Belediye Başkanının Strasbourg'da Konuşmasının Engellenmesi

DENİZLİ (AA) - Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde konuşmasının engellenmesiyle ilgili olarak "Avrupa Halklar Birliği grubunun başkanı, bizim sözümüzü, sürenin yeterli olmadığı gerekçesiyle kesme girişiminde bulundu. Bizlerden bekledikleri konuşmalar bu olmayınca kendileri biraz farklı noktalara işi çekebiliyorlar. Onların duymak istediklerini söylediğiniz zaman ise süreyi hiç önemsemiyorlar." dedi.

Merkezefendi Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Başkan Subaşıoğlu'nun, Fransa'nın Strasbourg kentinde 27-30 Mart tarihleri arasında düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katıldığı belirtildi.

Subaşıoğlu'nun toplantılara katılarak yaşanan gelişmeleri aktardığı bildirilen açıklamada görüşlerine yer verilen belediye başkanın, Avrupa'nın artık Türkiye'ye karşı objektif davranmadığını ve Avrupa Konseyi'nde de tek gündemin Türkiye olduğunu söylediği kaydedildi.

Türkiye'de 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumunun onaylanması ile 5 yıllığına sürekli iktidarların geleceğinden dolayı Avrupalıların rahatsız olduğunu dile getiren Subaşıoğlu, "Bu çerçevede maalesef Avrupalı dostlarımız Türkiye söz konusu olduğu zaman objektif davranmaktan son derece uzak oluyorlar. Avrupa Halklar Birliği grubunun başkanı, bizim sözümüzü, sürenin yeterli olmadığı gerekçesiyle kesme girişiminde bulundu. Bizlerden bekledikleri konuşmalar bu olmayınca kendileri biraz farklı noktalara işi çekebiliyorlar. Onların duymak istediklerini söylediğiniz zaman ise süreyi hiç önemsemiyorlar." ifadelerini kullandı.

Türkiye olmasa Avrupa Konseyi'nin kendisine bir gündem edinmesinin mümkün görünmediğini belirten Subaşıoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:

"Son dönemde Avrupa'da yaşanan birtakım gelişmeler dolayısıyla Türkiye ile Avrupa arasında artık bir anlayış birliğinin olmadığı noktasındayız. Özellikle Avrupa Konseyi, Türkiye'yi birçok konuda sıkıştırabilmek adına olayları sadece hukuki boyuttan ele alarak, sanki Türkiye'de terör yokmuş gibi, terör eylemleri yokmuş gibi, sanki Türkiye'de PKK insanları öldürmüyormuş gibi davranıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde aslında belediyecilik yapmayıp da PKK terör örgütüne finansal ve lojistik destek sağlamak adına belediyelerin ve kamu kurumlarının kaynaklarını aktaran belediye başkanlarının görevden alınması konusunu kendisi için bir gündem yapmış. Bu raporda terörün ve terörizmin yeniden tanımlanması gerektiğine dair bir tavsiye de bulunuluyor. Dolayısıyla ben de Avrupa Halklar Birliği Partisi grubunda yaptığım konuşmada, Türkiye'de terör ile ilgili terörün yeniden tanımlanmasına ihtiyaç olmadığını, çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin bir maç esnasında insanların güvenliğini sağlamak için polislere yapılan terör eyleminin dünyanın her tarafında terör eylemi olarak kabul edildiğini, bunu tartışmanın anlamsız olduğunu söyledim. Ayrıca yılbaşı akşamı eğlenmek üzere Ortaköy'deki mekana giden insanlara yapılan saldırının da doğrudan doğruya bir terör eylemi olduğunu, bunu terörün tanımlanmasını yeniden yaparak değerlendirmenin mümkün olmadığını açıkça ifade ettim."

-"Avrupa'nın kendi geleceği ile ilgili çok önemli kaygıları var"

Türkiye'nin son dönemde Avrupa ile ilgili yaşadığı sıkıntıların olduğuna işaret eden Subaşıoğlu, "Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde aynı havanın devam ettiğini görüyoruz. Artık şunu net bir şekilde ifade etmem lazım, Avrupa'nın her tarafında Türkiye'ye karşı müthiş bir önyargı var. Tabii bu devletlerden kaynaklanıyor, devletlerin siyasetinden kaynaklanıyor. Özellikle Türkiye'deki referandum süreci sonrası anayasa paketinin onaylanması ile Türkiye'nin istikrarlı bir yönetime kavuşuyor olması zannediyorum ki Avrupalı devletleri rahatsız ediyor. Bu çerçevede artık PKK gibi, YPG gibi tetikçileri ve maşaları kullanmak yerine tıpkı Hollanda'da olduğu gibi, tıpkı Almanya'da, Belçika'da, Avusturya'da, İsviçre'de olduğu gibi Avrupa ülkeleri ve devletleri doğrudan Türkiye'nin aleyhine çalışma noktasına gelmiş durumdalar. Bütün diplomatik nezaketler aşılarak, devletlerarası ilişkilerdeki nezaket aşılarak Avrupa'nın Türkiye'ye karşı bir tavır geliştirdiğini görüyoruz." ifadelerine yer verdi.