Cumhurbaşkanı Erdoğan avukatları kabul etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan avukatları kabul etti
Erdoğan: (2)- "Bu defa en aşağılık, en insanlık dışı yöntemi devreye soktular. Yıllar sonra yeniden ülkemize bir kan ve can pazarı kurdular. Bölücü terör örgütü temmuz ayından itibaren eylemlere başladığında, işin gerisinde yıllar süren bir hazırlığın, ör

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu defa en aşağılık, en insanlık dışı yöntemi devreye soktular. Yıllar sonra yeniden ülkemize bir kan ve can pazarı kurdular. Bölücü terör örgütü temmuz ayından itibaren eylemlere başladığında, işin gerisinde yıllar süren bir hazırlığın örgütün, kapasitesini ve zekasını çok aşan bir planlamanın bulunduğunu gördüm" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Avukatlar Günü dolayısıyla avukatları kabulünde yaptığı konuşmada, ülkede avukatların geleneksel olarak "toplum lideri", "kanaat önderi", "milletin sözcüsü", "halkın hislerinin tercümanı" vazifesini gören insanlar olduklarını söyledi.

Parlamentoda milletvekillerinin oran itibarıyla mesleklerinin derecelendirildiği zaman en yüksek oranda avukatların bulunduğunu belirten Erdoğan, çünkü devletin yönetiminin hukuk ve adalet üzerine bina edildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönüyle tüm avukatları, toplumsal hayatın her alanında çok daha aktif olarak görmek istediğini özellikle vurguladı.

Merhamet ve adaletin çok önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, "Biz, merhamet ve adalet peygamberinin izinden giden bir milletiz. Hazreti Ömer'in adaletini kendine şiar edinen, adalet konusundaki hassasiyetiyle tarihe geçmiş Kanuni gibi bir ecdadın torunları olan, sizlerin her birinizin üstlendiğiniz misyonun bilincinde olduğunuza ben inanıyorum" diye konuştu.

Erdoğan, avukatların çözüm bekleyen sorunlarının mutlaka bulunduğunu anımsatarak, sorunların çözümü konusunda da avukatların yanında olacağını kaydetti.

Şu anda kendi danışmanlarının ağırlıklı kısmını hukukçuların teşkil ettiğine değinen Erdoğan, gerek akademisyen hukukçular, gerekse avukatlardan oluşan bir ekibinin bulunduğunu dile getirdi.

- "Mesele Gezi Parkı değil, sen hala anlamadın mı?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin başına musallat olan sorunlara bakıldığında hepsinin ortak noktasının bu milletin ve coğrafyanın özüyle, ruhuyla, geçmişiyle uyuşmazlıktan kaynaklandığının görüldüğünü söyledi.

Türkiye'nin uzun süre farklı isim ve görüntüler altında faaliyet gösteren vesayet odaklarının zulmü altında kıvrandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milletimizin inancını hedef aldılar, başaramadılar, milletimizi geçmişine düşman etmek istediler olmadı. Siyaset ve toplum mühendisliği projeleriyle milletimizi belirli kalıpların, biçimlerin içine hapsetmeye çalıştılar, istediklerini elde edemediler. Mezhep ve meşrep farklılıkları üzerinden birtakım kurgulara giriştiler, sonuç alamadılar. Etnik köken fitnesine sarıldılar yine arzu ettikleri neticeyi alamadılar. Hepsi de sonuçsuz kalınca 2013'ten itibaren yeni yöntemleri devreye soktular.

Önce Gezi olayları denen hadise üzerinden ağaç, yeşil çevre gibi kavramlar üzerinden şahsıma ve hükümete muhalif olan herkesi mobilize ederek, sosyal bir kaos çıkarmayı denediler. Başlangıçta kullanılan kavramların çekiciliğine kapılarak, bu işe sempatiyle bakanlar bile daha sonra 'Mesele Gezi Parkı değil, sen hala anlamadın mı?' şifresini duyunca gerçeği gördüler ve geri çekildiler."

Erdoğan, kendisinin belediye başkanlığı ve başbakanlığı döneminde milyarlarca fidan ve ağaç diktiğine işaret etti.

- "Meşreplerine uygun bir siyasi aktör üretmeye çalıştılar"

İçinde milletin, halkın olmadığı her hareket gibi Gezi Parkı eylemlerinin de kısa sürede balon misali sönüp gittiğine dikkati çeken Erdoğan, bu yöntem tutmayınca daha sinsi, ince planlanmış, kaleyi içeriden fethetmeye yönelik bir operasyonun düğmesine basıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "paralel ihanet çetesinin" harekete geçirilerek şahsıyla birlikte bu ülkenin tüm büyük projelerini, yatırımlarını hedef alan bir saldırının başladığına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ama dikkat ediniz, burada da işin içinde millet yoktu. Öyle olunca Allah'ın yardımı ve milletimin desteğiyle bu saldırıyı da boşa çıkardık. Yine durmadılar, önce tüm güçleriyle bölücü terör örgütünün güdümündeki partiye destek verip, meşreplerine ve hedeflerine uygun olan bir siyasi aktör üretmeye çalıştılar. 7 Haziran seçimlerini herkes 'bu partinin zaferi' gibi gördü ama aslında yaşanan büyük bir hezimetti. Çünkü çok daha farklı ve keskin bir sonuç hedefleniyordu. Olmayınca da bu defa en aşağılık, en insanlık dışı yöntemi devreye soktular. Yıllar sonra yeniden ülkemize bir kan ve can pazarı kurdular. Bölücü terör örgütü temmuz ayından itibaren eylemlere başladığında, işin gerisinde yıllar süren bir hazırlığın, örgütün kapasitesini ve zekasını çok aşan bir planlamanın bulunduğunu gördüm. Bunu arkadaşlarımla da paylaştım."

- "Aynı davanın, aynı dosyanın birbirlerini takip eden duruşmaları"

Gezi olaylarının da aslında içeride planlanmış bir hadise olmadığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir yurt dışı seyahatinden gelirken basın mensubu arkadaşlara 'Bu olay, bir üst aklın planlamasıydı' dediğimde bana o zaman gazeteci arkadaşlar, 'Bu üst akıl nedir, kimdir?' diye sorduklarında, kendilerine dedim ki 'Sizin mesleğiniz işte bunu bulmaktır, şimdi onu siz bulacaksınız. Ben açıklarsam bu olmaz ama siz bulursanız, maharetinizi ortaya koymuş olursunuz' dedik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o üst aklın ortaya çıktığını ve bunun dillendirmeye başlanıldığını ifade ederek, son ABD ziyaretinde bu uygulamanın çok daha açık ve net bir şekilde ortaya çıktığına dikkati çekti.

"Gezi olayları da paralel yapının darbe teşebbüsü de 7 Haziran öncesinde oluşturulan iklim de bölücü terör örgütünün eylemlerine başlaması da zahirde birbirinden bağımsız görünüyor. Ama esasta hepsi aynı oyunun birbirlerini takip eden sahneleridir." görüşünü dile getiren Erdoğan, "Sizlerin jargonuyla ifade edecek olursak aynı davanın, aynı dosyanın birbirlerini takip eden duruşmalarından söz ediyoruz. Ortada böyle bir durum var. Şayet şehit olan güvenlik güçlerimiz, hayatlarını kaybeden sivil vatandaşlarımız olmasa inanın bana terör örgütünün eylemleri, bizim için Gezi'den daha büyük bir tehdit değil. Şehitlerimizin acısı, gazilerimizin üzüntüsü dışında bu mücadelenin başarısı konusunda en küçük bir şüphemiz, tereddütümüz yok."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.