Bu film Türk sinemasına örnek olacak

Yönetmenliğini Hasan Kıraç’ın yaptığı ‘Birleşen Gönüller’, bir ana     hikâyenin yanında şekillendirilmiş yan hikâyelerden oluşuyor.
Film, 2. Dünya Savaşı döneminde geçen bir aşk hikayesinin yanı sıra; 90’larda Kazakistan’da yaşayan bir öğretmenin öyküsünü de anlatıyor. Başrol oyuncuları Hande Soral ve Serkan Şenalp’le gösterimde olan projeyi ve çekim sürecinde neler yaşandığını konuştuk...
 

‘Birleşen Gönüller’i zor şartlarda çekmişsiniz... Neler yaşadınız ?
Hande Soral: Kasım ayında Bulgaristan’da başladık çekimlere. Bulgaristan’ın Hollywood stüdyoları olarak bilinen Nuboyona stüdyoları dahil birçok farklı yerde çalıştık. Hava şartları bizi çok zorladı. Rüzgardan uçmayayım diye karavandan beni iki kişi alıyordu... 
Serkan Şenalp: Ben de o havalarda suya girmek zorunda kalmıştım...

 Soğuk dışında sizi zorlayan şeyler oldu mu?
S.S.: Daha çok karakterin yaşadığı fiziksel koşullar     zorladı.
H.S.: Tabii ki dönem işi olması karakter açısından zorlayıcıydı. Bu şartlarda anne olan genç bir kadını canlandırmak da benim için farklı bir durumdu.

 Canlandırdığınız ‘Niyaz’ ile ‘Cennet’ karakterleri büyük bir aşkın kahramanları...
S.S.: ‘Niyaz’, cesur ve aşık bir kafkas erkeği. Sevdikleri uğruna her şeyi göze alabilen bir adam.
H.S.: Benim oynadığım ‘Cennet’ ise çok genç bir kadın. Evliliğinin en başında, karnında bebeği ile yapayalnız kalıyor.

SENEM AYDIN