Başbakan Yardımcısı Şimşek:

Başbakan Yardımcısı Şimşek:
"(Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla'nın ABD'de tutuklanması) Bankanın BM Güvenlik Konseyinin izin verdiği çerçevede bir komşu ülke ile ticarete aracılık yaptığı net" - "Bunu daha önce defalarca Amerikalılara söyledik ama belli ki kendileri farklı düş

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Halkbank Uluslararası Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasıyla ilgili, "Bankanın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin izin verdiği çerçevede bir komşu ülke ile ticarete aracılık yaptığı net. Halkbank yönetiminin bana verdiği brifingde çok net şekilde her şey usulüne uygun, tamamen izin verilen ticaret kapsamında yapılan iş ve işlemler. " dedi.

Şimşek, FOX TV'de katıldığı programda referandum ve gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Yabancı yatırımcıların hangi ülkelere yatırım yaptığının sorulması üzerine Şimşek, yatırımcıların hikayesi olan ülkelere gittiğini, en önemli kriterlerin siyasi istikrar, reform ve güçlü makroekonomik performans olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ekonomisinin son yıllarda şoklara karşı büyük direnç göstermesinin arkasında siyasi istikrarın bulunması ve geçmişte yapılan reformların ekonominin temellerini sağlamlaştırmış olmasının yer aldığını anlatan Şimşek, darbe girişimi gibi çok büyük şoklarla rağmen ekonominin büyük direnç gösterdiğini söyledi. Şimşek, şunları kaydetti:

"Şu an dünyada nüfusu 80 milyona dayanmış, kişi başına milli gelir de orta üst gelir sınıfında olan bana 7 ülkeden fazla ülke sayamazsınız. Bu Türkiye'yi çok güçlü yapar. Girişimcilik ruhu duruyor. Bütün bu şoklara rağmen firmalarımız güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Yatırımlar güçlü bir şekilde devam ediyor. Bizim coğrafyamız şu anda bir yük, risk, tehdit olarak görülüyor. Herkesin algısı, zor bir coğrafyada yaşadığımız. Kısa vadeli bakarsanız doğru ama 2-3 yıl sonra belki Ortadoğu'yu kim yeniden inşa edecek, bunu konuşacağız. Türk firmalarıyla nasıl ortaklık kurarız da oraları inşa ederiz çalışmaları başladı bile. Bu senenin başında bir ülkenin iş adamlarıyla bir araya geldik ve ana tema Ortadoğu'nun yeniden inşasında Türkiye ile iş birliği konusuydu. Yakın coğrafya şu anda bir yük gibi görünüyor ama bizim içinde bulunduğumuz bölge önemli bir avantaj."

- "En kötüsü geride kaldı"

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini, hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını anlatan Şimşek, "Türkiye, bunu yaşadığı için biraz süreç çetrefilli oldu ama en kötüsü geride kaldı. Çok karmaşık bir hain darbe girişimi sonrası birtakım tepkiler verdik, o tepkiler yanlış anlaşılmasın, OHAL ilanihaye devam etmez, Türkiye bir hukuk devleti olmaya, demokrasisini güçlendirmeye devam edecek, başka da seçeneği yok." diye konuştu.

Önemli bir belirsizliğin 16 Nisan'da ortadan kalkacağına işaret eden Şimşek, ertesi günden itibaren Türkiye'nin kaldığı yerden, çok kapsamlı bir reform programını hızlı şekilde uygulamaya devam edeceğini söyledi. Şimşek, "Siyasi istikrar reformlarla desteklenirse, o zaman Türkiye fırlar. Türkiye'nin demokrasisini de hukuk devleti ilkesini de daha da pekiştirmesi lazım." ifadelerini kullandı.

- "Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var"

Türkiye ile Avrupa ülkeleri ilişkilerine de değinen Şimşek, Avrupa'nın bir seçim dönemine girdiğini, Türkiye'nin bu seçim dönemlerinde iç siyasetin önemli bileşeni haline geldiğini, bunun yansımalarının bulunduğunu kaydetti. Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnanıyorum ki bu geçici olacak. Bu seçim dönemi sonrası normalleşecek. Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var, Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı olduğu kadar. Göç, terör, enerji, hatta ekonomi... Çünkü Avrupa'nın Türkiye gibi dinamik, gelişen, ileride çok büyük ekonomiye dönüşecek bir ülkeye ihtiyacı var. En kötü şartlarda iyi, istikrarlı komşuya ihtiyacı var. Dolayısıyla Avrupa'nın stratejik düşünmesi halinde, Türkiye'ye bakış açısı bugünkü gibi devam etmeyecek. Evet gürültü var, evet seçimlerin, tartışmaların bazı ülkelerin sorumsuz davranışlarının getirdiği tepkiler var. Türkiye'nin 50 yılı aşkın bir süredir kapıda bekletilmesinin getirdiği, zaman zaman ortaya çıkan bir kızgınlık var. Ben AB'nin stratejik olarak düşüneceğini ve Türkiye'nin AB'den kopmasına asla izin vermeyeceğini düşünüyorum."

Referandum sonuçlarının Avrupa ile ilişkileri nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Şimşek, "Evet çıksa da hayır çıksa da Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ile karşılıklı çıkarlara dayalı güçlü ilişkilerini devam ettirecek. AB Hollanda'dan, Avusturya'dan ibaret değildir." dedi.

- "Türkiye hızlı bir şekilde normalleşecek"

Türkiye'nin hızla normalleşeceğini vurgulayan Şimşek, ülkenin durup dururken OHAL ilan etmediğini vurguladı. Şimşek, "Batı şunu anlamakta zorluk çekiyor. Bir dini cemaat kisvesi altında, devletin bütün birimlerine sirayet edip, terör örgütüne dönüşüp, ondan sonra seçilmiş hükümeti yok etmeye yönelik. Bu filmlerde bile olmaz. Ben anlatıyorum onlara, Jason Bourne'nun filmlerinden birisi olsa inanmazsınız, Dan Brown'ın kitapları var, bunlar oraya yazılsa, inandırıcı bulmazsınız." ifadelerini kullandı.

- "Bu beka, memleket sorunu"

Şimşek, Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik eleştirilere ilişkin, tek adamlığın söz konusu olmadığını, Meclis'in çok daha güçleneceğini söyledi. "Kişiler üzerinden tartışmayalım. Bu, AK Parti'nin, Cumhurbaşkanımızın meselesi değil, bu kişisel bir sorun değil. Bu bir beka sorunu, memleket sorunudur" diyen Şimşek, yeni sistemin istikrar üreteceğini, sistemin bugünle değil gelecek 10 yıllarla ilgili olduğunu anlattı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) siyasi bağlantılarına ilişkin soru üzerine Şimşek, "Siyasi ayak anlamında bilgimiz dahilinde gereken yapıldı. Kendi içimizde sadakati bu millete, devlete olmayan birisini barındırmayız. Tabanı ibadet, ortası ticaret, yukarısı ihanet olan bir yapı ortaya çıktı. 2013'te resim çok net şekilde ortaya çıktı ve milletimiz bize inandı. Millet bunu biliyor, görüyor." diye konuştu.

- Halkbank'a yönelik iddialar

Şimşek, Halkbank Uluslararası Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasıyla ilgili soruya karşılık, şunları kaydetti:

"Öyle görünüyor ki daha önce hazırlanmış bir iddianame var. Önceki dönemden kalan dosyanın genişletilmesi çabası. Çok öncesinden de Halkbank ile bütün bu konuları görüştüğümüzde, bankanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin izin verdiği çerçevede bir komşu ülke ile ticarete aracılık yaptığı net. Bunu daha önce defalarca Amerikalılara söyledik ama belli ki kendileri farklı düşünüyorlar, göreceğiz. Bugün ABD Dışişleri Bakanı burada. konu konuşulacak. Hukuk içerisinde yapılacakları New York'ta ilgili banka yapacak.

ABD yeni bir yönetime sahip. Komşu ülkelerimizin bazılarıyla ambargo veya farklı tasarruflara gidebiliyorlar. Önemli olan Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyinin koyduğu ilkeler çerçevesinde işini yapıp yapmadığı meselesidir. Zaman zaman bu tür farklı değerlendirmeler olabiliyor. Halkbank yönetiminin bana verdiği brifingde çok net şekilde her şey usulüne uygun, tamamen izin verilen ticaret kapsamında yapılan iş ve işlemler. Dolayısıyla sürece o şekilde bakmak lazım. Görevden alınmış bir savcı var. Bu savcının FETÖ ile diyalogları içeride ve dışarıda tartışıldı. Onun asistanlarının yaptığı bir girişim, göreceğiz."

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.