Çavuşoğlu AA Editör Masası'nda

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, terörle mücadele konusunda ülkelerin çelişkili davranmaları halinde terörün kazanacağını belirterek, ABD'nin PYD'ye yaklaşımına ilişkin, "Terör örgütü (PYD) arazide ABD'yi de satmaya başladı. Moskova'da ofisini açtı" dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Çavuşoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin terörle mücadele konusunda izlediği politikaya ABD'nin yaklaşımını değerlendiren Çavuşoğlu, ABD'nin YPG'yi terör örgütü görmekte yasal çekincelerinin bulunup bulunmadığı yönündeki soruya, ABD'nin kendi içinde kanuni düzenlemelerde herhangi bir sorun yaşayacağını düşünmediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Amerika gibi bir ülke herhangi bir terör örgütünü, terör örgütü olarak gördükten sonra atacağı adımların önünde bir engel olmaz. Çünkü Amerikan halkı da terör konusunda hassastır. Onlar da terörden çok çekti, biz de otuz yıldan fazla bir süredir terörden çekiyoruz. Dolayısıyla Amerikan halkının, yönetimin alacağı terörle ilgili kararlara desteği her zaman vardır. Amerikan halkının iradesinin yansıdığı kongrenin de bu konuda her zaman desteği olacaktır. Çünkü biz kongre üyeleriyle sürekli görüşüyoruz."

Terör ve teröristler konusunda ikircikli davranılırsa terörün kazanacağını belirten Çavuşoğlu, PYD'ye ilişkin, "O terör örgütü şimdi arazide ABD'yi de satmaya başladı. Bu tabiri kullanıyorum, doğru, gitti Rusya'da Moskova'da ofisini açtı. Açtığı ofiste kimin posteri var, Öcalan'ın bölücü başının posteri var. Oradaki emelini de gösterdi işte koyduğu haritada da Suriye'yi bölmek istiyor. Eğer bunlara hizmet edeceksek, bunlarla işbirliği yapacaksak, bunu da açıkça söyleyelim, yani bunu üçüncü ülkelere söylüyorum, ABD için de" diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin bir örgütü terör örgütü olarak tanıması için herhangi bir yasal engelle karşılaşacağını zannetmediğini vurgulayarak, ABD'nin DAEŞ ile mücadele konusunda YPG gibi örgütlerle işbirliği yerine koalisyondaki ülkelerle hep birlikte hava saldırılarının yanında neler yapılabileceğine bakılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye'nin başından bu yana DAEŞ'in hava saldırılarıyla Suriye'den temizlenemeyeceğini, bölgedeki Sünni Araplar, Türkmenler, Kürtler gibi unsurların kazanılması ve desteğinin alınmasının önemini vurguladığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"DAEŞ ile mücadelede 65 ülke, 'ben hiç bir şey yapamıyorum, ben çaresizim, arazide diğer terör örgütleriyle, ki onlar DAEŞ'e göre daha seküler, laik, onlarla işbirliği yaparız, onlar sol ideolojiye sahip, onlarla işbirliği yaparız' demek teröre hizmet etmek demektir. Bunu çok açık yüreklilikle samimi bir şekilde söylüyoruz."

- "Önemli konularda seçim kaygısı içinde olunmaması lazım"

ABD'de yaklaşan başkan seçiminin ve ABD Başkanı Obama'nın yeniden göreve gelemeyecek olmasının ülkenin dış politikasına yansımalarını değerlendiren Çavuşoğlu, ABD'nin iç siyasetiyle ilgili yorum yapmak istemediğini ifade ederek, "Bir günlük görevde de olsanız yetkiyi prensip olarak tamamen kullanmalısınız" dedi.

ABD Anayasası'na göre Obama'nın tekrar seçilme şansının olmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Seçim kaygısı olmadan daha da rahat davranılabilir, yani kendi politikalarınız uygulamada biraz daha esnekliğe sahip olabilirsiniz" diye konuştu.

Türkiye'nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında terör, DAEŞ ve PKK ile mücadele konularına rağmen yönetimde bir saniye bile boşluk yaşamadığını belirten Çavuşoğlu, "Önemli konularda seçim kaygısı içinde olunmaması lazım. Gerektiği zaman liderler ve yönetimler risk alabilmeli" dedi.

- "Irak halkının güvenini Irak yönetimi kazanmalı"

ABD'nin 2013'ten bu yana izlediği Ortadoğu politikasını değerlendiren Çavuşoğlu, "Bir adımı yanlış attığınız zaman ondan sonra zincirleme geliyor arkasından. Amerika'nın Irak'a girmesi zaten hep tartışıldı ama çıkarken de Irak'ı, Irak yönetimini Maliki'ye teslim etti. Bu çok büyük bir yanlıştı. Maliki aracılığıyla İran'a teslim etti" dedi.

Türkiye'nin o dönemde Maliki'nin mezhepçi politikalarının Irak'ı böleceği yönünde ABD'yi uyardığını aktaran Çavuşoğlu, "ABD 'merak etmeyin bizim kontrolümüzde hiçbir şey olmaz, İran'a da bağlı değil, bize bağlı' dedi. Ama sonucu gördük" ifadelerini kullandı.

Irak halkının güvenini ABD'nin değil, Irak yönetiminin kazanması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Ama bugüne kadar Abadi yönetimi böyle bir adım atmadı. İşte o zaman başlayan bir yanlış adım ya da hata bugün Irak halkına ödetiliyor. Bugün Irak'a ödetiliyor. Her şeye rağmen bugün Irak topraklarının yüzde otuzunu kim işgal ediyor? Bir terör örgütü, DAEŞ. Ve Musul operasyonunun 2017'ye sarkacağı düşünülüyor. Neden? Çünkü Irak'ın şu anda bir güvenlik gücü yok."

- DAEŞ ile mücadele

Çavuşoğlu, Türkiye'nin DAEŞ'le mücadelesinin Batı kamuoyu tarafından neden anlaşılmadığına ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin başından beri hem DAEŞ karşıtı uluslararası koalisyonun içinde hem de Türkiye olarak her türlü adımı attığını belirterek, "Biz başından beri hava operasyonlarının yanında kara operasyonlarının ve her türlü stratejinin uygulanması gerektiğini savunduk" dedi.

Türkiye'nin gerçekleri orta koymasının ardından aleyhinde yürütülen kara propagandaların ve manipülasyonların boşa çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin eğit-donat programı dahil DAEŞ'le mücadele operasyonlarına destek verdiğini, İncirlik Hava Üssü'nün bu mücadeleye katılmak isteyen ülkelerin uçaklarına açtıklarını dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, DAEŞ karşıtı hava operasyonlarına katılmak üzere Suudi Arabistan'ın malzeme ve personelinin İncirlik'e geldiğini, uçakların da bugün-yarın gelmesinin beklediklerini söyledi.

- "37 bin kişiye Türkiye'ye giriş yasağı getirdik"

Yabancı savaşçıların durdurulması amacıyla 37 bin kişiye Türkiye'ye giriş yasağı getirdiklerini, 3 bin 100 kişinin sınır dışı edildiğini kaydeden Çavuşoğlu, havaalanları ve otobüs terminallerine kurulan tespit sistemleri ile bin 700'den fazla kişinin ülkeye girişini engellediklerini, bunların 800'den fazlasının da tutuklandığını anlattı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, DAEŞ'in nasıl yok edileceği konusunda uluslararası koalisyonun net bir stratejiye ve sonuç odaklı ve kapsamlı mücadeleye ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan öncülüğünde oluşturulan uluslararası koalisyonun nasıl işleyeceğiyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, terör örgütleriyle mücadele etmek amacıyla kurulacak koalisyonunun askerlerin, uzmanların ve diplomatların görev yapacağını belirtti.

Koalisyonun, istihbarat ve bilgi paylaşımının yanı sıra stratejilerin belirlenmesinde ve İslamofobi ile mücadelede rol oynayacağını işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Askeri kuvvet oluşturulmuyor" dedi.

(Sürecek)