'Cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir'

'Cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir'
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, "Hiç kimse cumhuriyete sahip olmaya kalkmasın, cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir, bu inançlı milletin bizzat kendisidir." dedi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Hiç kimse cumhuriyete sahip olmaya kalkmasın, cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir, bu inançlı miletin bizzat kendisidir." dedi.

Kurtulmuş, Cihannüma Derneği'nin Boğaziçi Yaşam Merkezi'ndeki sahur programında davetlilere hitap etti.

Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, dünyanın da gelecekte önemli gelişmelere gebe olduğunu, soğuk savaş döneminden sonra gerekli dengenin kurulamadığını, dünyadaki mücadelelerin arkasında güç dengesinin kurulamamasının yattığını ifade etti.

Türkiye'nin yeniden güçlü olması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, dünün gençlerinin artık bürokraside sözünün geçtiğini kaydetti.

Kurtulmuş, sorumluluğun artık daha fazla olduğuna vurgu yaparak, "Bu anlamda hem safları sıklaştırmak hem de gönüllerimizi ve zihinlerimizi birleştirmek bütünleştirmek hem de her gün her daim her sabah niyetlerimizi tazeleyerek yeni ve büyük Türkiye'nin istikametinde yürüyerek, hem de dünyada söz sahibi olan güçlü bir medeniyet olarak, Türkiye'yi yeniden inşa etmeliyiz." diye konuştu.

Konuşmasında İngilizlerin Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde aldığı kararı da değerlendiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bugün dünyada yaşananların 10 yıl önce insanların aklına dahi gelemeyeceğini anlattı.

"Medeniyet değerlerini gerici unsur olarak gördüler"

Kurtulmuş, Türkiye'nin kendisiyle barışık, devlet millet kaynaşmasını sağlamış bir konumda adımlarını hızlandırması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye iki asırıdır büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadele bir tarafında milletin değerleriyle, milleti medeniyeti ve kökleriyle barışık olanlar, diğer tarafta bu köklerden uzaklaşmayı marifet sayanlar, medeniyet değerlerini gerici unsur olarak görenlerin arasındaki bir mücadeledir. Siyasette de kültürde de her alanda bu mücadele verilmiştir. Bu mücadele bundan sonra da verilmeye devam edecek. Bu mücadeledeki en büyük gücümüz devlet ve milletin kaynaşması, devlet ve milletin bütünleşmedir."

Başörtüsü yasağını ve kapatılan siyasi partileri de hatırlatan Kurtulmuş, imam hatip mezunlarının önünün kesildiğini ve toplumun bir kesiminin gerici ve yobaz yaftalamalarına maruz kaldığını kaydetti.

"Cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir"

Kurtulmuş, dün akşam katıldığı bir programda kullandığı ifadelerin belli kesimlerce çarptırıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de uzun yıllar camilerin bir kısmının ahır, nalbant ve depo yapılması bir gerçektir. Bu bizim büyüklerimizden duyduğumuz gerçektir. Bunu söyleyince birileri rahatsızlık duymuş, hemen sosyal medya üzerinden paralel ortaklarını da devreye sokarak, 'Türkiye'de Başbakan Yardımcısı, Cumhuriyet devri zulüm devridir dedi' ifadelerini kullandılar. Hiç kimse cumhuriyete sahip olmaya kalkmasın, cumhuriyetin sahibi bu milletin bizzat kendisidir, bu inançlı miletin bizzat kendisidir. Meclis'te hükümet programı tartışmaları sırasında da söyledim. Ne cumhuriyet kimsenin babasının malıdır, ne de din herhangi bir grubun tekelindedir. Bu memlekette bu aziz millet Osmanlı'nın dağılmasından sonra topu tüfeği değil, ordusu değil, kazması küreği dahi yokken, 'Ya Allah' diyerek ayağa kalkmışsa, inançlarından dolayı ayağa kalkmıştır. Cumhuriyeti kuran 1. Meclis'tir. 1. Meclis'i oluşturan milletin değerlerine sadık Anadolu'nun irfan erleridir, Alperenleridir. Dolayısıyla hiç kimse bir kaşık suda fırtına koparmasın. Sözlerimizin hepsi ortada, çok açık bir şekilde söylüyorum. Biz sözümüzün sahibiyiz. Ne söylersek, sonuna kadar arkasındayız. Cumhuriyetin de sahibiyiz, bu milletin değerlerinin de sahibiyiz, bu milletin de hizmetkarıyız, bu milletin de bizzat kendisiyiz."

Cihannüma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen de kısa süre önce gittiği Filistin'de yaşadıklarını ve gözlemlerini davetlilerle paylaştı.

Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman'ın yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, ilahi ve kasideler de seslendirildi.

Sahurun ardından, Üsküdar Kirazlıtepe Büyük Camisi'nde sabah namazı kılındı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.