Bozdağ Hakkındaki Gensoru Önergesinin Gündeme Alınması Reddedildi

Bozdağ Hakkındaki Gensoru Önergesinin Gündeme Alınması Reddedildi
CHP'nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulunda kabul edilmedi

TBMM (AA) - CHP'nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulunda kabul edilmedi.

Gensoru görüşmelerinde AK Parti Grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Türkiye'de yargı atamalarının her zaman ilgi meselesi olduğunu söyledi.

Bu durumun kök sebebine bakıldığında 16 Nisan'a kadarki süreçte yargının, vesayetin bir aracı olmasının çok etkili bir aracı olduğunun görüldüğünü vurgulayan Dağ, "Demokratik meşruiyeti olmayan ancak doğrudan millet eliyle şekillendirilmiş yasama ve yürütme organı üzerinde tahakküm kuran yargı organı ister istemez demokrasi tartışmalarının merkezine yerleşmiştir. Siyasi partiler yürütme ve yasama organını milletin tercihlerine bağlı olarak, çağın gerektirdiği şartları karşılayarak demokratik değişim ve dönüşüm geçirirken, yargı organı bu demokratik süreçlerde münezzeh bir şekilde yapıların uzun vadeli kadrolaşma ve dizayn aracı haline ne yazık ki gelmiştir." dedi.

"İsimleri verin, milletvekilliğinden istifa ediyorum"

Bakan Bozdağ, kendisi hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler sırasında söz aldı.

Gensoru önergesinin pek çok yanlışları bulunduğunu anlatan Bozdağ, hakimlerin ve yargının bağımsızlığı ile diğer hususların birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.

"900 hakim aldı, 800'ü AK Parti'li çıktı" şeklinde bir iddianın konu edildiğini ifade eden Bozdağ, bu iddianın sahiplerinin 800 hakimin kim olduğunu açıklaması gerektiğini bildirdi.

Bozdağ, şunları söyledi:

"800 AK Parti'li hakim varsa namuslu ve dürüst olan biri, bunları dağıtır, millete gösterir. 800 hakim, savcı adayının adını istiyorum. Parlamentoda söylüyorum, siz bu isimleri verin, ben bu saatten itibaren milletvekilliğinden istifa ediyorum. Namuslu, dürüst bir insansanız siz istifa ediyor musunuz? 800'ü AK Parti'lidir diye algı operasyonu yapmak dürüst bir siyasetçiye yakışmaz. Dürüstseniz getireceksiniz. Burada iki, üç isim vermek değil, 800 ismi buraya koyacaksınız. Yalan söylüyorsunuz, iftira atıyorsunuz."

İddialara konu edilen kişilerin hakim veya savcı değil, hakim ve savcı adayı olduklarını ifade eden Bozdağ, hakim ve savcı adayı olmak için kuralların anayasa ve yasalarla belirlendiğini kaydetti.

"Liyakata baktık"

Bakan Bozdağ, hakim ve savcı olmak için mesleki yeterlilik dışında hiçbir şart aranmadığını bildirerek, eşitlik ilkesine uyulacağı, kişilerin siyasi görüşü, inancı ya da cinsiyetine bakılamayacağının yasa ile hüküm altına alındığını anımsattı.

Hakim ve savcı adaylarının, çeşitli kademelerden geçtikten sonra sonra hakim ve savcı olabildiğine dikkati çeken Bozdağ, kanunun bu şekilde olduğunu, kendilerinin de kanunu uyguladıklarını belirtti.

Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

"Son sınavda kazananların içerisinde her partide geçmişte siyaset yapmış insanlar var. Onları niye açıklamadınız. Parti üyelikleri var. Şu anda üye değil ama geçmişte olmuş. Ben açıklamam, çünkü insanların siyasal görüşüne bakmadık, liyakate baktık. Siyaseten kormayın bu kadar. Yargının siyasallaşmasında en çok zarar gören parti biziz. Bizim partimize siyasallaşmış yargı kapatma davası açtı. Bizim bakanlarımıza, hükümetimize siyasallaşmış yargı kumpas kurdu. En büyük bedeli biz ödedik. Onun için 'yargıya siyaset bulaşmasın' diye biz uğraşıyoruz. Yasayı değiştirdik. Siyasete giren hakim ve savcıların mesleğe dönüşünü biz kapattık. Siyasete bulaşan buraya gelmesin diye."

"Gerçek anlamda FETÖ'yle ilk mücadele eden Hükümetiz"

Görüşmeler sırasında söz alan muhalefet parti temsilcilerinin, AK Parti Hükümetlerini ve AK Parti'lileri FETÖ'cülükle suçladıklarını kaydeden Bozdağ, "Şimdi gelelim buraya. Esas, zurnanın zırt dediği yer burası. Buraya gelmemiz lazım. Şimdi Cumhuriyet tarihinin bugün 65. Hükümeti var. Bugüne kadar Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, AK Parti hükümetlerinin FETÖ terör örgütüne karşı verdiği mücadelenin bir benzerini hangi Cumhuriyet Hükümeti verdi?" diye sordu.

Dindar, mütedeyyin ve muhafazakar insanların, FETÖ'cü diye itham edilerek, FETÖ'cülere yol açıldığını anlatan Bozdağ, "Ama biz gerçek anlamda FETÖ'yle Türkiye'de ilk mücadele eden Hükümetiz, ilk mücadele eden iktidarız." dedi.

"FETÖ'nün avukatlığını genel başkan düzeyinde yaptınız"

Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ'nün gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra FETÖ'ye karşı hepimizin aldığı pozisyon ortadadır. Şimdi buraya geliniyor, çöplüğe atılmış şeyler, çöplükler karıştırılarak burada bir şeymiş gibi konuşuluyor. FETÖ'nün gerçek kimliği çıktı ortaya. Biz, dersanelerle ilgili düzenlemeyi getirdik. Bunun karşısında dağlar gibi kim durdu? Siz durdunuz. Anayasa Mahkemesine kim götürdü? Siz götürdünüz. FETÖ'nün avukatlığını siz yaptınız. HSYK'daki, yargıdaki yapılanmayı çökertmek, Adalet Akademisi'ni bu örgütten temizlemek için Meclis'te bu kanuna kim direndi? Siz direndiniz. Kim Anayasa Mahkemesine götürdü. Siz götürdünüz."

17-25 Aralık'tan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin grup toplantısında tapeleri dinlettiğini hatırlatan Bozdağ, "FETÖ'nün avukatlığını genel başkan düzeyinde yaptınız. Hepimizin, milletin gözünün önünde yaptınız. Terör örgütü bütün boyutlarıyla ortaya çıktıktan sonra yaptınız." dedi.

"Şu anda kontrollü darbe iftirasının sözcülüğünü kim yapıyor?"

Bekir Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bakın burada bir milletvekili var, ne dedi, 'CHP ittifak yaptı' diyor. Kiminle, FETÖ'yle. Siz ittifak yaptınız. '30 Mart'ta beraber yürüdük' diyor. Terör örgütü vasfı gün gibi ortaya çıktıktan sonra. Siz yaptınız. FETÖ kontrollü darbe iftirasını yaptı, şu anda kontrollü darbe iftirasının sözcülüğünü kim yapıyor? Siz yapıyorsunuz, Genel Başkanınız yapıyor. 'Biz çıkaracağız ortaya' diyor. Çıkarın da hepimiz beraber görelim. Açıklıkla ifade ediyorum, Cumhuriyet döneminde FETÖ ile en etkili en kararlı mücadeleyi AK Parti Hükümetleri yapmıştır ve devlet tüm boyutlarıyla bu örgütle mücadeleye geçmiştir. OHAL, kamudan uzaklaştırmalar ve yapılan bütün çalışmalar devletimizi ve milletimizi bu örgütün tehlikesinden kurtarmak için yapılmaktadır.

Terör örgütüyle mücadele eden ve bu konuda milletten aldığı emanetin gereğini yapan iktidarı siz FETÖ'cülükle suçlarsanız o zaman FETÖ'nün ekmeğine en büyük yağı siz sürersiniz. Terör örgütü vasfı ortaya çıktıktan sonra bu örgütün her platformda sözcüsü CHP'dir. Hiç kusura bakmayın, FETÖ Ne diyor, 'kontrollü darbe' diyor sizde aynısını söylüyorsunuz. HSK Kanununa karşı karşı çıkıyor, siz de karşı çıktınız. Yayınladığı bildiriyi alıp konuştunuz. Buradan da gelip söylüyorsunuz. Biz bunları söyleyince de buna karşı başka bir şey."

Yapılan oylamada, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınmasının kabul edilmemesinin ardından, TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Öte yandan, Adalet Bakanı Bozdağ'ın konuşmasından önce Başbakan Binali Yıldırım da Genel Kurula gelerek, AK Parti sıralarına oturdu. Yıldırım, oylama sonrasında da Bozdağ'ın yanına giderek tokalaştı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.