Denizli'de Toplu Açılış Töreni

Denizli'de Toplu Açılış Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (5)- "AB değerleri Avrupa ülkelerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldırılacak ama başka devletlere saygısızca dayatılacak araçlar haline dönüştürülemez. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşerse en büyük zararı kendisi gö

DENİZLİ (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AB değerleri, Avrupa ülkelerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldırılacak ama başka devletlere saygısızca dayatılacak araçlar haline dönüştürülemez. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşerse en büyük zararı kendisi görür. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar, kendilerini tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bunun neresi tehdit?" dedi.

Erdoğan, Denizli 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, halk oylamasını hatırlatarak, vatandaştan yükselen "evet" seslerinin istikbaline ve istiklaline sahip çıkan bir milletin arşa yükselen sadası olduğunu ifade etti.

Meydandan gelen "İdam isteriz" sözleri üzerine Erdoğan, şu karşılığı verdi:

"İşte 16 Nisan. 16 Nisan bunun kırılma noktasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, 'Ben varım' diyor, Sayın Bahçeli de aynısını söylüyor, Sayın Yıldırım da. Parlamentodan 16 Nisan'dan sonra geçip onay için bana geldiğinde, ben bunu onaylarım. Avrupa Birliği ne der, Beni enterese etmez. Biz George'a, Hans'a bakmayız. Biz Ahmet'e, Mehmet'e, Ayşe'ye, Fatma'ya bakarız. Biz Rabb'imize bakarız. Çünkü biz halk ve hak ile hareket etmek durumundayız. Çünkü aksi takdirde şehitlerimizin hesabını veremeyiz. Onun için bunu yapacağız."

- "Biz yerli, milli bir başkanlıktan bahsediyoruz"

Türkiye'nin 1923 yılında rejimini cumhuriyet olarak belirlediğini, milletin demokrasi, hak ve özgürlüklerin teminat altında olduğu hukuk devletini benimsediğini vurgulayan Erdoğan, amaçlarının milli, yerli, demokrat, özgürlükçü, müreffeh Türkiye'yi daha ileriye taşımak olduğunun altını çizdi.

Erdoğan, "Onun için biz yerli, milli bir başkanlıktan bahsediyoruz. Filanca şöyle yapmış, böyle yapmış. Hayır. Türk tipi bir başkanlık sistemi. Bugünlere demokrasi ile geldik. Bundan sonra da yolumuza demokrasi ile devam edeceğiz. Aksi yönde bir tehditle karşılaşırsak mücadelenin en ön safında, 15 Temmuz'da olduğu gibi, biz yer alırız. Tıpkı 15 Temmuz gecesi ülkeye silah zoruyla el koymaya çalışan o FETÖ'cü ihanet çetesine yaptığımız gibi. Milletimizle el ele verip ölümüne mücadele ederiz." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı geceye de değinen Erdoğan, kendisinin her zaman halkın gücüne inandığını ve milletin 15 Temmuz gecesi 81 ilde meydanlara dökülerek, darbe girişimine karşı koyduğunu anlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz de yanımda eşim, çocuklarım, damadım hep beraber birlikte tereddütsüz atladık ve son ana kadar Ankara mı, İstanbul mu diye pilotum dahi bilmiyordu. Son anda dedik ki İstanbul. Pist karanlık. Pilota sordum, 'sen karanlık piste inmesini bilmiyor musun?' diye. 'İnerim ama tanklar, otobüsler varsa...' 'Bir alçak uçuşla geç bakalım, yak farlarını' dedik. Ve pistin üzerine gelindiğinde hiçbir şey yok. O zaman 'bu piste in' dedik. Ve İstanbul'a indik. Alçak uçuşlar yaptılar üzerimizden. Ama bütün bunlara rağmen bizler orada halkımızla kucaklaştık. Ve o andan itibaren, İstanbul'dan zaten işi yönetmeye başladık. Elhamdülillah 16-17 saatte bu karşı operasyon neticesini verdi. Bunlar çil yavrusu gibi dağıldı mı? Unutmayın, korkaklar zafer anıtı dikemez. Halbuki bunların altında F-16'lar vardı. Bunlar helikopterlerle, tanklarla, modern silahlarla saldırıyorlardı. Ama bizim gencimiz, hanım kardeşlerimiz, yaşlılarımız, hiçbiri tereddüt etmediler. Niye? Çünkü onlar şuna inanıyordu, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı bütün varımı alsın da Huda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Mesela bu."

Türk milletinin FETÖ'nün darbe girişimi gecesi gövdesine siper ederek vatanını savunduğuna işaret eden Erdoğan, 249 şehit verildiğini, 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu ancak ülkenin, milletin kurtulduğunu belirtti.

- "Bir istihbarat başkanı açıklama yapamaz"

Erdoğan, Batı'nın o geceye ilişkin tavrına da değinerek, şunları kaydetti:

"Şu Batılılar var ya, müstesnalar bir tarafa, üç gün geçmeden bize başsağlığı dileğinde bulunan olmadı. Bunlar böyle. Bunlara güvenmeyin. Çünkü onlar, bu FETÖ'yü metöyü destekliyordu. İşte Almanya'nın istihbarat başkanı çıkıyor açıklama yapıyor. Bir istihbarat başkanı açıklama yapamaz. Diyor ki 'Bu olayların arkasında biz terör örgütü olarak FETÖ'yü görmedik' diyor. Şunlara bak ya. Sen ne anlarsın FETÖ'den, FETÖ'nün terör örgütü olup olmadığından. Bunu önce muhatabına sor. Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı ile bunu görüş. Sen kimsin? Haddini bil. Bu ne demektir biliyor musunuz? Almanya'nın en üst düzeyinde olanı diyor ki, 'Ben söylemiyorum, sen söyle'. Bu, bu demektir. Ama Arapların bir sözü var; 'men dakka dukka' diye. Kime siz bir kötülük yaparsanız, karşılığını bulursunuz. Bu, budur."

Erdoğan, Türkiye'nin demokraside, ekonomide, büyük projelerde daha iddialı, daha güçlü olması için yönetim sistemini yenileme yoluna gittiklerini dile getirdi. "Biz hayatımızın hiçbir döneminde değişimden, yenilikten korkmadık. Bugün de korkmuyoruz." diyen Erdoğan, Türk milletinin tarihi boyunca iyi, güzel ve faydalı şeylere açık olduğunu, değişime daima öncülük ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnanıyorum ki bugün de tercihini değişimden yana kullanacaktır. Bunun istemeyenler mevcut düzenin çarpıklıklarından nemalananlardır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi elbette büyük bir değişimdir ama hepimiz için faydalı bir değişimdir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde de demokrasi, özgürlükler, insan hakları odaklı bir yaklaşım içinde olduğunun altını çizen Erdoğan, bazı AB ülkelerinin ise bu değerlere ters davrandığını belirtti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Düşünün; sene 1963, sene 2017... 54 sene AB Türkiye'yi kapısında bekletiyor. Hiçbir ülke böyle o kapıda bekletilmedi. Ama Türkiye bekletiliyor. Neden? İşte bakın AB içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Halkı Müslüman olan bir ülke yoktur. Türkiye'yi hazmedemiyorlar. Bize gerekçe gösteriyorlar; 'Sizin nüfusunuz çok kalabalık, çok büyüksünüz.' Başka kalabalık olanlar da var. Almanya'nın nüfusu da bizim kadar. Biz ilk müracaat edenlerdeniz."

- "Türk arkadan hançerlemez"

Türkiye olarak, Türk vatandaşlarına yapılan muamelelerin AB değerlerine uymadığını kendilerine söylediklerini aktaran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu değerler Avrupa ülkelerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldırılacak ama başka devletlere saygısızca dayatılacak araçlar haline dönüştürülemez. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşerse en büyük zararı kendisi görür. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar, kendilerini tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bunun neresi tehdit? Bizim yaptığımız Avrupa ülkelerini demokrasi, özgürlük, insan hakları konusundaki yanlışları sebebiyle doğacak sonuçlar konusunda ikaz etmekten ibarettir. Bir Türk atasözü der ki dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bizim söylediklerimiz Avrupalılara acı geliyorsa bilsinler ki biz onları dost kabul ediyorduk da onun için söylüyoruz. Bizim meşrebimizde yüzü gülüp arkadan kuyu kazmak, arkadan hançerlemek yoktur. Türk arkadan hançerlemez, arkadan kuyu kazmaz. Avrupalılar merak etmesinler, biz ne düşünüyorsak açıkça söyleriz, ne yapıyorsak açıkça yaparız."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.