Biz şunu biliyoruz, deprem ülkesiyiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Şimdi daha yeni haber geldi, arkadaşlar getirdiler, İzmir'de bir deprem daha olmuş. Biz şunu biliyoruz, deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesinde. Birinci ve ikinci derecede. Nüfusumuzun da yüzde 71'i deprem bölgelerinde yaşıyor. İşte bizim depremi bilerek, ona göre hazırlık yapmamız icap ediyor. Depremle savaşamayız, ona mani de olamayız ancak onu biliriz, ona göre hareket ederiz." dedi.

Kocasinan Belediyesinin Akademi Yaz Kursları sertifika törenine katılan Bakan Özhaseki, şehircilik alanında Güneydoğu'daki teröristlerin yakıp yıktığı yerleri yapma noktasında büyük bir gayretleri olduğunu söyledi.

Yakında orada mağdur olmuş, evi yıkılmış kim varsa onlara o evleri tek tek teslim edeceklerini belirten Özhaseki, devletin iki eli olduğunu belirterek, "Bir eli teröriste vurur, hırsıza vurur, arsıza vurur, kötüye vurur. Bir eli de yaraları sarar. Garibanın koluna girer, şefkat elidir bu. Birisi kudret eliyse, diğeri şefkat elidir. İşte şefkat eli tarafından şimdi Doğu'da, Güneydoğu'da ne kadar mağdur olmuş insanımız varsa onların hepsinin yarasını sarmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

Özhaseki, ülkeyi depremlere hazırlıklı hale getirmeye çalıştıklarını da vurgulayarak, bu konuda yapılan çalışmaların fazla olduğunu anlattı.

Bunları yeterli görmedikleri için yeni hazırlıkları bulunduğunu aktaran Özhaseki, şunları kaydetti:

"İnşallah gelecek yıldan itibaren her yıl ülkemizde 500 bin bağımsız birimi dönüştürmeye devam edeceğiz. Şimdi daha yeni haber geldi, arkadaşlar getirdiler, İzmir'de bir deprem daha olmuş. Biz şunu biliyoruz, deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesinde. Birinci ve ikinci derecede. Nüfusumuzun da yüzde 71'i deprem bölgelerinde yaşıyor. İşte bizim depremi bilerek, ona göre hazırlık yapmamız icap ediyor. Depremle savaşamayız, ona mani de olamayız ancak onu biliriz, ona göre hareket ederiz. Binalarımız ona uygun yaparız, sonra da deprem geldiğinde hiçbirimizin gözünden yaşı dökülmez. Yavrularımızı, sevdiklerimizi orada kaybetmeyiz."

Özhaseki, teknolojiyle, akılla, bilgiyle depreme hazırlıklı binalar yapıldığında bu sıkıntıların yaşanmayacağını dile getirerek, "Onlara ninni gibi gelir, o sallantı beşik sallantısı gibi gelir. Ama öyle olmazsa, kötü yapılar yapılırsa, sağlıksız çürük yapılar yapılırsa, işte dışarıya atlarız. Merdivende mi bulur, başka bir şey mi başımıza düşer, Allah korusun canlarımız gider. En sevdiklerimiz gider orada. Onun hazırlığını da yapmaya devam ediyoruz. Şükür Allah'a devlet olarak bizim gücümüz buna yeter. Öyle bir hazırlık yapıyoruz ki AK Parti hükümeti olarak önümüzdeki yıldan itibaren her yıl 500 bin bağımsız birimi değiştireceğiz ve dönüştüreceğiz. 15 yılda 7,5 milyon edecek. Türkiye'nin yaklaşık yarısını yenilemiş olacağız. Depreme hazırlıklı hale getireceğiz, bunun zararlarından emin olacağız." sözlerine yer verdi.

-"Ahlaksızca inkar etmeye de devam ediyorlar"

Türkiye'nin 40 yıldır PKK ile savaştığını anımsatan Bakan Özhaseki, son iki yıl içerisinde yapılan mücadelenin hiçbir tarihte gerçekleştirilmediğini kaydetti.

Özhaseki, Türkiye'nin uğraştığı başka bir belanın da FETÖ olduğunu dile getirerek, ihtilal yaparak Türkiye'ye hakim olmak ve dışarıdaki efendilerine dalkavukluk yapmak için bunları gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bunun da açığa çıktığına işaret eden Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:

"250 kardeşimiz şehit oldu, şimdi utanmazca ve arsızca herkesin gözünün içine baka baka, 'Yok ya biz bir şey yapmadık ki' diyorlar. Peki bu uçağı uçurma emrini veren sen değil misin dendiğinde, 'Ha ben mi vermişim?' diyorlar. 'Şu kamerada elinde silah olup da insanlara sıkan sen değil misin?' dendiğinde, 'Ya o cep telefonuydu.' diyorlar. 'Şu niye değişiyor, vurduğun adam ölüyor işte orada.' denildiğinde, 'Allah allah, ölmüş mü?' diyorlar. Bu kadar rezil ve ahlaksızca inkar etmeye de devam ediyorlar. Sanki hiç o gece yaşanmadı, 250 kardeşimiz şehit olmadı, 2 bin 200 kardeşimiz gazi olmadı."

Özhaseki, PKK ile FETÖ'yü besleyenler aynı olduğu için ortak hareket ettiklerini anladıklarını ifade ederek, bunların da ortaya çıktığını söyledi. Onun da bittiğini ifade eden Özhaseki, "Ülkenin güneyinde yaşanan olayları hepimiz biliyoruz. Orayı da yakından takip ediyoruz. Türkiye cumhuriyetinin ve memleketin her bir karışında yaşayan insanımızın menfaatleri için, hakkı için yarın bir gün çoluk çocuğuyla rahatça oturabilmesi için ne gerekirse her türlü fedakarlığı da yapmaya devam ediyoruz." dedi.

- "Ne olur Myanmar'la ilgili iki cümle edin be"

Batının özellikle istediklerini yapamamanın arsızlığı içerisinde olduğuna dikkat çeken Özhaseki, Almanya'daki seçimlerde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşulduğunu aktararak, şunları belirtti:

"Bizin niye konuşuyorsunuz, kendi meselelerinizi konuşun siz. Hayır, yatıyorlar Türkiye, kalkıyorlar Türkiye. Yatıyorlar Erdoğan düşmanlığı, kalkıyorlar Erdoğan düşmanlığı. Eğer Türkiye'deki insan haklarından, demokrasiden ve buradaki gelişmelerden dolayı insani olarak bir görev üzerinizde hissediyorsanız, bir insan olarak vicdani bir sorumluluk duyuyorsanız ne olur bir tane Myanmar'daki çile çeken sadece yaşam hakkını koruyabilmek için çoluk çocuk dağlara düşen insanlara yardım edin. Yardımı bırakın, iki çift kelam edin bari. İnsanlar sadece Müslüman oldukları için yaşadıkları yerleri terk ediyorlar. Çoluk çocukla sokağa düşüyorlar, oradaki militanlar yollarını kesiyor, işkenceler ediyorlar, öldürüyorlar, kesiyorlar, satırla doğruyorlar. Ey batı, hani siz medeniydiniz, insan hakları için, içeriye düşen bir kişi için bile konuşup duruyordunuz. Ne olur Myanmar'la ilgili iki cümle edin be."

Özhaseki, Suriye'den 5 milyondan fazla insanın göç ettiğini, yüzbinlercesinin de katledildiğini dile getirerek, şöyle dedi:

"Kimyasal silahlarla katledildi. 3 milyona bu ülke bakıyor. 5-10 tanesi bize gelecek diye canları çıkıyor. Bizim ülkemize gelecekler diye ödleri kopuyor. İnsan değil misiniz? Hani kenara vuran fok balıklarına su taşıyarak artistlik yapıyordunuz. Hani siz ufak tefek görüntülerle bütün dünyayı kandırmaya devam ediyordunuz. Kıyıya vurun küçücük yavrular hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu? Şükür Allah'a biz Türkiye olarak bu dünyanın vicdanı olmaya devam ediyoruz. Bir yerde eğer kanayan bir yara varsa sanki kendi yaramızmış gibi hissedip yardım etmeye de devam ediyoruz. Kişi başına düşen nüfusla yurt dışına yardım etme noktasında Türkiye 6 milyar doları geçti, birinci ülke. Bin bir türlü sıkıntımıza rağmen bu belalara rağmen vermeye de devam ediyoruz."

Özhaseki, konuşmaları ardından kursiyerlere sertifikalarını verdi.