Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

Prof. Safa Kapıcıoğlu’na tebrikler

Dün sabah gazeteye gelip bilgisayarı açtığım zaman “sağlık” ile ilgili sıkıntılı bir yazı yazmanın hazırlığı içinde huzursuzdum. Çünkü eğitim gibi sağlıkla da ilgili hiçbir olumsuz şey yazmak istemiyorum. Ama ne acıdır ki sağlıkta da işler öyle söylendiği gibi tıkır tıkır işlemiyor ki.

Tam bu konuyu yazmaya hazırlanırken sosyal medyada gözüme şu haber ilişti;

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. İ. Safa Kapıcıoğlu'nun boş bulunan Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine (YÖK) seçilmesini onayladı.

Prof. Dr. İ. Safa Kapıcıoğlu'nun YÖK üyeliğine atanması ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı basın merkezinden yapılan açıklama şöyle:

"Cumhurbaşkanımız, boşalan Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine, Prof. Dr. İ. Safa Kapıcıoğlu'nun Üniversitelerarası Kurulca yapılan seçimini, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 6'ıncı maddesinin b/5 bendi gereğince onaylamışlardır."

1960 doğumlu Kapıcıoğlu 2002'de kurulan Selçuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kurucu dekanlığını yapmıştı.”

***

Bu satırları okudum anda çocuklar gibi mutlu oldum. Konya’nın sağlık sektörünün, Meram Tıp Fakültesi’nin başarı basamaklarındaki, sessiz sedasız mütevazi, yaşının çok üzerinde mükemmel bir insan olarak tanıdığım, tanıdıkça da saygı duyduğum dost isim Safa Hoca YÖK’e atanmıştı.

Tebrikler Safa Hocam, siz çok daha güzel şeylere layıksınız.

Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım. Konya ve bizleri bu dört dörtlük atama ile gerçekten mutlu ettiniz.

VE AYNI MERAM TIP’TAN BİR İŞ ADAMIMIZIN BİZİMLE PAYLAŞTIKLARI

İşte esas bu konuyu yazacaktım. Şehir sevdalısı, iş dünyasının dışında, AK Parti çatısı altında yaptığı yerel siyaset yapan aynı zamanda birçok sivil toplum kuruluşunda görev alan abimiz bakın ne diyor ve bize hangi fotoğrafları gönderiyordu;

“Merhaba Uğur abi,

Geçen pazartesi bizim valideyi Meram Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Bölümü’ne yatırdık. Cuma günü de çıkarmak zorunda kaldık. Pazartesi hastamızın yanına uğrayan hasta bakıcı, salı için egzersiz var demiş. Bir tane doktor uğramamış. Salı günü egzersiz, çarşamba havuz demişler ama saat vermedikleri için yarına kaldın demişler. Annem de aman oğlum beni buradan bi çıkar demeye başladı. Cuma günü de öğle sonu çıkardım.

Kanımca buraya uğrayan pek yetkili filan da yokmuş. Sahipsiz gibi görünen bu klinikte deyim yerindeyse çiftlik olmuş. İlk iki resim özel oda diye annemin yattığı oda.

Üçüncü resimde 1992 model bir pejo minibüsten hoop diye indirilen tekerlekli sandalye üzerindeki bir hasta. Bu da odadaki eşyaları alırken pencereden görüp çektiğim resim.

Yıl 2015 Yeni Türkiye, ama beyinler ve yönetim şeklimiz hala 1320 model. Acil olarak Rektör Hoca’yı ve yönetiminin ve aynı zamanda siyasetçilerimizin buraya bir ziyaret etmelerini hassaten rica ediyorum.

Allah tüm hasta ve hasta yakınlarına sabırlar versin diyelim. Selam ve dua ile...”