Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç:

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç:
"(Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un, Türkiye'nin Suriye sınırını kapatmasına ilişkin açıklaması) Lavrov’un sınırımızdan Suriye’ye yardım konvoyları içinde silah gönderildiği yönündeki ifadelerinin maksatlı bir iddia olduğunu ve ciddiye alınacak tarafı olma

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye sınırından Suriye’ye yardım konvoyları içinde silah gönderildiği yönündeki ifadelerinin maksatlı bir iddia olduğunu belirterek "Ciddiye alınacak tarafı olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Bilgiç, Bakanlıkta düzenlediği olağan basın toplantısında gelişmeleri değerlendirdi ve soruları yanıtladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Türkiye’nin Suriye sınırını kapatmasıyla ilgili açıklamasına ilişkin soruya Bilgiç, “Lavrov’un sınırımızdan Suriye’ye yardım konvoyları içinde silah gönderildiği yönündeki ifadelerinin maksatlı bir iddia olduğunu ve ciddiye alınacak tarafı olmadığını düşünüyoruz” cevabını verdi.

Bilgiç, Rusya’nın insan hakları alanında uluslararası kamuoyu tarafından da bilinen bir sicili olduğunu ifade ederek, “Lavrov’un bu ifadeleri Suriye’de işlemekte oldukları savaş suçlarını örtmek için yapılan beyhude bir çabanın ürünüdür" diye konuştu.

- Rusya’nın Kırım’ı ilhakı

Türkiye’nin, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesini kabul etmediğini vurgulayan Bilgiç, konunun uluslararası platformlarda en yüksek şekilde gündeme getirdiğini hatırlattı.

Kırım’ın yasa dışı olarak ilhakından işgaline giden sürecin ikinci yılının geçen hafta geride bırakıldığını söyleyen Bilgiç, şunları kaydetti:

"Kırım’da insan hakları durumu sürekli geri gidiyor. Kırım’ın yerli ve asli unsuru olan Kırım Tatarlarının uluslararası alanda kabul gören temsil alanı Kırım Tatar Milli Meclisi’nin kapatılması yönünde süreç başlatıldı. Bu süreç, Kırım Tatarlarının itibarsızlaştırılması yönünde bir adımdır. Sadece Kırım Tatarlarına değil yarımadadaki azınlıklara yönelik baskılar önemli ölçüde artmıştır. İnsan hakları ihlalleri Kırım’a giden Türk heyeti başta olmak üzere, pek çok bağımsız gözlemci tarafından belgelenmiştir."

- Suriye’de çatışmaların sonlandırılması anlaşması

Sözcü Bilgiç, Suriye'de kısmi ve geçici ateşkes niteliğindeki çatışmaların sonlandırılması anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından ateşkesin ihlal edildiği yönündeki haberlerle ilgili soruya şu cevabı verdi:

“Anlaşmanın yürürlüğe girdiği ilk gün kayda değer bir sükunet yaşanırken ikinci gün, rejim kuvvetleri ve Rusların bazı bombalamaları oldu. Rusların misket bombası, Suriye rejiminin de varil bombası kullandıkları yönünde bilgiler bize ulaştı. Bu gelişmeler üzerine, 29 Şubat’ta Çatışmaların Durdurulması Görev Timi Cenevre’de toplantı yaptı. Bu tarihten itibaren azalan oranda da olsa hem rejim kuvvetlerinin hem de Rusların bombalamalarının olduğunu görüyoruz. Asıl önemli olan 9 Mart’ta başlayacak müzakerelerin başlaması. Bunun için de çatışmaların durdurulması gerekiyor. Bombalamalar bu şekilde devam ederse müzakerelerin başlamasının önünde engel olur.”

“Türkiye’nin ateşkesin başladığı tarihten sonra Suriye’deki YPG mevzilerine angajman kuralları çerçevesinde herhangi bir saldırı düzenledi mi?” sorusuna karşılık Bilgiç, "Türkiye ateşkesin başlamasından itibaren DAEŞ hedefleri dışında herhangi bir topçu atışında bulunmamıştır. 28 Şubat öğleden sonra 6 hedefe 41 atış yapılmıştır. Bunlar zaten basında yer aldı" dedi.

Rusya Savunma Bakanlığının, Türkiye topraklarından Suriye'nin Kinsaba kasabasına açılan top atışı sonucu, 4 yabancı gazetecinin yaralandığını ileri sürmesiyle ilgili olarak Bilgiç, “Gazetecilerin bulunduğu bölgeye herhangi bir top atışı olmamıştır. Sadece DAEŞ hedeflerine yönelik olarak 6 hedefe top atışı oldu. Türkiye olayın vuku bulduğunun iddia edildiği yeri hedef almamaktadır. Rusların bu iddiası çatışmaların durdurulması çerçevesinde ılımlı muhalefete yaptıkları saldırıları örtbas etme girişimidir” diye konuştu.

- Avrupa'ya sığınmacı akını

"Türkiye'nin Avrupa'ya mülteci akınını yavaşlatmak ve insan kaçakçılarını durdurmak için Ege Denizi'nde devriye görevi üstlenmesi kararlaştırılan NATO gemilerinin karasularına girişine izin vermediği" yönündeki basında çıkan iddialarla ilgili olarak Bilgiç, “Türkiye’nin, NATO kuvvetlerinin Ege’de faaliyet göstermesiyle ilgili olarak atmış olduğu adımları dikkate alırsanız, bu haberlerin ne kadar asılsız olduğu anlaşılır” dedi. Bilgiç ayrıca, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 8 Şubat’ta gerçekleştirdiği görüşmede düzensiz göçün engellenmesine yönelik 10 maddelik ortak eylem planının belirlendiğini hatırlattı.

Bilgiç, “Yunan basınında da yer alan bu tarz haberler, bilgi kirliliğine sebep olmaktadır. Türkiye’nin kendi önerisine karşı çıktığını öne sürmek saçma, hayal ürünü ve gerçek dışıdır” ifadesini kullandı.

Türkiye Yunanistan arasında Ege Denizi’yle ilgili olarak ikili sorunların olduğuna işaret eden Bilgiç, şöyle devam etti:

“Bizim hedefimiz NATO faaliyetlerinin, iki ülke arasındaki sorunları tetiklemeden icra edilmesidir. 24 Şubat’ta alınan Konsey kararı da bu şekilde tasarlanmıştır. Bu karada, NATO kararlarının Türkiye ve Yunanistan ulusal tutumlarına halel getirmeden ve etki etmeden icra edileceği kayıt altına alınmıştır. Hem Türkiye hem Yunanistan’ın NATO askeri makamlarıyla yakın danışma ve eş güdüm içinde hareket edeceği kararda yer almıştır.”

- Düzensiz göçle mücadele

Türkiye ile Yunanistan arasında Geri Kabul Anlaşması gereği Avrupa ülkelerine gitmek isterken Yunanistan'da yakalanan kaçak göçmenlerin iade edilmeye başlanmasıyla ilgili Bilgiç, "Düzensiz göçmen olarak Türkiye’den gittiği kesinleşen bazı göçmenlerin Türkiye’ye gelmesi söz konusu. Fakat anlaşma kapsamında Suriyeliler yer almıyor" şeklinde konuştu.

Düzensiz göçle mücadelede Türkiye’nin gerekli tüm tedbirleri aldığını söyleyen Bilgiç, 15 Ocak’tan itibaren kabul edilen yönetmelikle Suriyelilere çalışma imkanı verildiğini belirtti.

Üçüncü ülkelere yönelik vize rejimlerinde düzenlemelere gidildiğini, e-vize konusunda yardımcı tedbirler alındığını anlatan Bilgiç, düzensiz göçle mücadele konusunda komşu AB üyesi ülkeler olan Yunanistan ve Bulgaristan’la istişarelerin devam ettiğini ifade etti.

Düzensiz göçe neden olan 14 ülke ile geri kabul anlaşması imzalanmasının önerildiğini kaydeden Bilgiç, Türkiye’nin faaliyetleriyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

"2015 Ekim ayında Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçişlerde önemli oranda azalma var. Türkiye kolluk kuvvetleri Yunanistan’a geçişleri engellemeye çalışıyorlar. Ocak ve Şubat 24 bin 120 düzensiz göçmenin ülkemizden ayrılması engellendi. 93 insan kaçakçısı yakalandı. Sadece 15 Şubat’ta 985 düzensiz göçmen durduruldu."



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.