Başbakan Yıldırım: (2)

Başbakan Yıldırım: (2)
"Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüşte olduğu için zihinsel ve bedensel yorgunluğu var. Çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Yürüyüşü bırakması lazım. Bize lazım Kılıçdaroğlu. Yollarda kendisini heder etmesine gönlümüz razı olmaz"- "(Katar ile bazı Avrupa ülkele

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki amacıyla başlattığı yürüyüşte zihinsel ve bedensel yorgunluğu olduğunu belirterek, "Çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Yürüyüşü bırakması lazım. Bize lazım Kılıçdaroğlu. Yollarda kendisini heder etmesine gönlümüz razı olmaz." dedi.

Yıldırım, Yunanistan ziyareti dönüşünde, uçakta medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yürüşüne ilişkin değerlendirmesi sorulan Yıldırım, "O konulardaki düşüncelerimizi tam olarak açıkladık. Adalet sokakta aranmaz, aranacağı yer mahkemelerdir, yargıdır. Bak bugün Yunanistan Başbakanı Çipras ne diyor, 'Yargının işidir.' diyor. Biz de böyle diyoruz. Ana muhalafet anlamak istemiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Yürüyüşün ilk gününde Kılıçdaroğlu size yönelik bir mektup gönderdiğini söyledi ancak mektubun içeriğinden bahsetmedi. Nedir bu konu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Kamuoyunda çok konuşulan bir serbest bırakma işi var. Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı serbest bırakılınca Kılıçdaroğlu bir değerlendirme yaptı, 'kamuoyu vicdanı' falan dedi. Üst mahkeme tutuklama kararı verince yine eleştirdi. Hangisi doğru? Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüşte olduğu için zihinsel ve bedensel yorgunluğu var. Çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Yürüyüşü bırakması lazım. Bize lazım Kılıçdaroğlu. Yollarda kendisini heder etmesine gönlümüz razı olmaz." ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun gönderdiği mektuba ilişkin, şu görüşlere yer verdi:

"Mektup meselesi şu, iki öğretim üyesi açlık grevine başladı. Bunlarla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu, 'Konuyla ilgilenin, bu arkadaşlara, bunlar için tehlike arz etmesin, müdahale edin.' diye ricada bulundu. Ben de Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli'yi görevlendirdim. Arkadaşların aileleriyle buluştu, görüştü. Eylemi sonlandırmalarını istedi. Burada olumlu bir yaklaşım göremedik. Aileler aksine 'Biz bu eylemlerden gurur duyuyoruz, asla da bırakmayı düşünmüyoruz.' gibisinden tutum içine girdiler. İstedikleri şu, herhangi bir itiraz komisyonuna girmeden göreve iade edilsinler. Biz de 'Komisyona girsinler, titiz şekilde değerlendirilir.' dedik. Başka ne yapabiliriz? Örgüt ilişkisi yüzünden bir gözaltı yapılmış. Ben Başbakan olarak yargısal faaliyetlere 'Kardeşim niye böyle yapıyorsunuz' diyecek durumda değilim. İnsani bakımdan gereken çalışmaları yaptık, gördük ki iş ideolojik boyuta taşınmış, yapacak fazla bir şey yok. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu bu örneği vermekle isabetli yaklaşım göstermedi."

- "Yaşananlar insaniyete uymaz"

Başbakan Yıldırım, Rusya ile savunma alanındaki anlaşma kapsamında S-400 füze savunma sistemine ilişkin soruya, "Teknik düzeyde genel anlamda görüşmeler devam ediyor. Henüz finale yaklaşıldı diyemeyiz." yanıtını verdi.

Katar ile ilgili son gelişmelerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Biz diyoruz ki 'Suudi Arabistan ağabeylik yapsın.' Hedef, Körfez'deki bütün ülkelerin ahenk içinde yaşamasını sağlamaktır. Yaşananlar insaniyete de uymaz. Biz gereken insani desteği veriyoruz, sır değil ama sorunun çözümünün istişarelerle, suhuletle yapılmasını istiyoruz. Açıkçası Katar'a yapılan suçlamaların tam ne olduğunu da kimse bilmiyor. 'Müslüman Kardeşler'e, Hamas'a yardım etmek', bunlar ne zamandan beri silahlı terör örgütü oldu? Müslüman Kardeşler, Mısır'da yapılan seçimlerde iktidara geldi. Darbeyle yok edildiler, insan haklarını savunuyorlardı." ifadesini kullandı.

- "Bazı ülkelerin terör ve terörist tanımında sorun var"

Başbakan Yıldırım, "Türkiye üzerinde bu örgütlere yakın durduğu iddiasıyla bir baskı kurulur mu?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Bu işin bir standardı olması lazım. Terör örgütü olmanın bir tanımı var. Hamas'a, İhvan'a terör örgütü diyen, PYD'ye ne diyecek? Türkiye'ye karşı açıkça silahlı saldırıyorlar. Böyle bir çifte standart olur mu? Bu kadar kolay olmamalı. Bölgesel barışa da katkı sağlamaz. Buna kim karar veriyor? Bazıları terör örgütü diyor bazıları demiyor. Bir mutabakat oluşmazsa bölgesel anlaşmazlıklar devam eder. Bir de 'İslami terörist' çıkardılar, ne demek bu? İslam düşmanlığını başka bir ifade şekli. O nedenle bazı ülkelerin terör ve terörist tanımında sorun var. Mutlaka ele alınıp çözülmesi lazım."

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.