasa ek maddesini koyalım, değişikliğimizi yapalım ve dokunulmazlıklar kaldırılsın. Evet dememeleri halinde ise oturup konuşacağız, siyaseten en uygunu ne ise onu yapacağız."

- Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi

Kurtulmuş, yeni bir anayasa yapmanın TBMM'nin en temel sorumlulukları arasında bulunduğunu, bu parlamentonun yeni bir anayasa yapmaması durumunda siyaseten bir şey yapmamış sayılacağını bildirdi.

Yeni anayasa yapmanın sadece AK Parti'nin boynunun borcu olmadığını, Türkiye'nin silahların gölgesinde anayasa yazma geleneğinden kurtulması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, sivil, demokratik, katılımcı, çağdaş bir anayasa yapmak mecburiyetindedir. Burada yazma ile yapmak arasındaki farkı da belirtmiş olalım. Hiçbir partinin tek başına anayasası olmaz. Anayasa milletin anayasasıdır. Biz başından itibaren, 'gelin arkadaş bizim 317 milletvekilimiz var ama sanki bizim de sizin kadar milletvekilimiz varmış gibi 3'er kişi gelin ortak bir anayasa komisyonu kuralım, eteklerimizdeki taşları dökelim, kim ne biliyorsa bunu söylesin' dedik. Biz Türkiye'de etkin bir yürütmenin önemli araçlarından birisi olarak başkanlık sistemini görüyoruz, ancak sadece başkanlık sistemini tartışmıyoruz. Başkanlık sistemi cüzlerden birisi. Çok sayıda konudan oluşan anayasal bir reform. Çok farklı alanlardan birisi de etkin bir yürütme sisteminin oluşturulması. Ama baştan peşin peşin 'falanca konuyu konuşursanız biz yokuz' derseniz bunun adı oyun bozanlıktır, anayasa kaçkınlığıdır. Anayasa kaçkınlığı yapanlara da bu millet prim vermez."

Anayasa ihtiyacından bahsedildiği takdirde bunun bir de süresinin olmasının önemine değinen Kurtulmuş, "Bu yasama dönemi bitene kadar ya da bir daha ki yasama döneminin başlangıcına kadar bu konunun olgunlaşmasını bekleriz, Parlamentoya sonunda kendi teklifimizi veririz. Kendi teklifimizde ise tekraren söylüyorum, sivil, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik bir anayasa metni olacaktır. Bu metin üzerinde hiçbir partinin, AK Parti grubu dahil hiçbir partinin grup kararı olamaz. Bütün partiler milletvekillerini serbest bırakmak mecburiyetinde. Milletvekilleri kendi özgür iradesiyle AK Parti'nin ortaya koyduğu, milletin istediği bir anayasaya oy verir ve inşallah 367'yi buluruz. Bulamazsak 330'u bulup millete gideriz. Sonuçta millet ne diyorsa başımızın üstünde yeri var." diye konuştu.

Kurtulmuş, toplumda yeni anayasa ihtiyacının arttığına da değinerek, istenen sayıya ulaşılabileceğine inandığını sözlerine ekledi.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.