Bu bişiler Davutoğlu’na özel

Bu bişiler Davutoğlu’na özel
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ablası Ayşe Çalık’la sıcak bir çorba eşliğinde sohbet ettik.

Çiğdem Kurut'un Röportajı

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ablası Ayşe Çalık’la sıcak bir çorba eşliğinde sohbet ettik. Ayşe Hanım, yüz ifadesinden tüm ruh halini anladığı kardeşinin gecesinin gündüzüne karıştığını, geleneklerine çok bağlı olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na özel hazırlayacağı bişinin de hamurunu yoğurup geldiğini anlattı. Ayşe Çalık her zamanki içtenliği ve neşesiyle çorbaya da ayrı bir tat kattı.

Taşkent’ten İstanbul’a uzanan bir aile öykünüz var anlatır mısınız?

Taşkent’te doğdum, küçük yaşlarda İstanbul’a gittik. Babam ticaretle uğraşıyordu. 6 kız bir erkek kardeşiz.  Ahmet 3. kardeşimiz. Şimdi nasıl hitap etmem gerekir bilemedim ama  Başbakan da olsa  aile için Ahmet. İlk Fatih’e yerleştik. Ondan sonra Bahçelievler’e taşındık. Liseyi bitirip üniversite sınavlarına girdim. Yanlış sıralama yapmışım.  Basın Yayın Yüksekokulunu kazandım. Ama idealim hep tıp okumaktı. Tekrar sınava girmek isterken evlendim.   Eşim hukukçu. Daha sonra da 3 evlat sahibi oldum. Öncelik çocuklar oldu. Hep içimde ukdedir bitirseydim diye.

secilen-(1).jpg

O dönemlerde bu kadar eğitim almak bile şans olmalı

Tüm kardeşlerimiz belli yerlere kadar eğitim aldı. O yıllarda kız çocuğu okutmak zordu. Babam ileri görüşlü bir insandı. Toplumda saygı gören, sözü dinlenen biriydi. Hep destek verirdi. Mutlaka ders notlarımızı sorar aklında tutardı. Takip ederdi. Kardeşlerimden bir tanesi türban yasağı yüzünden eğitimini tamamlayamadı. Ama var olan imkanlar ölçüsünde hepimiz eğitim aldık. Babam zaten çok aktif bir insandı. İstanbul’a yerleştik. O yıl bizim gittiğimiz okulun Okul Aile Birliği Başkanı oldu.

secilen-(3).jpg

Taşkent’te kalmış olsaydınız, bugünkü Başbakan’ın ismi de farklı mı olurdu?

Taşkent’te kalsaydık mutlaka farklı olurdu. Taşkent’te gelir kaynağı yoktu.  Herkes bir şekilde ya ticaretle uğraşıp oradan ayrıldı ya da eğitim için. Biz de o ailelerden biriydik. Şimdi de daha çok yaşlı kesim kaldı. Bizim çocukluk yıllarımızı dikkate alırsak orada kalıp yapabilecek bir şeyimiz yoktu. Ahmet geldiği zaman ziyaret ediyoruz. Babam İstanbul’dan Taşkent’e gezmeye geldi, orada vefat etti. Babamızın kabri de orada. Fırsat buldukça ziyaret ediyoruz.

secilen-(2).jpg

Ahmet Davutoğlu Başbakan olduktan sonra görüşmeleriniz azaldı mı?

Kardeşim başbakan olduktan sonra yoğunluğu iyice arttı. Görüştüğümüz kısa zaman dilimi içerisinde de onu nasıl rahatlatabiliriz, mutlu edebiliriz, deşarj edebiliriz diye düşünüyoruz. Niye daha fazla gelmiyorsun diye sitem ettiğimizde de “Abla önceleri Bakan’dım, şimdi Türkiye’nin Başbakanıyım. Herkese eşit uzaklıkta olmalıyım, herkese kucak açmalıyım” deyince de hak veriyoruz. Söyleyecek bir şey kalmıyor. Biz de evimize geldiği kısa zaman dilimi içerisinde sevdiği yiyecekleri hazırlayıp ona ikram ediyoruz. Bişi de bunlardan biri. Geleneksel yemekleri çok sever. Mübarek Regaib kandili de olduğu için bişi hamurunu yoğurup geldim. 

secilen-(4).jpg

Kalabalık ve aynı zamanda birbirine bağlı olan bir aileden geliyorsunuz. Bunun avantajını yaşıyor musunuz?

Hep kalabalık bir ailede büyüdük. Aile bağlarımız çok kuvvetli. Bunun avantajını sadece biz değil, bugün tüm Türkiye yaşıyor. Ahmet sevgi dolu bir ailede büyüdü. Öyle ki hep toparlayıcı, birleştirici oldu. Ruhu onla beslendi. Bugün onu ülkesi için uyguluyor. Birleştirici, toparlayıcı.  İstanbul Bahçelievler’de kocaman bir evde amcamlarla karşılıklı otururduk. Amcamla babam ortak iş yapardı.   Babaannem de ya bizde ya da amcamlarda kalırdı. Nerede kalırsa kalsın,  Amcamın çocukları, biz. Hepimiz sabah babaannemin elini öpüp duasını almadan kapıdan dışarı çıkmazdık. Özellikle de Ahmet. Çünkü babaannem ona dua ederken “Ahmedim, pürlenip budaklanasın, çoğalasın, koç koç oğlanlar ardına düşe, büyük adamlar olasın, bütün dünya senin arkana gelip senden akıl sorsunlar” diye dua ederdi. Babaannem çok pozitif, herkesle anlaşan bir kadındı. Eğer yanına gitmez, duasını almazsak sitem ederdi. Ahmet şimdi hep babaannemin duası gerçek hayatıma yansıdı der.

4-027.jpg

Rahat, mutlu bir çocukluk mu geçirdiniz?

Çok rahat büyüdük. Maddi açıdan da sıkıntı yaşamadık. Ama küçük yaşlarda annemi kaybettik. O zaman benden dört yaş büyük olan ablam, Ahmet ve ben vardık. Annem öldü ve son 3 kardeşimiz diğer annemizden oldu. Allah razı olsun, çok iyiydi. Kardeşlerimiz bile çok sonraları öğrendi. Annemiz bizi kendi çocuklarından hiç ayırmaz, bizim ayrı anneden olduğumuzu da hiç belli etmezdi. O atmosferde biz de kardeşlerimizi hiç ayırmadık.  Hepimiz bir birimizin yanında yer alır, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaşırdık. Hala da öyle. Her ne kadar İstanbul’da büyüyüp yetişmiş olsak da gelenek ve göreneklerimizden, büyüklerimize saygı, küçüklerimize sevgi ve şefkatten ödün vermedik. Bu da bizim aile bağlarımızın güçlenmesine, bir birimize sıkı sıkıya bağlanmamıza yarar sağladı.

3-041.jpg

Ahmet Davutoğlu nasıl bir çocuktu?

Ahmet çok pozitif ve uyumlu bir çocuktu. Okula giderken yazısı çok kötüydü. Bu yüzden hep sıkıntı çekti. Başarısız olduğu tek ders ise resimdi. Bir türlü güzel resim çizemezdi. Bu yüzden de resim ödevlerini hep bana yaptırırdı. Sonuçta her çocuk resim konusunda yetenekli olmak zorunda değil. Okumaya karşı çok meraklıydı. Hedefi hep başarılı olmaktı. Siyaset falan onun için önemli değil. Ahmet’in şimdide esas hedefi hizmet etmek. Bunu gerçekleştirdiği ölçüde mutludur. Çocukları isyanda. Ailesiyle yeteri kadar zaman geçiremiyor. Yoğunluktan biz de görüşemiyoruz.  Ama hizmet aşkı, onun mutlu olmasına yeter.

Ataerkil bir ailede yetişmiş olmak da bunda etkili oldu gibi

Biz babaanneli bir evde büyüdük. Amcamlar, yengemler, hep bir arada. Evde büyüklerin yeri hep ayrıydı. Onlara duyulan saygı, gösterilen itibar çok farklıydı. Hep öyle gördük, öyle öğrendik.  Ben evlenip kayınvalidemin yanına geldim. 30 yıl birlikte yaşadık. Benim çocuklarım da aynı şekilde onun duasını almadan evden çıkmadılar. Gelen arkadaşlarına da önce babaannenlerinin elini öptürürlerdi. Büyüklerin yeri apayrı ama değerini zamanında bilmek lazım. Kayınvalidemle de anne kız gibiydik.

2-059.jpg

Siyasi tartışmalarda üzüldüğünüz anlar oluyor mu?

Üzülüyorum. Gerçekten Türkiye’nin kardeşimin değerini bilmesi lazım. Türkiye’nin geldiği konuma bakın. Tarafsız, herkese eşit uzaklıkta durmaya çalışıyor. İnsan sevgisi çok fazla. Menfaatsiz, çıkarsız. Onun koşturmasında kendine özel bir çıkarı asla yok. Şu gördüğünüz insan yüzünün arka planı daha yoğun bir insan sevgisiyle dolu. Tek amacı insanlara hizmet etmek. Siyasi hiçbir düşüncesi yoktu. Allah buna rağmen adım adım onu bu noktaya getirdi. “Madem ki ben şimdi buradayım hizmet etmem lazım” dedi. Eşinin ve çocuklarının desteği de büyük. Geceleri gündüzlerine karıştı. Hizmet ettikçe mutlu oluyorlar. Türkiye yaşanılacak bir ülke. Bunun kıymetini bilmeliyiz. Bu olayın siyasi görüşle alakası yok. İnsani değerler açısından bakılmalı ve bulunduğumuz yerin değerini bilmeliyiz.

Yüz ifadesinden Ahmet Bey’in hangi psikolojide olduğunu anlıyor musunuz?

Hemen anlarım. Bakışlarından, yüzünden anlarım. Çok üzülürüm. OP yüzden de çoğu zaman televizyon izlemem. İnsanlardan duyarım. Güzeldi dediklerinde sevinirim. Kendisi eleştirilere açık. Eleştirileceğiz ki doğruyu bulacağız der. Ama sonuçta haksız eleştiriler hepimizi üzüyor. Bu çalışmanın, çabanın karşılığı haksız eleştiri olmamalı.

Kardeşinizin şu anda devletin en önemli kademelerinden birinin başında olması yaşamınızı etkiledi mi?

Bzim için devlete verdiği hizmet önemli. Biz yaşamımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz.  Temizliğimi, evimin işini kendim yaparım. Taşkentli olduğumuz için özellikle yöresel yemeklere ağırlık veririz. Kayınvalidem de Taşkentli olduğu için eşimle de damak tatlarımız aynı. Bu yemeklerle yoğrulduk. Ahmet’in gelince programı belli. Gelmeden önce evine Taşkent yemeği bırakırım. Topalak, bulamaç yaparım. Bulamaç kuru etle yapılır. Eti kurutur Ankara’ya göndeririz. Kuru etin değişik bir lezzeti oluyor. Bulamaç basit ama illa o lezzeti ararız. Un çorbası yaparız. Taneli kuru fasulye yaparız. Kemikli kuru etten yaparız. Kavurmayı da çok severiz.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Ailemizden bir başbakan çıktı. Hepimiz sevindik. Ama bu bizi değiştirmedi. Protokole yakın olmak, imtiyaz sahibi olmak anlamına gelmiyor.  Biz Taşkent kültürüyle yoğrulan, yaşamını bu çerçevede düzenleyen, gelenek ve göreneklerine bağlı bir aileyiz. Ahmet de dahil olmak üzere kuru etle yapılan bulamaç çorbasını ararız, kavurmamızı yapar kışa saklarız. Keçi etini yer, yöremizin değerlerine de sahip çıkarız. Böyle mutluyuz.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum