Namık Ceyhan

Namık Ceyhan

Can güvenliği haftası

Can güvenliği haftası

Geçen hafta ülke çapında iki önemli etkinlik nedeniyle insan hayatının değeri bir kez daha ortaya kondu.  Bunlara “Karayolları Trafik Güvenliği Haftası” ve “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası” dense de gerçekte “Can Güvenliği Haftası” oldu.

Ülkemizde trafik kazalarında, yılda dört binin üzerinde;  iş kazalarında ise sayısı binin üzerinde olmak üzere her yıl ortalama 5000 kişi hayatını kaybediyor. Bu haftanın amacı bu sayıyı azaltabilmek için duyarlılık oluşturmak. Peki hepimizin can güvenliği için duyarlı mıyız?

Trafik düzeni ve güvenliğinin sağlanması, trafikte yaşanan can ve mal kayıplarının azaltılması amacı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili hükümleri doğrultusunda tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi günü “Karayolu Trafik Güvenliği Günü” devam eden hafta ise “Karayolu Trafik Haftası ” olarak kutlanmaktadır.

Uluslar arası çalışma örgütü (ILO) tarafından 2003 yılından günümüze kadar geleneksel olarak organize edilen Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü ise yine aynı tarihlerde kutlanmaktadır.

Aslında bu etkinlikler bir kutlama değil, anma ve kamuoyunda farkındalık oluşturma çabalarıdır. Ülkemizde de bir tarafta Emniyet Genel Müdürlüğü bir tarafta ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu yıl da çeşitli etkinliklerle kamuoyunun dikkatini çektiler.

Burada sevindirici olan, hem trafikte hem de çalışma hayatında alınan önlemlerde geçen yıllara göre iyiye gidişin olması ve devletin ilgili birimlerinin ve kamu oyunun iş sağlığı ve İş güvenliği hususuna her geçen yıl daha duyarlı olduğunu görmemizdir.

" Trafik; sevgi, saygı ve hoşgörüyle güzeldir." ve "Trafikte önce siz örnek olun! Diğerlerinin değiştiğini göreceksiniz." bilinciyle vatandaşlarımızın huzurlu ve güvenli bir trafik ortamında ulaşımlarının sağlanması amacıyla yapılan etkinliklerde sadece mevzuat değil, kişilerin kendi vicdanlarının ön planda olduğu gerçeğidir.

Yıllar geçtikçe ülkemizin nüfusu artıyor, motorlu taşıt sayısı artıyor ve trafiğe çıkan araç sayısı artıyor. Örneğin Konya’nın nüfusu 2.108.808,  araç sayısı 621.722, sürücü sayısı 764.676 ve 1 trafik polisine 914 araç ve 1124 sürücü düşüyor. Burada trafik güvenliği için denetimlerin önemi öne çıkıyor ve tabii ki Fahri Trafik Müfettişliği müessesesi ihtiyacı doğuyor.

Her ne kadar kamu oyunda sevilmese de trafikte iyiye gidişin mimarlarından biride Fahri Trafik Müfettişleridir. Ülkesinin kanayan bir yarasını dert edinen duyarlı vatandaşlarımızdan oluşan bu gönüllü denetçilerin nefesini her an her yerde hissedeceğini bilen veya daha önce cezaya muhatap olan sürücülerimiz trafik kurallarına daha fazla riayet ediyorlar.

İş hayatında çalışanların can güvenliği için devletin uluslar arası ölçekte mevzuatları arka arkaya çıkarmasına rağmen İş Güvenliği ve İş yeri Hekimliği uygulaması tam manasıyla yerine oturamadı. İş Güvenliği Uzmanları ve İş yeri Hekimlerinin çalışan sağlığı ve iş güvencesi için daha fazla çaba göstermesi, işverenlerin de daha duyarlı davranması gerekmektedir.

Her ne kadar millet olarak,  “adam sende bize bir şey olmaz” “atın ölümü arpadan olsun”, “kaderden kaçılmaz başımıza gelecek varsa gelir”, “Hızlı yaşa genç öl cesedin yakışıklı olsun”, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” anlayışını benimsemiş olsak da; bu memlekette  can güvenliğinin  insan hayatının ne kadar kıymetli olduğunu görmek ve ilgililerden işitmek bizi memnun etti. İnşallah devamı gelir. Unutmayalım ki insan hayatının bedeli yoktur. Kaza en ağır cezadır.

Bilindiği gibi, geçen ay sonuna doğru Nepal’de meydana gelen depremde 6-7 bin kişi öldü. Dünya ayağa kalktı. Ülkemizde neredeyse aynı sayıda insan sadece Trafik kazasından ve İş kazasından her yıl kaybediliyorsa, bizim hep ayakta, hep duyarlı olmamız gerekmiyor mu?

Emniyet Müdürlüğümüzün toplantı salonunda asılı duran pankartta yazdığı gibi “Bugün dünden, yarın bugünden daha güvenli olacak” inşallah. Kalın sağlıcakla.

 

ÇEVRECİ SÖZÜ; “Karanlıktan şikayet edeceğine, bir mum da sen yak”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık Ceyhan Arşivi
SON YAZILAR