Murat Baydar

Murat Baydar

Bir çuval inciri berbat ettik, çıktık

Bir çuval inciri berbat ettik, çıktık

Torku Konyaspor’umuzun Sivassporla oynayacağı maç; son 2 maçını 1-0’lık sonuçlarla ıkına, sıkına kazanmış olan Konyaspor’umuz için tam bir kırılma maçıydı. Ligin başından beri deplasmanlarda boşa küre çekmiş sadece 3 beraberlik almış ancak son oynadığı Balıkesirspor maçını zor da olsa 1-0 kazanmış olan takımımız hem deplasman puanını 6 yapmış hem de Sivas maçı öncesi taraftarına büyük bir mutluluk ve ümit aşılamış, taraftarının buz gibi, sabah kar yağmış bir havada stada koşmalarına yol açmıştı.

Bu maçtan evvel Balıkesirspor maçı öncesi 6 Şubat 2015 gecesi bizzat yaşadığım bazı gelişmeleri de paylaşmadan geçmek istemiyorum, ben de Balıkesirspor deplasmanına gitmek için Passolig üzerinden biletimi almıştım, yalnız oğlum hastaydı, cumartesi sabahı Akademi Hastanesine gitmiş ve “en geç pazartesi sabahı safra keseni ameliyat ile aldır” demişlerdi. Ben bu kadar kritik bir durum varken bile fedakarlık yaparak Balıkesirspor maçına gitmek için 23:05’te Anıt alanındaki Devlet Tiyatrolarının yanına geldim. Bir de ne göreyim sadece 3 otobüs vardı. 250-300 taraftar ve sadece 3 otobüs, orada bekleyen bir taraftara sordum. Neden bu kadar az otobüs gönderilmiş ve neden Konyaspor taraftar sorumlusu ortada yok dedim?  Cevap şöyleydi taraftar sorumlusu gelmez de burada grup sorumluları var onlar ilgilenirler. Telefonla istenir 2-3 otobüs daha gelir oldu, tamam dedim bekledim. Gece 12’ye 10 kala ne otobüs geldi ne de başka bir gelişme oldu. O sırada da eşim evden aradı Murat Bey oğlanın durumu ağırlaştı hastaneye gidecek lütfen gitme dedi. Ben de bunun üzerine otobüste gelmeyince  bekleyip durmanın gereği olmadığını düşündüm ve Meram Yeniyol son otobüsü ile eve döndüm ve gece 01.30’da oğlumu Akademi Hastanesi’ne ve oradan da Meram Tıp Fakültesi’ne gece 3’te götürdüm gecenin o saatinde bile 100-150 kadar gariban taraftarımız hala otobüs gelecek diye sokakta bekleşiyorlardı. Zaten gelse bile Balıkesir’in Konya’ya otobüsle en az 10 saat sürdüğünü ve maça yetişmelerinin artık imkansız olduğunu sokakta soğukta titremelerinden düşünemiyorlardı bile.

Sivasspor maçına gelecek olursam takım 2 hafta 1-0 ’lık galibiyetler aldıktan sonra Perşembe gecesi Galatasaray’la Kupa maçı oynamış ancak oynamak için zoraki oynamış ve 4-1’lik sonuç ile Galatasaray elini kolunu sallayarak tur atlamıştı.  Kupa maçıdır boş verin dedik üstüne gitmedik ve kupada takım bu kadar kritik durumdayken oynamak mantık dışı olur diye düşündük. Sivasspor bizim tam tamına rakibimiz dedik. Zaten ilk maçta da Sivas’ta da 0-0 berabere kalmıştık, ayrıca bu maça ilk defa tam kadro ile çıkıyorduk. Üstelik Sivasspor’da sakat olan Michael Eneramo ve İbrahim Toraman ile cezalı olan Kadir Bekmezci oynamıyorlardı. İlk yarıda fena da oynamadık ancak geri pas,  yan pas kaleye şut atmama alışkanlığı, taç atışlarında yardıma gelmeme, pas atarken ve orta yaparken arkadaşının uzanamayacağı yere veya arkasına atma alışkanlığı bu maçta da göze çarpıyordu.

İlk yarıda Torje’nin iki hücum girişimi kaleci Korcan Çelikay da kalmış,  Djalma Campos ise normal olarak vurması gereken topa 1980 ve 1990’lı yılların büyük golcüsü Tanju Çolak’a özenmiş, domivole ile estetik bir gol atmaya kalkmış ancak başaramamıştı ilk yarı ahlarla, vahlarla 0-0 kapanmıştı. Yalnız ilk yarının sonuna doğru Djalma Campos sakatlanmış, tedavi görmüş ve 2.yarıya başlayamamıştı. 2.yarıya Djalma Campos’un yerine Cprian Marica ile başlayınca bayağı bir ümitlenmiştik ancak bir de ne görelim 2.yarının başında orta sahayı bile geçemiyorduk. Her top kalemize tehlike oluyor bir tanesinde  47.dakikada Elvis Kokaloviç nerede ise topu üstten dışarı göndereceğim derken içeri yuvarlayabilirdi, bir dakika bile geçmeden Mehmet Güven Galatasaray maçında daha 2,5  gün önce topu 2 sefer kaybedip gol yememize sebep olduğu pozisyonun aynısını yine yaptı, topu kaybetti. Mehdi Taouil teşekkür etti ve ben yiyemedim sen ye misali ikram edilen pozisyonu boş çevirmedi. Maçın sonuna kadar Cprian Marica’nın çektiği sert şut hariç hiçbir pozisyon bulamadık Sivasspor son 20 dakikada hep bizim ceza sahamız civarında oynadı sanki Konyaspor’umuz 2-0 galipti de biz defans yapıyorduk, hep geri pas yan pas vakit geçirdik ve maçı da üstelik 89.dakikada Gabriel Torje’nin sarı kart görüp cezalı duruma düşmesi nedeniyle de hem mağlup ve hem de  takımın en büyük hücum gücünü Kayseri Erciyes maçında oynatamayacağımız yüzünden kolumuz kanadımız kırılmış bir vaziyette evlerimizin yolunu tuttuk. Bir de üstüne üstelik Aykut Hocamızın taraftarın o müthiş tezahüratına karşı taraftar takıma zarar veriyor diye açıklama yapması yaranın üzerine tuz ekti, tüm taraftarların içi kan ağlarken bu açıklama hiç mi hiç şık düşmemişti ve hiç de söylenecek zamanı değildi. Sonuç olarak bir çuval inciri berbat edip, çıkmıştık.

Saygı ve Sevgilerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Baydar Arşivi
SON YAZILAR