Candem Gübre'den 2023’e büyük hedef

Candem Gübre'den 2023’e büyük hedef
Katı, sıvı, gaz ve granür formlarda sektörde yer alan bütün bitki besleme ürünlerinin üretimini yaparak Türkiye tarımına katkı sağladıklarını ifade eden Candem Gübre Yönetim Kurulu Üyesi İdris Candan “Ürünlerimizden iyi geri dönüşler alıyoruz" dedi.

Katı, sıvı, gaz ve granür formlarda sektörde yer alan bütün bitki besleme ürünlerinin üretimini yaparak Türkiye tarımına ve çiftçisine katkı sağladıklarını ifade eden Candem Gübre Yönetim Kurulu Üyesi İdris Candan, “Ürünlerimizden iyi geri dönüşler alıyoruz. 2023 yılında zirai ilaç alanında da 16 ruhsatlı ürünümüzü iç pazarda piyasaya sunmayı hedefliyoruz” dedi.

Organomineral gübrede lider firmalar arasında yer alan Candem Gübre, 2023 yılında zirai ilaç alanında da 16 ruhsatlı ürününü iç pazarda piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Katı, sıvı, gaz ve granür formda bitki besleme ürünleri üreten Candem Gübre, topraklı veya topraksız tarımda, tarla, bağ, bahçe ve açık arazide bütün üretim metotlarına uygun gübreleriyle sektörde hizmet vermeye devam ediyor.

79e63acd-c7d6-4f1f-ae78-1f84d04a0006.jpg

885e0bd9-190b-40ba-8905-892988168c13.jpg

Sektörleri ve firmaları hakkında bilgiler veren Candem Gübre Yönetim Kurulu Üyesi İdris Candan, “Bitki beslenme ürünleri tabandan ve üstten olmak üzere 2’ye ayrılmakta. Tabandan verilen gübreler granür dediğimiz tespih tanesi şeklinde olanlardır. Türkiye toprakları organik madde yönünden çok zayıf olduğu için şu anda Türkiye topraklarının ihtiyacı olan gübre granür formda olan organomineral gübredir. İçerisinde hem organik maddenin olduğu hem de mineral madde dediğimiz azot, fosfor ve potasyumun içerdiği gübreler kullanılmakta. Bizlerde Candem Gübre olarak yıllık 110 bin ton organomineral, 70 bin ton da granür amonyum sülfat kapasitesine sahibiz. Bunun yanında suda çözülen gübre diye adlandırdığımız NPK’lar var. Damlama gübreleri diye de geçen seralarda, meyve bahçelerinde ve tarla bitkilerinde kullanılan NPK üretimlerimiz var. Bunlarda değişik formüllerde olabiliyor. Bunun yanında izelement diye tabir ettiğimiz kombi olarak piyasada geçen içinde demir, çinko, mangan, bor ve bakır gibi elementlerin ihtiva ettiği bitki besleme ürünleri var. Bunlara ek olarak spesifik diye tabir ettiğimiz bitki ve bölgeye özel bitkinin içinde bulunduğu ve vegatif veya vecetatif döneme uygun reçete edilmiş özel ürünlerimiz var. Topraklı veya topraksız tarımda, tarla, bağ, bahçe ve açık arazide bütün üretim metotlarına uygun gübrelerimiz var. A’da Z’ye bitki besleme ürünlerinin hepsinin üretimini yapıyoruz. Çiftçi, Candem ürünlerinin haricinde hiçbir bitki besleme ürününe ihtiyaç duymadan üretimin başından sonuna kadar bitkilerini besleyebilecek bütün besin elementleri bizim ürünlerimiz içinde bulunuyor “ dedi.

885e0bd9-190b-40ba-8905-892988168c13.jpg

9639cc28-5bb3-494d-ae31-0c48dc0c160b.jpg

İÇ PAZARDA LİDERİZ

Granür organomineral gübrelerde iç pazarda lider firma olduklarını ifade eden Candan, “Sektörde, ülkedeki fiyatların aşırı yükselmesinden dolayı ihracata yasak geldi. İç piyasada fiyatları düşürmek için böyle bir adım atıldı. Granür organomineral gübrelerde iç pazarda lider firmayız. Tonaj ve pazar oranında lider durumdayız. NPK gübrelerde de ilk 5’teyiz. Gübre üretiminin ham maddelerini ithal eden bir ülkeyiz. Fosfor, potasyum kaynakları konusunda oldukça fakiriz. Gübrede yüzde 99 dışarıya bağımlıyız” diye konuştu.

ÜRÜNLERİMİZDEN İYİ GERİ DÖNÜŞLER ALIYORUZ

2023’yılında piyasaya sunacakları 16 ruhsatlı zirai ilaçlarının olduğunun, işlemlerin yüzde 95 oranında tamamlandığını aktaran Candan, “2023 hedeflerimiz arasında zirai ilaç üretimi de var. 16 tane ruhsatlı zirai ilacımız var. Zirai ilaçta ülkemizde ham madde yok. Bu yatırımda da iç pazarına önem vereceğiz. Hedeflerimiz arasında ihracat da var ama ilerleyen yıllarda bunu düşünebiliriz. Ham maddeye sahip olmadığımız ürünlerde rekabetçi olamıyoruz. Spesifik ürünlerimizde ihracatçı konumundayız. Ürünlerimizden iyi geri dönüş alıyoruz. 15 ülke ile işbirliklerimiz var. Bayii ve müşteri grupları olarak çalışmalarımız devam ediyor. 50’den fazla bayii 500’den fazla müşteri ile çalışıyoruz. Türkiye’nin 7 bölgesine de ürünlerimize gönderiyoruz. Firmamızın finans kısmını İstanbul’a taşıyacağız. Kurumsal yapımızıN yüzde 98’ini tamamladık” ifadelerini kullandı.

80c73b93-67c1-4f9e-8381-a089110b1a20.jpg

de09b797-fb94-4e25-ba88-4a03d30dd2db.jpg

GÜNLÜK 750 TON ÜRETİM

Günlük 750 ton üretim kapasitesine sahip olduklarını söyleyen İdris Candan; “Sıvı ve toz üretim hattımız, iki tane organomineral granür tesisi, bir tane granür amanyum sülfat tesisi ve iki tanede paketleme hattına sahibiz. Günlük bin 500- 2 bin ton ürün yükleme kapasitesine sahibiz” açıklamalarını yaptı.

ORGONAMİNERAL GÜBRE ÇİFTÇİYE KALKAN OLDU

Orgonamineral gübrenin, yurtdışından gelen ithal ürünlere karşı çiftçilere kalkan olduğunu dile getiren Candan, “Organomineral gübrenin günümüzde değeri yeterince anlaşılamadı. Devletimizin dekarda organomineral gübre kullanan çiftçilere destek vermesiyle ürünün değeri daha fazla önemsenmeye başlandı. Kullanımı da arttı. Tesislerimizde kurulduğu günden bu yana tam kapasite çalışıyor. Piyasa dalgalanmalarına rağmen gübrenin 2021 yılında yüzde 400 fiyatlarının artmasına rağmen gübre satışlarından düşüş yaşamadık. Orgonamineral gübremiz ülkemizin imdadına yetişti. Yurt dışından gelen ithal ürünlere karşı çiftçilere kalkan oldu” dedi.

fcfbef89-2035-4a42-82c6-07a0cc9fd86e.jpg

DÜNYA TARIMIN DEĞERİNİ ANLADI

Dünyanın içinde bulunduğu pandemi döneminde her şeyden önce tarıma gereken önemi verilmesi gerektiğinin daha fazla anlaşıldığını söyleyen Candan şu şekilde konuştu: ”Tarım ve gıda savunma sanayii ile eş değer bir sektör. 84 milyon Türkiye nüfusumuz, 6 milyon mülteci nüfusu ile 90 milyona yakın nüfusumuz var. Yıllık ülkemize gelen turist sayısını göz önüne alacak olursak bizim 100-120 milyon kişilik gıdaya ihtiyacımız var. Türkiye’nin 200 milyonu besleyebilecek kapasitede arazisi ve çitçi gücü var. Burada sadece devletimiz tarafından güzel bir tarım politikaları uygulanmalı, çiftçi bu işe daha fazla özendirilmelidir. İnsanlara yaptığı işte başarıyı getirmeyi öğretirsek, bunları milli devlet politikaları haline getirebilirsek daha çok çiftçiyi kazanabiliriz. Bunu yaparak köyden kente göçünde önüne geçmiş olabiliriz. Çiftçi bu iş yapmadığından bu iş ölmeyecek bu işi daha başka insanlar yapacak. Belki de yabancı yatırımcılar bizim arazilerimiz satın alıp bul işleri yapacaklar. Büyük holding sahipleri tarım arazisi yatırımları yapıyorlar. İşlerimize sahip çıkmak gerekiyor. Bu her meslek için geçerli. Ülkemizin milli menfaatlerinde birlik olacağız. Üretip çalışmaktan başka çıkar yolumuz yok. Çiftçilerin kendini sürekli yenileyip geliştirmesi gerekiyor. Bizlerde sürekli kendimizi sürekli geliştiriyor, araştırıyor ve yeniliyoruz. Ülkemiz ve dünyamız sürekli değişiyor. Pandemi bizlere çok iyi bir ders oldu. Tarımın kıymetini çok daha iyi anladık.” Mine Doruatlı

89a3a17f-2a14-4590-89a5-07bbea23d207.jpg

9e2328c5-ffeb-4d9b-a539-a723a01a4e21.jpg

80c73b93-67c1-4f9e-8381-a089110b1a20-001.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.