Uğur Özteke

Uğur Özteke

Doktor açığı bitmemiş miydi?

Doktor açığı bitmemiş miydi?

Son 10 yıldır bu ülkenin en iyi en başarılı ve hepimizi her an en sıkıntılı şekilde yakından ilgilendirdiği halde sıfır sorun hedefine doğru adım adım gitmeye çalışan sağlıkta pek çok önemli açığın giderildiğini sanıyordum.

Ama yeni duyumlarla önce şaşırıyoruz sonra da “yanılıyor muyuz?” diye de kendi kendimize sormadan edemiyoruz.

Mesela dün sabah Ereğli’den aldığımız bir haber ile inanın çok şaşırdık. Üstüne üstelik yine burada çok daha açık ve net paylaşamayacağımız bilgilerle de üzüldük.

İsterseniz bu sıkıntıyı biraz üstü kapalı da olsa dile getirmeye çalışalım.

Ereğli biz gazeteciliğe başladığımız dönemlerden bu yana her iktidar döneminde “İl olma” hevesi ile yanıp tutuşan belki de bir yerde haklı olan potansiyeli yüksek bir ilçemizdir.

AK Parti iktidarlarında da Ereğli hükümetlere verdiği büyük siyasi destek ile Ereğli siyasetinin çizgisini kaderini de değiştirmiştir.

Ne var ki önceki gün yaşanan bir olayın ardından bize ulaşan bilgilere göre Ereğli Devlet Hastanesi’nde özellikle de Nöroloji ve Kadın Doğum Polikliniği’nde yeterli hekim yokmuş.

Dahası bu servislerin doktorları her gün sabah Konya’dan Ereğli’ye gidip akşam da Konya’ya dönüyorlarmış.

Bu günübirlik gidiş ve gelişler yüzünden zaman zaman hasta ve hasta yakınları ile hoş olmayan tartışmalar hatta kavgalar yaşanmaya başlanmış.

Biz de önce sizler gibi böyle bir iddiaya inanmadık.

İşin aslını öğrenmeye çalıştık.

Ereğli gibi büyük bir ilçede böyle sorun olmaz. İkincisi de zaten AK Partili vekiller başta olmak üzere parti buna asla izin vermez dedik.

Sonradan öğrendik ki Ereğli Devlet Hastanesi Nöroloji Hekimi geçici bir görevlendirme ile Somali’ye gönderilmiş.

Kadın Doğum Uzmanı hekim de başka bir yere görevlendirilince özellikle bu alanlarda açık had safhaya çıkmış.

Burası Ereğli.

Servislere ortalama günde 300 hasta başvuruyormuş.

Tabii burada “kötü adam” tartışılmasız hekimler.

Biz de yakınlarımız da Allah korusun hastanede kime sinirlenir bozuluruz tabii ki doktorlara.

Haklı olanımız da var haksız olanımız da.

Çünkü 40 yıldır işin içinden çıkamadığımız ve en sonunda da asanın sahibinin pardon yetkilinin dediğine inanırız.

(Şu Ereğli işini bitireyim çok daha acı bir şeyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum)

Neyse Ereğlili vatandaşlar Ereğli’de gazeteci dostlarımız bu konuda Ereğli Devlet Hastanesi’ne böyle günü birlik hekim açığını kapatma yerine kalıcı ve ihtiyaca cevap verebilecek bir çözüm istediklerini söylediler.

Elçiye zeval olmaz gerekçesi ile durumu yetkililere ilettik.

Adımız Uğur gibi biliyoruz ki bugün Sağlık’ın en yetkili isimleri bizi arayarak durumla ilgili son bilgi akışını sağlayacaklar bizde sizlere müjdeyi vereceğiz inşallah.

OMUZU KIRIK HASTA BİR ŞEYİ

YOK DİYE GÖNDERİLİLİR Mİ?

Dün eğer Ereğli’den böyle bir şikayet gelemese idi bu bölümü yazmayacaktım.

Çünkü meslek prensibimiz olarak kendimizi aile fertlerimizi ve yakınlarımızı sıkıntı sorun ne olursa olsun gazete sütunlarına taşımayız.

Çünkü bu sonuçta şahsi bir durumdur.

Bu yüzden de yakınlarım tarafından eleştirilirim.

Eşim öğretmenliğe başladı yıllarca sabah Altınekin’e gitti akşam döndü. Döndü ama dersi öğlen bittiği halde tek memur servisi akşam olduğu için karda da kışta da soğukta yarım gün o servisi bekledi. Hatta Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı iken bile yıllarca eşim yine Altınekin’de idi.

Siyasi torpilini bulan mesleğe yeni başlayanlar Konya merkezde görev yaparken eşim yıllarca Altınekin’e gitti geldi.

Bana kızan sitem eden başta eşime, kayınpederime ve yakınlarıma hep “Biz kötü örnek olmayacağız. Sıramızı bekleyeceğiz” dedim.

Kız kardeşim yıllarca İsmil’e aynı şekilde gitti geldi.

Enişte bize küstü “Başkalarının her işini bir alo ile yaparsın kardeşine acımıyor musun? Bize niye işkence ediyorsun” dedi.

Ama Allah’a şükürler olsun ki o zor yıllar geride kaldı kız kardeşim ve eşim emekli oldular.

Allah’a şükür ki hiç bir kimseye, o pusuda yatan düşmanlarımıza malzeme vermedik.

Dönelim sağlık meselesine.

Hafta sonu nerede ise birinci derece bir yakınım, yaşlı büyüğümüz banyoda düşer. Ambulans çağrılır. Şehrin en büyük sağlık kurumlarından birine götürülür. Filmi çekilir muayenesi yapılır.

“Hiç bir şeyi yok” denilerek taburcu edilir.

80 küsur yaşındaki yaşlı insan iki gün ağrılara dişini sıkar.

Bu kez en yakın sağlık ocağına giderler. Oradaki doktorda bir krem verir.

Bu arada yaşlı amcamız önceki gün dişçiye gider. Dişi çekilirken omzuna verdiği tepki dişçi bayanın dikkatini çeker. Sorar ve hemen hastaneye gitmelerini tavsiye eder.

Dişçiden çıkarlar ve bir başka hastaneyle giderler.

O hastanede ilk müdahale sonucunda omuzda kırık ve çatlak tespiti yapılır. Derhal ameliyata alınır.

Çarşamba günü hastamız hâlâ hastanede idi.

Şimdi bu iş savcılığa yansısa yüzde yüz hatta yüzde bin beşyüz hastaneler haklı çıkar.

Durumu bana yine aktardılar.

Dediğim tek cümle şu idi “Yatalım kalkalım ve günümüze dua edelim. Allah bizleri hastanelere de düşünmesin muhtaçta etmesin”...

İtirazı olan en yetkili sağlıkçı yalan ya da yanlış diyorsa buyursun gelsin etliekmekler benden.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

 

Sağlık dış görünüşle değil iç görünüşle tam anlam kazanır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

 

Meram Eski Yol’da hız sınırını aşıp trafiği tehlikeye düşürmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR