Başbakan Yıldırım: (2)

Başbakan Yıldırım: (2)
"(Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle cumhurbaşkanının Meclis'i feshetme yetkisine sahip olacağı iddiası) Feshetmek milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek, bu da nedir? Darbedir, vesayettir. Fesih oradan geliyor ama seçim yenileme ayrı bir

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle cumhurbaşkanının Meclis'i feshetme yetkisine sahip olacağı"na yönelik iddialara ilişkin, "Feshetmek milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek, bu da nedir? Darbedir, vesayettir. Fesih oradan geliyor ama seçim yenileme ayrı bir şey. Seçim yeniliyoruz biz." dedi.

Yıldırım, NTV-Star televizyonu ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı bazı söylemler hatırlatılarak "ABD seçim yenileme dönemleri oluyor deniyor, öyle bir şey düşünülmedi' denilmesi üzerine Yıldırım, ABD'de çift meclis uygulaması ve eyalet sisteminin olduğunu hatırlattı. Üniter yapı ile eyalet sisteminin farklı olduğunu vurgulayan Yıldırım, kendilerinin üniter yapıyla bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getirdiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geldiği zaman zayıf hükümetler devrinin ortadan kalkacağını dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:

"Hükümet kuruldu, kurulmadı, güvenoyu aldı, almadı... Şimdiki sistemde kimin başbakan olacağını bilemiyorsunuz. Daha 2007 referandumuna kadar kimin cumhurbaşkanı olacağını da bilemiyordunuz. Cumhurbaşkanı zamanı geldi mi herkes sancılanmaya başlıyor, 'Efendim şu olsun, bu olmasın'. Ya kardeşim bırak sen Meclis karar versin. Hatırlayın geçmiş yılları 1971'i, 1980 ihtilal sebebi oldu cumhurbaşkanı seçimi. Gelin, rahmetli Ecevit dönemi, Parlamento kendi içinden cumhurbaşkanı seçemedi, gitti bir yargıcı seçtiler. Bu sistemin olumsuzlularını, kötülüklerini, ülkemize kaybettirdiklerini konuşmamız lazım. Çünkü bu sistem ülkeyi kalkındırmaya, geliştirmeye yönelik kurgulanmamış, kurumların birbirlerini bir anlamda kontrol etmesi esasına göre kurulmuş. İş yapma esasına göre değil de birbirlerini nasıl frenleyecekler, dengeleyecekler buna göre kurulmuş. Bu sistem bazen, hasbelkader tek başına iktidar çıkarıyor, Türkiye büyüyor, yol alıyor sonra birden tek başına iktidar ya darbeyle yok ediliyor ya kendiliğinden bir sonraki seçimde kayboluyor, kazandıkları her şey yok olup gidiyor."

- Türkiye - Güney Kore karşılaştırması

Güney Kore ile Türkiye arasında karşılaştırmanın yer aldığı tabloyu gösteren Yıldırım, 1987'de Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin bin 703 dolar, Güney Kore'de 3 bin 627 dolar olduğunu söyledi. Güney Kore'nin söz konusu tarihte başkanlık sistemine geçtiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, "On yıl sonra 1997'de Kore başkanlık sisteminde, 12 bin 196 dolara çıkmış, değiştirdikten on yıl sonra, Türkiye 3 bin 143 dolara çıkmış. Neredeyse 4 kat artmış, bizde de bir kat bile değil, yarım kat artmış" dedi. İki ülke arasındaki karşılaştırmayı sürdüren Yıldırım, şöyle konuştu:

"2007'ye geliyoruz, Kore 23 bin 101 dolara gelmiş, Türkiye 9 bin 309 dolara gelmiş. 2015'e geliyoruz, Kore 27 bin 221 dolara gelmiş Türkiye hala 9 bin 125 dolar. İşte bu çok açık gösteriyor. 20 yılda, 20 hükümet 11 başbakan. Güney Kore'de 6 başkan. Bu ne demektir? Bu, istikrar olursa güçlü, tek başına iktidar olursa ülke büyüyor, kalkınıyor, refah artıyor, sorunlarını birer birer çözüyor. Ama olmayınca, bir dönem kazanıyorsun. Mesela 50-60 kazanma dönemi, 65-71 Demirel dönemi, yine Türkiye ihtilal sonrası bir kazanma dönemi. 1971'de muhtıra, 80'de ihtilal, 71'den 80'e kadar sağ-sol çatışmaları, binlerce genç hayatını kaybediyor. 1980'de 124 turda Korutürk'ten sonra cumhurbaşkanı seçilemiyor ve askerler işbaşı yapıyor, 12 Eylül. Daha sonra 83-89 arası Özallı yıllar, kayıplar telafi ediliyor ve aynı şekilde 90'lı yıllarda tekrar zayıf hükümetler, parçalı iktidarlar, 28 Şubat, 2001 20-21 Şubat krizi, yine kayıp."

- "Bu millet artık büyümek istiyor"

Türkiye'nin 3 Kasım 2002'den bu yana AK Parti ile tekrar kazanma dönemine girdiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Ama bu konjonktürel. Belirli bir zaman iyi gidiyor, topluyoruz sonra hop... Yani bir kürek sütü bir tekmeyle döküveriyoruz, tekrar yeniden başlıyoruz. Bunu, bu millet hak etmiyor. Bu millet artık sürekli doldurmak, büyümek istiyor. Milli gelirinin artırılmasını, gençlere iş bulunmasını, yeni fabrikalar, yeni iş yerleri, teknoloji, sanayiyi, bilişimi, iletişimi en iyi şekilde sadece kullanan değil, Türkiye kullanıyor, bilgiye sahip olmak, bilgiyi üretmek istiyoruz. Yani fark oluşturmak istiyoruz. Türkiye son 15 yılda bu yönde çok yol aldı ama bunun ileride garantisi yok. Bu sistem, bu değişiklik, bu garantiyi getiriyor, bunu görmemiz lazım."

- "Darbelerde fesih olur"

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle cumhurbaşkanının Meclis'i feshetme yetkisine sahip olacağı"na yönelik söylemler hatırlatılarak değerlendirilmesi sorulan Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:

"Fesih nedir? Yani 'Lağvettim' diyorsun. Darbelerde fesih olur. 80 darbesinde Meclis feshedildi, 60'ta feshedildi. Eğer 15 Temmuz'da başarılı olsalardı biliyorsunuz o beyannamelerinde Parlamento feshedilmişti. Feshetmek milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek, bu da nedir? Darbedir, vesayettir. Fesih oradan geliyor ama seçim yenileme ayrı bir şey. Seçim yeniliyoruz biz. Seçim yenileme bir irade sonucu olur."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.