Bu sezon önce taraftarı sonra teknik direktörü ile bütünleşen ve tarih yazma adına her geçen hafta başarısını onaylatan Konyaspor, İstanbul deplasmanında bir türlü şansı tutmayan rakibi Galatasaray karşısında aslanlar gibi mücadele edip helalinden bir puanın sahibi oldu.

Bugün spor basını hep Galatasaray’ı yazacak. Burak’ın transferini Denizli’nin performansını Galatasaray’ın direkten dönen topunu yazacaklar ve sözüm ona Galatasaray’ın galibiyeti kaçırdığına işi bağlayacaklar.

Yok öyle yağma, Galatasaray’ın karşısında kendine inanan, güvenen rakibinin sadece adının büyük olduğunu bilen bir Konyaspor’u asla göz ardı ettirmeyiz.

Tüm Konyaspor’lu futbolcular 95 dakika boyunca hakemlerin rakiplerine şans verdiği kararlarda bile adam gibi dik durmayı bildiler, ezilmediler ve taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan mücadele ile hem şanssızlığa dur dediler hem de kendi performanslarını sürdürdüler.

Aykut Kocaman’ın klasik futbol anlayışında önce bilinçli ve hatasız savunma. Orta alanda rakip ile dişe diş mücadele hücumda da denk gelir de sıkıştırırsam gol olur taktiği bizim artık geleneksel yapımız haline geldi. Evet İstanbul deplasmandaydık. Rakip de birkaç yerinden yaralı aslan Galatasaray. Ama Konyasporlu futbolcular Konya’dan giden ve İstanbul’daki Konyalılarla buluşan o yürekli taraftarlarının desteğiyle gerçekten nefis bir mücadele örneği sergilediler.

Maça 11'de başlayan ya da sonradan oyuna giren tüm Konyaspor’lu futbolcular 95 dakika boyunca fanteziye kaçmadan futbol oyununu akıl ve sade bir oyun olduğunu gösterdiler. Bu maç iki gün sonra unutulur, ama Konyaspor tarihine de Türk futbol tarihine de başarı olarak yazılmıştır.

Bu maçın özetinde tek cümleyle taraftarları, Aykut Kocaman’ı ve futbolcuları onurlu mücadelelerinden dolayı yürekten kutlarız.