Dünyanın en çirkin 6 hayvanı

Tavus kuşları ve Arap atları toplum olarak güzel, sevimli, görkemli ya da başka şekillerde çekici olduğunu düşündüğümüz hayvanlara özellikle düşkünüzdür. Gezegeni paylaştığımız tuhaf ve çirkin hayvanları da tanımaya zaman ayırmaya ne dersiniz?

1. Şam Keçileri neden bu kadar çirkin?

Suriye ve Orta Doğu'nun belirli bölgelerine özgü olan bu canlı, yalnızca bir keçi çobanının sevebileceği bir yüze sahip. Çirkin listesindeki tek evcilleştirilmiş türdür. Ancak ister inanın ister inanmayın, bu tuhaf hayvanların en çekicisinin seçildiği bir güzellik yarışmasının seçildiği bir festival bile var.

Şişkin bir alın, garip bakışlar ve saçma sapan sarkık kulaklar bu canlının en belirgin görüntüsü. Onlarla birlikte yaşayan insanlar bu tuhaf görünümlerden hoşlanıyorlar.

2. Suratsız Damla Balığı

Bu garip ve suratsız görünüşlü balık aslında gerçek bir hayvandır. Damla balığı, 2013 yılında dünyanın en çirkin hayvanı olarak halk oylamasıyla seçildi. Damla Balığı Çirkin Hayvanları Koruma Derneği'nin maskotu oldu. Ancak görünen o ki hepimiz bir karalama kampanyasına kanmışız; blobfish aslında o kadar da çirkin değil.

Bu fotoğrafın suyun dışında çekildiğini fark etmişsinizdir. Derin deniz balıkları yüzeyin 1200 metre altında yaşadıkları için zayıf kemiklere ve kaslara sahiptirler. Muazzam su basıncı altındadırlar. Yani orada, yaşadıkları derinlerde son derece sıradan görünüyorlar.

Ancak onları suyun dışına çekerseniz basınç düşüklüğünden dolayı hızlı bir şekilde ciddi doku hasarına maruz kalırlar. Bu, jelatinimsi pembe gövdenin, şişkin burnun ve sarkık yüzün bildiğimiz sebebi budur.

3. Çıplak Köstebek Faresi neye benziyor?

Ne bir köstebek ne de bir fare olan, bu türünün tek örneği olan Doğu Afrika kemirgeni, çirkin olduğu kadar büyüleyici de. Solgun, lekeli derisinin kıvrımları, çevresini algılamasını sağlayan sadece birkaç dağınık tüye sahiptir. Ama eğer bir hayvan bize görüntüsüne göre yargılamamayı öğrettiyse, o da budur.

Çıplak köstebek fareleri bilinen iki tümsosyal memelilerden biridir. Çıplak köstebek fareleri üreyen tek bir kraliçeye hizmet ettiği kolonilerde yaşar. Ayrıca, 30 yıla kadar yaşayabilen kendi boyutlarındaki bir canlının uzun ömürlülük rekoruna sahipler.

Bu garip kesici dişlerinin bile iyi bir hikayesi var. Çıplak köstebek faresinin somatosensör korteksinin (beynin dokunmayı işleyen kısmı) üçte biri, tünel kazmak için kullandıkları dişlerine ayrılmıştır. Başka bir deyişle o dişlerin mükemmel bir işlevi var.

4. Hortum Maymunlarının burunları neden büyüktür?

Adını "büyük honkin burun" anlamına gelen biyolojik terimden alıyor. Borneo'nun mangrov ormanlarının yerlisi olan bu hayvanların aynı zamanda büyük göbekleri ve boyunlarını çevreleyen büyük etli yastıkları da var. 16. yüzyıl dönemi zengin Avrupalılarının giydiği akordeon benzeri fırfırları anımsatıyor.

Tür cinsiyet açıdan dimorfiktir ve yalnızca erkeklerin hortum şeklinde bir burnu vardır.

Gerçekten de 2018 yılında Science Advances dergisinde yayınlanan bir araştırma, burun büyüklüğü ile eş sayısı arasında “açık bir bağlantı” buldu.

5. Çılgın bakışlı Aye-Aye

Merak etmeyin, bir sonraki misafirimiz uyuyor. Çılgın bakışlı bu ifadenin korkutucu bir görüntüsü de va. Madagaskar'ın yerli halkı Aye-Ayeleri kötü bir alamet olarak görüyor ve nedenini tahmin etmek zor değil.

Ne yazık ki bu durumdan dolayı, Madagaskarlılar bu yaratığı sık sık öldürüyor. Bu da onun nesli tükenmekte olan canlılar statüsüne girmesine neden oldu. Gerçekte bu tür alışılmadık da olsa bir primattan başka bir şey değil.

6. Nal Burunlu Yarasa

Eğer yüzünün ortasında korkunç bir çiçek açmış gibi bir canlı gördüyseniz eğer, Nal Burunlu Yarasaya bakıyorsunuz demektir. Bu süslü organa burun yaprağı adı veriliyor ve amacı tam olarak bilinmese de birçok biyolog, bunu yön bulmak ve avlanmalarına yardımcı olmak için kullanıldığına inanıyor.

Avrasya ve Afrika'nın tropik ve ılıman bölgelerine yayılmış, her biri benzersiz bir burun yaprağına sahip düzinelerce nal burunlu yarasa türü vardır. Ancak görünüşleriyle dalga geçmeden önce, insanlığın kaderini minik pençeli ellerinde tutabileceklerini unutmayın. SARS ve COVID-19 salgınlarından sorumlu olan koronavirüslerin nalburunlu yarasalardan kaynaklanmış olduğu düşünülüyor.