Dünya Müslüman Alimler Birliği 4. Dönem Toplantısı

Dünya Müslüman Alimler Birliği 4. Dönem Toplantısı
Başbakan Yardımcısı İşler: (1)

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, bugünlerde İslam coğrafyasının trajedi, ölüm, kaos ve sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, değişik isimlerdeki hareket ve gruplarca insanların, masum kadınların ve günahsız çocukların sebepsiz yere öldürülmesine tanıklık ettiklerini belirterek, "İsmi dahi güvenlik, esenlik ve barış olan bir dinin mensuplarının bu hale düşmesi kabul edilebilecek bir durum değildir. Yüzyıllar boyu aynı coğrafyayı huzur içinde paylaşan Müslümanların şu an düştüğü durum çok acıdır" dedi.

Dünya Alimler Birliği'nin, Grand Cevahir Otel'de düzenlenen, "Ümmetin Uyanışında Alimlerin Rolü (Kimlik Problemleri)" konulu 4. dönem toplantısında konuşan İşler, toplantıya katılanlara teşekkür etti. 

Uzun süre İslam dünyasının merkezi olan İstanbul'un Bağdat, Şam, Kahire, Kudüs, Mekke ve Medine'den ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan İşler, bütün bu şehirlerin de Hz. Peygamber'in rehberliğinde inşa edilen Medine'den ilham aldığını söyledi. 

İşler, bazılarında maalesef bugün kan ve gözyaşının egemen olduğu bu İslam şehirlerinde, huzur, emniyet, asayiş yerine çatışma, kargaşa ve istikrarsızlığın hakim olduğunu aktardı.

Dünya medeniyet tarihi açısından merkezi bir değere sahip Ortadoğu coğrafyasının, insanlığın adeta başlangıç noktası olan ilk medeniyetlerin kurulduğu, farklı etnik ve dini bir mozaiğe sahip bulunduğunu anlatan İşler, bu coğrafyanın eşsiz jeopolitik konumu, zengin yeraltı kaynakları, dini ve kültürel dokusuyla tarihin müşahede ettiği tüm zamanlarda gündemin merkezinde olduğunu kaydetti.

İşler, dünyanın başka hiçbir bölgesiyle kıyaslanmayacak öneme sahip olan bölgenin büyük güç mücadelelerine şahitlik ettiğini, zira dünya sathında rol almak isteyen tüm güçlerin bu gizemli bölgeye hakim olmadan dünya siyasetine yön verme iddiasını taşıyamayacaklarını bildiğini kaydederek, ne yazık ki büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan bu coğrafyanın, sürekli güç mücadelelerinden dolayı bir türlü hak ettiği huzuru yakalayamadığını vurguladı.

 

- "Bütünleşmenin değil, ayrışmanın aracı olarak kullanıldı"

 

Başbakan Yardımcısı İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Coğrafyanın zenginlikleri bütünleşmenin değil, ayrışmanın birer aracı olarak kullanıldı. Bölge dışındaki güçlerin bu coğrafya üzerinde söz sahibi olma çabası, bölgeyi tarih boyunca sürekli güç mücadelelerinin arenası haline getirdi. Dün suni sınırlar çizmek suretiyle bölge üzerinde operasyonlar yapan güçlerin, bugün mevcut sınırları daha da küçülterek 'mikro' seviyede küçük devletçikler oluşturma gayreti içerisinde oldukları gözlenmektedir. Dünyanın pek çok yerinde insanlar insanlık dışı uygulama ve yöntemlerle katledilirken, sessiz duran bu güçler, çıkarlarına ters düşen en ufak bir hadiseye aniden müdahale etmektedirler. Oysa başta İslam coğrafyası olmak üzere dünyanın her köşesinde soykırımlar niteliğinde cürümler işlenmektedir."

İşler, buralarda sadece insanların değil, insanlığın kendisinin öldüğünü, maalesef yaşanan menfur hadiseler karşısında adeta gözlemci refleksi gösteren dünyanın insana ait olan tüm değerlerini ve en önemlisi insanlık vicdanını kaybettiğini belirterek, kendilerini dünyanın kaderini belirlemekle yükümlü gören anlayışın temsilcilerinin, bölgede kontrol edilebilir sürekli bir istikrarsızlık ortamı oluşturmak suretiyle sonu gelmez acıların yaşanmasına neden olduğunu ve olmaya devam ettiğini ifade etti.

 

- "Artık herkes bilmeli ki dünyanın bir İsrail sorunu vardır"

 

Ortadoğu'nun pek çok ülkesinde bugün soykırım derecesinde yaşanan katliamların aynı anlayışın bir sonucu olarak karşılarına çıktığının altını çizen Emrullah İşler, en son Gazze'de hem de ramazanda gerçekleştirilen katliamların dünya vicdanının iflas ettiğini bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

İşler, ilkel ve karanlık olarak tabir ettikleri çağlarda bile kutsal sayılan ay ve günlerde savaşlar yapılmadığını, insan katlinin haram kabul edildiğini, İsrail'in tüm acımasızlığıyla Müslümanların kutsal ayı ramazanda bebek, kadın, yaşlı demeden insan katletmesi karşısında dünyanın suskunluğunun hiçbir şeyin izah edemeyeceğini kaydederek, İsrail'in zulmüne orantısız güç kullanarak devam etmekle uluslararası teamülleri yine ihlal ettiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık herkes bilmeli ki dünyanın bir İsrail sorunu vardır. İsrail, dünya ve bölge barışını tehdit eden, hiçbir zaman barış yanlısı olmayan, her fırsatta zulüm eden bir ülkedir. Gazze'de hem ateşkes devam etmeli hem de Gazze halkına insani yardımların ulaşması için uygulanan ambargo acilen kaldırılmalıdır. Gazze açıkhava hapishanesi olarak 21. yüzyılın utanç sayfasında yerini alacaktır. Bu durum gelecek nesiller açısından kara bir sayfa olarak adlandırılacaktır. Bu insanlık dışı uygulamayı yapanlar, buna güç ve destek veren ülkeler ve bunun karşısında sessiz kalanlar tarihe zulümleriyle geçecektir. Evet biliyoruz zalimler tarih boyunca olmuştur ve dünün zalimlerinin bugün nasıl anıldığı herkesin malumudur. Kim bugün göğsünü gere gere Mussolini, Hitler ve Stalin'den bahsedebilir? Kim yeryüzünde kan döken, can alan ve talan eden tarihte yaşamış nice zalimleri hayırla yad etmektedir? Zalimler bu dünyada yaptıkları zulümleriyle anılırlar. Maalesef bugünlerde de İslam coğrafyası trajedi, ölüm, kaos ve sıkıntılarla karşı karşıyadır."

 

- "Kabul edilebilecek bir durum değil" 

 

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Haksız yere bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir" ayet-i kerimesi önlerinde bulunurken değişik isimlerdeki hareketler ve gruplar tarafından sebepsiz yere insanlar, masum kadınlar ve günahsız çocukların öldürülmesine tanıklık ettiklerini belirterek, isminin dahi güvenlik, esenlik ve barış olan bir dinin mensuplarının bu hale düşmesinin kabul edilebilecek bir durum olmadığını vurguladı.

"Yüzyıllar boyu aynı coğrafyayı huzur içinde paylaşan Müslümanların şu an düştüğü durum çok acıdır. Bu toplantı vasıtasıyla İslam dünyasına sesleniyorum; İslam dünyası gerek İsrail'e gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlara zulüm eden güçlere karşı tavrını net koymadığı sürece bu olaylar devam edecektir" diyen İşler, ne yazık ki, İslam coğrafyasında yaşanan tüm bu üzüntü verici hadiselere rağmen, pek çok İslam ülkesinin mezhebi veya kavmi maslahatlarını korumak adına sessiz kaldığını aktardı.

İşler, bu durumun İslam dünyası olarak kendilerini yeniden check etmelerini ve adeta yeniden dirilmelerini zorunlu kıldığının altını çizerek, "Söz konusu bu ülkelerin uyguladıkları politikaları konjonktürel açıdan kısa vadeli sonuçlar verse de uzun vadede bir çözüm getiremeyecektir. Halbuki Müslümanların, birbirleriyle karşı karşıya gelebilecek her türlü oyuna ve tuzağa karşı her zamankinden daha fazla uyanık olması gerekmektedir" dedi.

(sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.