Dündar ve Gül hakkındaki "casusluk" davası

Dündar ve Gül hakkındaki "casusluk" davası
Sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasının devamına karar veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmayı 22 Nisan'a erteledi

İSTANBUL (AA) - Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün kapalı duruşmalarla yargılandıkları davanın duruşması, sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasının devamına hükmedilerek 22 Nisan'a ertelendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, öncelikle sanıklardan Can Dündar'ın savunmasının alındığı ve savunmadan sonra çapraz sorgusunun yapıldığı öğrenildi. Saat 16.30'a kadar süren savunmanın ardından duruşmaya yarım saat ara verildiği kaydedildi.

Aradan sonra tekrar başlayan duruşmada sanıklardan Erdem Gül'ün de savunma yaptığı, avukatlarının beyanları ve çapraz sorguyla bu savunmanın yaklaşık 1,5 saat sürdüğü öğrenildi.

Duruşmada sanıkların savunmalarının alınmasının ardından taleplere geçilirken, Dündar ve Gül'ün avukatlarının, müvekkilleri hakkında daha önce verilen yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep ettikleri belirtildi. Taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan'ın da, tanık olarak gösterilen gazeteci Emre Erciş'in zorla getirilmesi ve sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar verilmesini istediği kaydedildi.

Taleplerin ardından saat 18.30'de duruşmayı sona erdiren mahkeme heyeti, sanıklar hakkında, üzerlerine atılı suçların niteliği ve kanunda ön görülen ceza karşılıklarına göre, yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerinin reddine hükmetti.

Daha önce hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan tanık Emre Erciş ile ilgili yeniden zorla getirilmesi kararı alan ve CHP milletvekillerinden Şafak Pavey'in duruşmalara gözlemci olarak katılması talebini ise reddeden heyet, duruşmayı 22 Nisan'a erteledi.


- Basın açıklaması

Dündar ve Gül, duruşmanın ardından, milletvekilleri ve avukatlarla sloganlar eşliğinde adliyeden çıktı.

Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Dündar, olağanüstü tedbirler altında bir yargılama olduğunu belirterek, "Biliyorsunuz kapalı duruşma oldu. Sınırlı sayıda avukat girdi. Bence iyi bir duruşma oldu. Çünkü dünyanın dikkati de bu duruşmanın üzerindeydi." dedi.

Duruşmada basın özgürlüğünü savunduklarını ve talebi üzerine dosyadaki dava konusu DVD görüntülerini izlediklerini anlatan Dündar, bunlara ilişkin suçlamalara tek tek cevap verdiğini dile getirdi.

Can Dündar, duruşmada avukatların sorularını yanıtladıklarını dile getirerek, bahse konu terör örgütüyle hiçbir alakalarının olmadığını beyan ettiklerini aktardı.

Kendilerine destek için adliyeye gelenlere teşekkür eden Dündar, "Bu sadece bizim davamız değil, susturulmak istenen diğer gazetecilerin de davası. En azından onun önünü kestiğimize inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Sanıklardan Erdem Gül de Türkiye'deki basın geleneğinin çok köklü ve eski olduğunu, bugünkü görüntünün geçici olduğuna inandığını belirterek, "Bağımsız ve tarafsız yargı bugün burada gazeteciliğin yargılandığını görmelidir. Dolayısıyla, 'gazetecileri bugün adliyeden çıkarıp kendi haber alanlarına göndermelidir' dedim. Sonuçta burada da gazeteciliği savunduk, bundan sonra da böyle olacak." dedi.


- Gazeteciye darp iddiasına suç duyurusu

Öte yandan, duruşma başlamadan önce çıkan tartışma sonrası, Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Sabuncu tarafından darbedildiğini iddia eden Sabah gazetesi muhabiri Dilek Yaman, olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Dilekçede, Sabuncu ve kimlikleri kamera görüntülerinden belirlenecek diğer kişiler hakkında, gerekli soruşturmanın yapılması, sorumluların cezalandırılması istendi.


- Anadolu Yayıncılar Derneğinden kınama

Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Sabah gazetesi muhabirleri Dilek Yaman ve Nazif Karaman'a destek mesajı yayımladı.

Yaşanan olayı kınayan Burhan, şunları kaydetti:

"Can Dündar ve Erdem Gül’ün casusluk suçlamasıyla yargılandıkları duruşma öncesinde adliyede Sabah gazetesi muhabiri Dilek Yaman'ın Cumhuriyet yazarı Murat Sabuncu tarafından darbedilmesini kınıyoruz. Can Dündar'ı desteklemeye gelen kalabalık tarafından bazı basın mensuplarının da tartaklanması tam anlamıyla basın özgürlüğüne darbedir. İhaneti, gayri milli tutumu basın özgürlüğü diye savunanların gerçek yüzleri ortaya çıkmaktadır. Bu şahısların basın özgürlüğü deyip basın mensuplarını tartaklamaları kabul edilebilir bir şey değildir. Gerçek niyetlerinin basın özgürlüğü olmadığı bu çirkin saldırılar neticesinde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hiçbir vesayet sistemi basına ve basın mensuplarına ayar veremez. Bu çirkin saldırıyı tüm basın mensuplarına yapılmış bir girişim olarak algılıyor ve yapanları kamuoyu önünde kınadığımızı belirtmek istiyoruz."




Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.