İki farklı ailede yetişmiş olan kız ve erkek nikah diye adlandırdığımız en kutsal bağ ile sözleşmiş ve bir araya gelmiş oluyorlar. Düğün de bu birlikteliği kutlamak adına ailelerimizin gerçekleştirdiği, sevdikleri akraba ve dostları ile bir araya gelerek paylaştıkları bir tören. En mutlu anıların yaşanması beklenen eğlenceli paylaşım diyebiliriz. Çok ince ayrıntılar düşünülüp, çok fazla maddi külfete de giriliyor. Düğün gecesi evlenecek kız için büyük bir heyecan çünkü sevdiği erkek ile baş başa kaldığı yeni bir aile kurmanın verdiği güçlü duygular, özlemler, anneliğe geçiş, anne babadan ayrılık... Evlenecek genç oğullarımız için de ayrı bir heyecan… İlk kez bir kızla bir evde birlikte yaşamak, aile sorumluluğu üstlenmek ve ilk kez yaşanacak olan cinsel ilişki, heyecan, tutku, rüyaların gerçeğe dönüşmesi vs…

Hayata donanımlı hazırlanmış olan kız ve oğullarımız için en güzel paylaşımlarının yaşanacağı yeni yuvanın kurulmasını kutluyoruz hep birlikte… Yaz gelip sokaklardan gelin arabaları geçerken tarifi güç bir sevinç yaşarım…20 yıl önceki ailemden ayrılış törenim aklıma gelir ve bir gün kendi kızımı da öperek uğurlayacağım düğünmüş gibi algılarım tüm düğünleri…

İlk gece en özel, en romantik gece olduğu için çiftlerin çoğunluğu asla paylaşmazlar o geceyi… O gecenin asaleti, heyecanı kaybolmasın isterler. İlk gece için dillendirilmiş çok fazla şiir, yazı yoktur. Ama ben genç kuşaklarımız için düğün gününün gerçekten düğün günü olarak yaşanması adına bu yazıyı kaleme aldım.

Bazen nişanlı çiftler düğünü beklemeksizin cinselliği yaşıyorlar. Bana göre düğün heyecandır, tutku ile beklenen, anılarla yüklü bir gecedir. Madem cinsellik yaşanıyor neden onca masraf yapılıp, gelinlik giyiliyor ki… Bembeyaz gelinlik saflığın, dokunulmamışlığın simgesi…

Düğün gecesinin heyecanını, kutsallığını yaşamayan batılılar gibi evlenip boşanır olduk artık… Oysa Müslüman Türk ailesinin tek bir kadını ve erkeği vardı bir zamanlar… Ne nikahlı gizli eşler ne de sınırsız cinsellik tattıran yedek kadınlar vardı… Aşk ve sevda olmadan seksin anlamı nedir ki… Sadece yaşanan saniyelik hazlar… Hayvanlar da yaşıyor, sokaklarda yaşananları…

Bakire kalabilmek, prensipli ve erdemli yaşamak elbette bir kız için harika bir kazanımdır. İlk ilişki hikmetlerle yüklüdür. Kızlık zarı diye bir şey hiç yaratılmamış da olabilirdi. Bakire bir kızla birlikte olmak erkeğin o kıza sahiplenme duygusunu arttırır. Sadece benim kadınım, sadece bana ait, olabildiğince korumalıyım, benim için bedenini verdi sadece benim için… Bu büyük bir onur ve mutluluk diye düşünerek daha çok merhametli olur. İlk ilişkinin bir anlamı, kıymeti olmalı. Batıdaki gibi sıradan bir zar, kurtulalım gitsin ve bu kurtuluşu parti ile kutlayalım mı diyeceğiz. Yoksa nikahlarımızı, düğünle, kına gecesi ile davulla zurna ile şenlendirip, 2 rekat namaz kılıp yaşanacak geceyi en anlamlı, en kutsal hale mi getireceğiz.

Hollanda da yaşayan bir Türk ailesi anlatmıştı. 12-13 yaşında kız çocukları ilk cinsel ilişkilerini yaşayınca babaları evde parti yapıyor yaşasın kızım seks hayatına başladı diyerek seviniyor. Bizde ise kızlarımız allı duvaklı gelinlik giyince babalar buruk bir duygu ile alnından öperken, anneler ve kızları gözyaşı döküyor demişti. Duygusal bir toplumuz sevinince de ağlarız. Evlenmek mutluluk demektir. Anayı atayı atmak demek değildir. Nikahsız cinselliği reddeden bir dine mensubuz. İnançlarımız, törelerimiz, canımız pahasına sahiplendiğimiz kutsallarımız var. Namus, kadın, evlilik kutsal değil de nedir?