Baykal: Ciddi isteksizlik duyuyorum!

"Yeni Türkiye" ve "Atatürk istismar ediliyor" söylemlerini yorumlayan Baykal, "Atatürk 133 yaşında. Son 76 yıldır aramızda olmamasına rağmen gün içerisinde genç, dipdiri ve politika yıldızı kimliğini sürdürüyor. Birilerinin bu kimliği sahiplenmesi çok fazla tabii " diye belirtti .

"İleri demokrasi deniyor. Şu anda var olan demokrasiyi de kaybettik" diyen Baykal, şu şekilde açıkladı :

"Bakın otosansür basına yargıç olmaya başladı. Rejimin, iktidarın baskısından dolayı gazetecilik yapamayan insanlara bir bakın. Orada bir facia yaşanmakda . Türkiye’de çok fazla ciddi bir basın özgürlüğü problemi var. Yargı problemi var. Yeni Türkiye ne? Soma mı? Ermenek mi? 18 tarım işçisinin hayatını kaybettiği düzen mi? Yargı mı? İmal edilmiş cd’ler mi? Yıllarca içeride tutulmuş komutanlar mı? Yeni Türkiye ne?”

“Ciddi isteksizlik duyuyorum”

Baykal, Mehmet Bekaroğlu’nun katılımı ve Cumhuriyet Halk Partisi CHP ’den istifalarla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Yeni vatandaşlar partilere katılmak talep eder , katılır, parti kendi içinde şekillendirir gelenleri. Bu tabii . Yalnız, bu partinin ilkelerini, değerlerini, politikasını özümsemiş, onun için politika yapan, makam, mevki peşinde olmadan bunun için politika yapan insanların ayrılmak durumunda kalması beni ciddi üzüyor. Zira böyle bir ayrışmayı taşıyacak düzeyde değiliz. Ben ilkelerinden ahlakından kuşku duymadığım insanların, Cumhuriyet Halk Partisi CHP ’de politika yapma fırsatı kalmadığı yönündeki kararlarından ciddi isteksizlik duyuyorum.”

Bir partide istikrarın disiplinle değil, anlayış ile sağlanabileceğini ifade eden Baykal, Başkent Ankara mebus Emine Ülker Tarhan’ın istifasını da şu sözlerle değerlendirdi:

“Ben Emine Ülker Tarhan’ın Cumhuriyet Halk Partisi CHP ilkelerinden koptuğu kanısında değilim. Partisinden ayrılma kararı almış olabilir, fakat ilkelerinden ayrılmadığı kanaatindeyim. Sayın Tarhan’ı Cumhuriyet Halk Partisi CHP ’de tutamamak beni çok fazla üzüyor. Biz onu tutabilmeliydik. Ben  Tarhan’ı Cumhuriyet Halk Partisi CHP ’li saymaya devam ediyorum.”

“Şehir efsanesi”

2002-2003 döneminde henüz mebus olmadığı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’la buluştuğu ve bazı vaatler karşılığında Erdoğan’a milletvekilliğini ve başbakanlığı verdiği yolundaki .soruları da yanıtlayan Baykal, söylentileri şehir efsanesi olarak niteledi. Baykal, "Bu görüşme olmuştur. Doğrudur. Ama o görüşme olduğunda o iş esasen bitmişti. Anayasa değişikliği olmuştu. O görüşmelerde sadece 1 Mart tezkeresi konuşuldu. Tek kelime bile bu konulara ait bir konuşma olmadı" diye belirtti .

“Bu ciddi bir kriz olur”

2015 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP - AK Parti ’ye oy istemesi halinde neler yaşanabileceği yolundaki soruya ise Baykal, "Bu kaba bir biçimde anayasayı tekmelemek olur. Bu ciddi bir kriz olur. Yapar mı? İnşallah yapmaz. Yapmayacağını ümitlenme ediyorum" cevabını verdi.

Çözüm süreci

Kürt sorunundaki çözüm sürecini de değerlendiren Baykal, Hükümetle terör örgütünü temsil edenler arasında kapalı bir diyaloğun sürdüğünü ifade etti . "Uzunca bir süredir bu iktidar döneminde bir işbirliği yapılıyor" diyen Baykal, " Devletin beklediği, aman kan akmasın, çatışma olmasındı. Bu yaratıldı. Hükümet bunu istiyordu, bunu bekliyordu, aldı. Bu hareketin karşısında olanlar, ne bekliyordu? Önce duyuru edilmedi fakat akabinde anlaşıldı. Bölgede yönetimin, etkinliğin kendilerine devredilmesini bekliyorlardı, bu çok büyük ölçüde gerçekleşti" diye belirtti .

Bölgede vali, kaymakam ve garnizon komutanlarının içine kapandığını, silahlı kişilere müdahale etmeme kararı alındığını ifade eden Baykal, sözlerini şu şekilde devam ettirdi :

"Yollarda resmi olarak kimlik kontrolü yapılmaktadır, vergi toplanmaktadır, yerel mahkeme oluşturulmaktadır. Silah bırakmadan, silah bırakılması ciddi bir takvime bağlanmadan girilen sürecin sonuçları bunlar. Hükümet artık verebilir olmaktan çıktı. İş tehlikeye girdi. Maalesef süreç iyi yönetilmedi."