Dördüz dayanışması

Dördüz dayanışması
Konya'da tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelen 6 yaşındaki dördüzlerden yüzde 98 bedensel engelli Arda Özkan, fizik tedavinin yanı sıra, biri yüzde 83 görme engelli üç kardeşinin ilgisinin de etkisiyle oturmaya, konuşmaya, kafasını tutmaya başladı.

Konya'da tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelen 6 yaşındaki dördüzlerden yüzde 98 bedensel engelli Arda Özkan, fizik tedavinin yanı sıra, biri yüzde 83 görme engelli üç kardeşinin ilgisinin de etkisiyle oturmaya, konuşmaya, kafasını tutmaya ve destekle de olsa ayaklarının üzerinde durmaya başladı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hatice (36) ve Mehmet Özkan (37) çiftinin tüp bebek tedavisiyle evliliklerinden üç yıl sonra, gebeliğin yedinci ayında kilosu 800 gram ile 1 kilo 200 gram arasında değişen biri kız dördüz çocukları dünyaya geldi.

Kuvöz bulunamadığı için Isparta'ya nakledilen Erdal, Irmak, Efe ve Arda adı verilen dördüzler, 53 gün boyunca kuvözde tedavi gördü.

Daha sonra evlerine getirilen dördüzlerden Arda'nın yüzde 98 bedensel, Irmak'ın ise yüzde 83 görme engelli olduğu anlaşıldı.

Arda'nın üzülmemesi için diğer üç kardeş, evde yuvarlanarak hareket etti, biberonla su içti, çikolata ve şeker yemedi, ağladığında ve güldüğünde hemen hastalandığından dikkatli davrandı.

Kardeşlerinin ilgisi sayesinde tüm tedavilere olumlu yanıt veren Arda, oturmaya, konuşmaya, kafasını tutmaya, destekle de olsa ayaklarının üzerinde durmaya başladı.

- Arda'yı korumaya çalıştılar

Anne Hatice Özkan, tedavi sürecinde maddi ve manevi çok zorlandıklarını, çocuklarının da kendisinin de çok ağladığını dile getirdi.

Arda'nın bedensel engelli ve epilepsi hastası olduğunu anlatan Özkan, "Oğlumun tamamen yatağa bağımlı yaşamını sürdüreceğini söylediklerinde çok üzüldüm. Çocuklarım, tüm ilginin üzerinde toplandığı Arda'yı önce kıskanmaya başladılar. Bunun üzerine Arda'nın onlardan küçük olduğunu söylemek zorunda kaldık. Bir süre sonra  çocuklarda koruma iç güdüsü oluştu" diye konuştu.

- "Arda'yı görenler inanamıyor"

Özkan, Arda'nın gelişiminde kardeşlerinin katkısının çok olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kardeşleri hep Arda gibi davranmaya başladı. Bu da Arda'nın çok hoşuna gitti. Bir yıl önce mecburen diyete başlamıştık. Karbonhidrat, protein, un yasaktı. 'Arda üzülmesin' düşüncesiyle çocuklarım bir yıl boyunca pek ekmek yemedi. Arda rahatsızlandığında onlar da çok etkileniyor. Arda'nın çok gülmesi, ağlaması yasak. Çocuklarım, biri güldürse dahi 'Arda'yı güldürmeyin, hastalanır', ağladığında, 'elinden bir şey almayın üzülmesin' diyorlar. Her hareketleriyle yaşlarından olgun davranıyorlar. En son rahatsızlandığında kalbi duran Arda'yı ağlatmayız. Yüksek sesle konuşmayız. Biri yüksek sesle konuştuğunda ya da bağırdığında hemen uyarırlar. İlk başta sadece yatakta tavana bakıyordu, göz teması bile yoktu. Hastalandığında sadece ağlardı. Çocuklar geçen yıl anaokulunda ne öğrendilerse, onu Ardaya'da da öğretmeye çalışıyorlar."

Arda'yı görenlerin değişim ve gelişimine inanamadığını ifade eden Özkan, görme probleminden dolayı da Irmak'a karşı da kardeşlerinin çok dikkatli davrandığını aktardı.

- Evdeki uyum, tedavide önemli

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Bilgiç, bazı rahatsızlıkların psikiyatrik yanının güçlü olduğuna vurgu yaptı.

Etraftaki kişilerin tutumu ve davranışlarının bireyi etkileyebildiğine işaret eden Bilgiç, şunları kaydetti:

"Kişinin ruhsal durumunun iyi olması, hastalıkla daha iyi baş etmemize yardımcı olabilir. Durumun psikiyatrik tarafı, işin bir yönünün belirli oranda toparlamasını sağlıyor. Bu sadece bir katkıdır. Diğer çocukların olumlu yaklaşımları, anne babanın hasta çocuğun tedavisini olumlu yürütmesine destek oluyor. Evdeki bireyler, anne ve baba, herkes pozitif bir ruh hali içindeyse tedavinin sürdürülebilirliği de artar. Gerek kardeşlerin uyumlu olması gerekse evdeki diğer bireylerin huzurunun iyi olması tedavide oldukça önemli."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.