Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

BİLİMSEL BELEDİYECİLİK

BİLİMSEL BELEDİYECİLİK

Sizler de duymuşsunuzdur. Derler ki; Belediye Başkanları ya Mimar olmalı, ya da Şehir Plancısı. Bir mimar olarak bu önermeden mutluluk duyduğum doğrudur. Ancak, bu söze inananlardan değilim. Çünkü iyi bir Belediye Başkanı her şeyi çok iyi bilen birisi değil, çok iyi bilenleri bir araya getiren kişidir bana göre. Zaten şehirlerimiz her şeyi çok iyi bildiğini sanan başkanlardan çekmektedir.
    19 yaşında başladığım belediyeciliğe, tam 27 yılımı verdim. Sayısız başkanla çalıştım. Normal hayatında bir uzmanlığı olmayanların bile, belediye başkanı olur olmaz -hem de-  her konunun uzmanı olduğunu gördüm. Mimarı, mühendisi, şehir plancısını yönlendirenler, statik konuda ahkam kesenler, imar planlarını çizenler yönettikleri şehirleri kelin başı gibi görmüşlerdir.  Hikmet-i ilahi: Belediye Başkanlığı koltuğu, kişiyi her konunun uzmanı (!) yapmaktadır.
    Şehirlerin mimari bir dokusu, mimari bir karakteri olmalıdır. Bir şehir 10 yılda, 20 yılda “Bambaşka”  oluyorsa, bu bir belediyecilik başarısı değildir. Şehirlerin sorunlarının çözümü lokal değil, genel olmalıdır ki şehirde kargaşa yaşanmasın. Sokak-sokak, cadde-cadde, mahalle-mahalle çözüm ararsanız hiçbir zaman işin içinden çıkamazsınız. Çözdük sandığınız sorunlar, bir bakmışsınız ki boğazınızı sıkıyor. Çünkü,  bu tür çözüm arayışları size bir adım sonrasını hep unutturur. Yani tüm pislikleri halının altına süpürmüş olursunuz.
    1976 yılında tanıdım Konya’yı. O gün tanıdığım Konya ile bugünkü Konya arasında inanılmaz farklılıklar var. 1976 yılındaki silüet bugün artık yok. 1976 yılında görüp gitseydim ve bugün yeniden gelmiş olsaydım, burasının Konya olduğuna inanamazdım. Yıllarımız Konya’da geçmesine rağmen değişimin hızına ayak uyduramıyoruz. Eskileri tamamen yıkarak yeniden bir şehir oluşturmak,  şehirciliğin hovardalığı olsa gerek.
    Hiç iyi şeyler olmuyor mu derseniz, 1976’dan bu yana –bana göre- yapılan en olumlu çalışma Bedesten Bölgesinin iyileştirme çalışmasıdır. Bu arada Mengüç Caddesini de anmadan geçmek insafsızlık olur. Bu bölgeleri de yıkarak yenilemek (!) neden kimsenin aklına gelmedi, hayret!  Emeği geçenleri kutluyorum.
    Belediye Başkanı iken her konuya maydanoz olanlara, bugün Başkan olmadıkları için kimse bir şey sormuyor. Eğer gerçekten biliyor olsalardı, bugün de bir şeyler sorarlardı. Yarın da bugünkü başkanlara bir şey sormayacaklar. Çünkü yarın da bugünkü gibi her şeyi bildiğini sananlar başkan olacaklar. Bu kısır döngü ilanihaye devam edecek. Nasıl olsa berberlik öğrenecekleri bir kel mutlaka var olacak.
    El yordamı ile belediyecilik olmaz. Böyle olursa iki yakamız bir araya gelmez. Belediyeciler nereden baksanız 100 yılın hesabını yapmalıdır. Mesela Mevlana Türbesinin önüne zamanında dev gibi büyüyen ağaçları dikenler, görüntüyü kapatacaklarını neden düşünmediler? O zaman yapılan hata telafi edilmek istendiği zaman da bugünün yöneticileri suçlanıyor. Oysa bu tür anıt yapıların önünde böylesi meydanların olması önemli bir zarurettir.
    Tramvayı Konya’ya monte edenler de işin siyasi rantını düşünerek,  yeteri kadar düşünmeden karar verdiler. Bugün metrodan bahsediliyorsa, tramvayın yanlışlığı tescil edilmiş olmuyor mu? Eğer bu şehre metro gerekiyorsa, tramvay için harcanan onca para ve emeğe yazık değil mi? Yazımın başlığında “Bilimsel Belediyecilik”  sözünü rastgele seçmedim. Belediye Başkanları -tabiri caizse- tüyü bitmemiş yetimin hakkını harcamaktadırlar. “Deneyelim görelim” diyemezler. Ama diyorlar. Olmadı yeniden yapıyorlar. Bu kadar kaynak israfı belediyeciliğin bilimsellikten uzak olmasındandır.
    Belediye Başkanını bir orkestra şefi gibi düşünün. Elindeki çubukla (baton) kimin nerede ne yapması gerektiğini işaret etmektedir. Şefin bir koşu saza mızrap vurduğu, neyi üflediği, davulu tokmakladığını hiç gördük mü? Şef, şefliğini biliyor, sazende de sazendeliğini. O zaman orkestradan ahenkli sesler çıkıyor. Ama Allah aşkına bizdeki durum böyle mi? Davul kimin boynunda, tokmak kimin elinde?
    Sadede gelecek olursak: Belediye Başkanları Süpermen değildirler. Halk onları her işin uzmanı olduğu için de seçmiyor. Halk sizden vizyon bekliyor, ufuk görmek istiyor. Adınızı “Unutulmazlar” listesine yazdırmak da sizin elinizde, adınızın unutulup gitmesi de sizin elinizde. Tercihinizi yapın.
    Ve tercihinizi “Bilimsel Belediyecilik” ten yana kullanın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR