"Başkanlık sistemi anlaşılır şekilde anlatılmıyor"

"Başkanlık sistemi anlaşılır şekilde anlatılmıyor"
Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bozlağan:- "Halk başkanlık sisteminin teknik yanı ile değil kendi hayatına katacağı değerlerle ilgileniyor. Maalesef konu halkın anlayacağı bir dil ve üslupla anlatılmıyor"- "Her ülkenin tarihi, kültürü ve

İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, 'başkanlık sistemi'nin halka yeterince ve anlaşılır şekilde anlatılmadığını belirterek, "Halk başkanlık sisteminin teknik yanı ile değil kendi hayatına katacağı değerlerle ilgileniyor. Maalesef konu halkın anlayacağı bir dil ve üslupla anlatılmıyor." dedi.

Bozlağan, Türk tipi başkanlık sistemi ve söz konusu sistemin dünyadaki farklı uygulamaları hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, başkanlık sisteminin 59 ülkede uygulandığını söyledi.

Her ülkenin kendine uygun bir başkanlık sistemi modeli geliştirdiğini, farklı bir ülkeden bir modeli alıp birebir uygulamadığını ifade eden Bozlağan, aynı coğrafyada farklı başkanlık sistemlerinin varlığına işaret ederek, "Söz gelimi ABD'de uygulanan model komşu ülke olan Meksika'ya benzememekte, Brezilya'daki model komşu ülke Arjantin'e benzememektedir. Her ülkenin tarihi, kültürü ve yönetim gelenekleri kendine özgüdür ve yönetim sistemi de kendine özgü olmalıdır." diye konuştu.

Bozlağan, Türkiye'nin nasıl bir başkanlık sistemini benimseyeceğinin önemli olduğunu, bu konuda önce ihtiyaçların belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Osmanlı'nın özellikle dağılma döneminde ciddi bir arayış içine girdiğini aktaran Bozlağan, 1876'da Kanuni Esasi ile mutlak monarşiden kısmi parlamenter monarşiye geçtiğini, 1909'da ise parlamenter monarşinin tam olarak uygulanmaya başlandığını anımsattı.

- Türkiye'nin sistem arayışı kronolojisi

Bozlağan, hükümet sisteminin tarihi gelişimi konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milli mücadelenin başlamasından sonra ise farklı bir hükümet sistemi olan 'meclis hükümeti' modeline geçildi. 29 Ekim 1923'te cumhuriyetin ilan edilmesi sonrasında ise parlamenter sisteme geçilmiş oldu ancak tek partinin hakimiyeti altında olan bir parlamenter model uygulanmaya başlandı. 1946'daki şaibeli seçimlere rağmen çok partili parlamenter modele geçildi. 1961 Anayasası ile Türkiye çok partili parlamenter sisteme tam anlamıyla geçmiş oldu. Bu model ise 1980 askeri darbesi ve sonrasında yürürlüğe giren 1982 Anayasası ile karma bir niteliğe büründürüldü. Cumhurbaşkanına verilen güçlü yetkiler sayesinde sistem parlamenter sistem ile yarı başkanlık arasında bir konuma sahip. Zaman içinde hem anayasada hem de kanunlarda yapılan değişiklikler ile cumhurbaşkanının yetkilerinin artması ve doğrudan halk tarafından seçilmesi sistemi yarı başkanlık modeline yaklaştırdı."

- Türkiye'de ortalama hükümet ömrü 17 ay 10 gün

Bozlağan, 1923'ten bugüne 64 hükümet kurulduğunu, bu sürede Türkiye'de bir hükümetin ortalama ömrünün 17 ay 10 gün olduğunu söyledi.

Hükümetlerin en istikrarlı dönemde 24 ay 15 gün, en istikrarsız dönemde ise 9 ay görev yaptığını aktaran Bozlağan, bir hükümetin 1,5 yıl bile çalışamadığı bir ülkede siyasi istikrar ve ekonomik kalkınmanın mümkün olmadığını dile getirdi. Bozlağan, Türkiye'nin hükümet modeli arayışının temel saikinin bu olduğunu ifade ederek, parlamenter sistemde cumhurbaşkanı ve hükümet arasında anlaşmazlık riski olduğunu, sistemin Türkiye'nin derdine çare olamayacağının kaydetti.

Yarı başkanlık sisteminde, cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı siyasi kanatlardan gelmesi halinde, parlamenter sisteme özgü sorunlar ortaya çıkabileceği, dolayısıyla ülke yönetiminde ciddi sorunlar yaşanabileceğini ifade eden Bozlağan, "Fransa'da bu krizin yaşanmaması için cumhurbaşkanlığı seçimiyle parlamento seçimleri birbirine yakın tarihlere yapılmaya başlandı." diye konuştu.

Bozlağan, diğer ülkelerin uyguladığı başkanlık modellerinden yararlanmak gerektiğini ancak bire bir alınıp uygulanmasının doğru olmadığını belirterek, Türkiye'ye uygun modelin yerli ve milli olmasının önemine değindi.

Mevcut başkanlık sistemlerinin önemli bir kısmının incelenmesi gerektiğini ifade eden Bozlağan, bu sistemi uygulayan ülkelerin tecrübelerinden yararlanmakta fayda olduğunu anlattı.

- "Başkanlık sistemi halka yeterince anlatılmıyor"

Prof. Dr. Bozlağan, başkanlık sisteminin halka yeterince anlatılmadığını aktararak, şunları kaydetti:

"Başkanlık sistemi halkın günlük hayatına ne tür katkılar getirecek, Türkiye'ye sağlayacağı faydalar halka nasıl yansıyacak? Halkın ilgilendiği konu bu. Halk başkanlık sisteminin teknik yanı ile değil, kendi hayatına katacağı değerlerle ilgileniyor. Maalesef konu halkın anlayacağı bir dil ve üslupla anlatılmıyor. Başkanlık sistemi üzerine çalışan akademisyenlerin kullandığı dil ve üslup yeterince anlaşılır değil. Kavramlar ve terimlerle süslenmiş konuşmalar halk nazarında anlam ifade etmiyor. Başkanlık sistemini savunan siyasetçilerin de sistemin halka sağlayacağı faydaları somut örnekler üzerinden halka anlatması gerekli. Halk her yılın bir önceki yıldan daha iyi olacağını bilmeli."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.